Bölüm - 10

23 4 1
                                    

BÖLÜM – 10

Akşam karanlığı çökmeye başladığında Marsel kıyıda uzanmış yatıyordu yine ağaçta uyumayı planlamış ama yerden kalkmayı başaramamıştı. Hem soğuk terler döküyor hem de üşümekten tir tir titriyordu ateşini ölçmek için elini alnına götürdü ama anlayamadı. Zehirlenmiş olmalıydı erken sevinmişti karnını doyuracak bir şeyler bulduğuna. Doğrulmaya çalıştı ancak hareket edecek gücü kendinde bulamıyordu.

Etrafına bakmak için gözlerini açtığında sanki herşeyi bir perde ardından görüyormuş gibi hissetti hiçbir şey net değildi. Paniklemeye başlamıştı uçak kazasından ve okyanustan sağ kurtulmuşken şimdi bir mantar yüzünden mi ölecekti ? Gözünü tekrar kapadığında bir damla yaş aşağıya doğru kaydı.

Marsel !

Bebeğim uyan!

Marsel!

Duyduğu ses tanıdıktı, o Jasper'dı.

Marsel zor da olsa gözünü açtı, Jasper ?

Oradaydı ona bakıp gülümsüyor ve saçlarını okşuyordu.

-Sen ? Sen nasıl ? diyebildi güçlükle.

-Şişşşt yorma kendini ben buradayım artık kurtuldun.

Marsel hıçkırarak ağlamaya başladı ona başından geçenleri anlatmak istiyordu ama sanki kuruluktan boğazı kesiliyormuş gibi hissediyordu. Konuşamadı; sadece onu izliyordu çok özlemişti gözlerini, yüzünü, ellerini...

Ellerini ?

Elindeki alyans hatırladığından farklıydı, yavaşça parmağını üzerinde gezdirip soran gözlerle Jasper'a baktı.

-O da burda evet dedi gülümseyerek Jasper .

- Kim ?

-Mia tabi ki! Jasper'ın kahkahaları kulaklarını tırmalıyordu.

Bu olanlar gerçek değildi Marsel vücuduna yayılan titremeye karşı koyup gözlerini ovaladı tekrar açtığında yanında kimse yoktu hayal görmüş olmalıydı.

Kendini zorlayıp öne doğru eğildi, zehir kanına yayılmadan onu çıkarması gerektiğini biiyordu . Parmağını boğazına sokup kusmaya çalıştı birkaç boş boğuk ses çıkardıktan sonra nihayet midesindeki herşeyi çıkarmıştı.

Titreyerek kendini geriye, kumların üzerine bıraktı ve gözlerini kapattı...

Marsel yeniden gözlerini açtığında kaç saattir orada yattığını öğrenmek için saatine baktı .

15 saate yakındı. Güçlükle doğruldu, yorgundu ama tehlikenin geçtiğini farkediyordu artık titremiyor ve etrafı net görüyordu. Hissettiği tek şey açlıktı bir an önce yiyecek bir şeyler bulmalıyım diye düşündü.

Ayağa kalkıp tekrar ormana daldı.

Biraz yürüdükten sonra hindistan cevizi ağacının yanında durdu, bugün bunu başarmalıydı.

Gömleğinin düğmelerini açıp çıkardı, kıvırarak kumaştan uzun bir halat elde etti. İki ucunu yak bileklerine bağladı. Televizyonda görmüştü insanlar böyle çok kolay toplayabiliyordu o da yapabilirdi.Ayakkabısını çözüp çoraplarını da çıkardı. Derin bir nefes alıp ağaca tırmanmaya başladı .Daha 1- 2 metre yükselebilmişti ve kollarını kopacakmış gibi hissetmeye başlamıştı. Kendini zorlayıp birkaç santim daha çıktı ama artık dayanamıyordu ve kollarını refleksle açtığı anda sırtı hızla yere çarptı.

Öksürerek ciğerlerindeki havayı boşalttı. Göğüs kafesi parçalanmış gibi acı çekiyordu. Doğrulup kollarındaki çiziklere ve kana baktı üzerine silip ayağa kalktı. Tekrar denemeliydi tekrar tekrar ve tekrar...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 28, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MAVİ KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin