BÖLÜM – 5
(UMUT)Donuk bakışlı dev, parmaklarına değecek bir yakınlıkta geçmişti Marsel'in yanından. Korkuyla rahatlama arasında arkasına döndü, o koca yaratık sevgililerden birinin kolunu parçalıyordu dişleriyle. Gördükleri karşısında elinde olmadan çığlık attı ama suyun altında olduğunu unutmuştu sadece birkaç kabarcık çıkmıştı ağzından.
O zavallı için üzülse de canının yanmayacağını bildiğinden rahatlamıştı, köpek balığının oyalanmasını fırsat bilerek etrafına bakındı; işine yarayacak bir şey, ya da üzerine çıkacağı bir şeyler aradı.
Uçağın kanadı ağırdı onu uzun süre taşımayacağı kesindi.Biraz daha yüzüp diğer tarafına geçti, acele etmeliydi çünkü uçak okyanusun acımasız sularına gömülmeye başlamıştı.
Hızla etrafına göz gezdirmeye başladı, geçen birkaç dakikanın sonunda gözleri umutla parladı. Aradığını bulmuştu, tuvalet kabininin kapısını eliyle asılmaya çalıştı ama yanan kısmı sıkışmış durumdaydı ve onu oradan çıkarmak zor olacaktı. Ne olursa olsun onu oradan çıkaracaktı o canavarın yemi olmayacağım diye geçirdi içinden. Parçalanan koltuklardan birine tutunup tüm gücüyle kendini yukarı çekti .Vücudu tamamen sudan çıktığında kasları sıvılaşmış gibiydi gücünü toplayana kadar birkaç dakika orada oturdu.
Bacaklarını parmaklarıyla yoklayıp hissettiğinden emin olduktan sonra biraz hareket ettirmeye çalıştı. Hareket ettikçe kuvvetlendiğini farketmişti, derin bir nefes alıp sıkışan kapıya tekme atmaya başladı. Hareket ettiğini görünce neredeyse sevinçten çığlık atacaktı Marsel.
-Hadi ! Yapabilirsin !
işe yaramıştı kapı sıkıştığı yerden sıyrılıp etrafa su sıçratarak aşağıya düşmüştü. Marsel koltuktan kalkıp kendini usulca aşağı sarkıttı hızla atlayıp tekrar suya gömülme fikri pek hoş değildi çünkü. Ayakları suya değilde kapının sert zeminine değince şükürler etmişti içinden. Kapının bir kısmı yanmıştı ama yine de iş görür durumdaydı, en azından birileri onu kurtarana kadar işine yarayabilirdi.
Sahiden onu bulmaları ne kadar sürerdi ?
Kapıyı biraz daha ortalayıp yavaşça yere çöktü, artık bunları düşünebilirdi ne de olsa bolca boş vakti vardı. Pişmanlık büyük bir ateş gibi içini yemeye başlamıştı ''onları orada gördüğünde rezalet çıkarmalıydın seni aptal! habersizce dünyanın öteki ucuna kaçmamalıydın! '' diye söylendi.
Suyun üzerinde beliren sivri yüzgeci farkettiğinde çoktan söylenmeyi bırakmıştı dizlerini kendine çekip kollarını bağladı o kadar yorgun hissediyordu ki ağlamak bile gelmiyordu içinden. Hava gittikçe kararmaya başlamıştı ama hala onları aramaya gelen kimse yoktu, hava karardığında ne yapacağını hiç bilmiyordu. Bu sonsuzluk aydınlıkta bile yeterince ürkütücüydü gecesini düşünmek bile istemiyordu. En iyisi biraz dinlenmek diye geçirdi içinden. Cenin pozisyonu alıp yan tarafına uzandı gözleri kapanmaya başlamıştı bu halsizlikle uykuya dalması çok sürmeyecekti anlaşılan.
................................................................
Parmaklarına değen soğuk suyla irkilerek uyandı birden, gördüğü manzara öyle güzeldi ki rüya gördüğünü düşünmüştü. Ama değildi gökyüzünde daha önce hiç görmediği kadar yıldız vardı, ışıklarının güzelliği karşısında dili tutulmuş gibiydi bu muhteşem manzarayı sadece o görebildiği için üzülmüştü tüm insanlık adına.
İnsanoğlunun hep yaptığı gibi Marsel de o güzel anı kısa sürede tüketmiş ve gözleri her şeyi normalsemişti. Hafifçe doğruldu, sızlayan kaslarını ovuşturup etrafına bakındı yaşadığı panikle neredeyse suya düşecekti. Ayağa kalkıp hızla etrafında birkaç kez döndü ama tek gördüğü şey hiç'ti. Koca bir hiç. Ne uçaktan eser vardı ne de yüzen eşyalardan koca okyanus bir ölüm tarlasına bürünüvermişti gözünde .
Ben mi sürüklendim yoksa her şey suya mı gömüldü diye düşündü. Saatine baktı neredeyse 6 saattir uyuduğunu farketti , bu kadar saat içinde gemi sulara gömülmüş de olabilirdi kendisi sürüklenmiş de ...
Karnından gelen guruldama sesiyle sıyrıldı düşüncelerinden, acıkmıştı. Acaba beni kaç saat sonra bulurlar diye sordu kendine, kazanın üzerinden neredeyse 20 saat geçmişti. O zaman bulmaları yakındır diyerek kendini teselli etti ve tekrar uzanıp karaya ayak bastığında ilk ne yiyeceği hakkında birkaç alternatif düşünmeye başladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/209057759-288-k754026.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVİ KAFES
AventuraAda sakinlerinin (!) uğultuları arasında önce gökyüzüne ardından uçsuz bucaksız görünen okyanusa baktı. Eski hayatını düşündü, ne kadar boş ve gereksiz şeyler için üzmüştü kendini. Şimdiki hayatı ise koca bir sonsuzluk ve ezeli bir hiçlik arasında...