Bölüm 7

11 4 0
                                    

BÖLÜM – 7
(İNANÇ)

3 gün sonra ...

Güneşin okyanusu bile kavurduğu saatler oluyordu günün belli zamanlarında. O anlarda aklını kaybetmeye çok yaklaştığını hissediyordu . Açlık ve susuzluk onu gittikçe ölüme iterken güneş her şeyi daha da zorlaştırıyordu. Kazanın üzerinden 6 gece geçmişti ama ne bir uçak görmüştü ne de bir ses duymuştu. Umudu çoktan tükenmiş halde gökyüzüne baktı zamanının hızla tükendiğini biliyordu; içinden sonunun yakın olmasını diledi, artık dayanamıyordu.

Ona, gerçekten çok zor gelen bir uğraşla gömleğinin düğmelerini açtı. Vücuduna baktı 6 günde kilo vermiş olmalıyım diye düşündü ama kilosundan çok, güneşin bıraktığı yanıklara takıldı gözü. Bazıları su toplamış bazıları soyulmaya başlamıştı ortak yönleri ise şüphesiz canını çok yakmalarıydı.Gömleği başına geçirip uzandı, bu yaptığı vücudunun yanmasına sebep olsa da başını güneşten koruyordu.

Bu şekilde yatmak Mia'yı hatırlatmıştı ona, yurtta gece ışıklar söndüğünde yorganın altına girip küçük bir el fenerinin ışığında sabaha kadar konuşurlardı. Yüzündeki gülümsemeyi farkedince çok kızdı kendine ''nasıl hala onu düşünebiliyorum?''

Gözünden akan bir damla güneşten ve susuzluktan kuruyan dudaklarına değdiğinde acıyla irkildi burada ağlamak bile zordu. Güneş gökyüzünü terketmeye başladığında gömleğini tekrar giyip yukarı baktı, tuz kokulu rüzgarın yarattığı bir huzursuzluk vardı içinde üstelik gittikçe hırçınlaşan dalgalar da ona hiç yardımcı olmuyordu. Fırtınanın fikri bile başını döndürmeye yetiyordu çünkü bir fırtına çıkarsa eğer YK ile bunun üstesinden gelmesi mümkün değildi. Ölme fikrine alıştırmıştı kendini ama boğularak ölmek fikri onu korkutuyordu neden hala susuzluktan ölmemişti ki!

-Pekala bakalım cephanemizde neler var ?

Ayakkabıları, kitap ,boş bir matara, cüzdan, anahtarlar, asprin, ped, diş fırçası,tırnak makası,törpü, makyaj çantası, kolye ve birkaç toka.

Gördükleri karşısında morali çok bozulmuştu, işine yarayacak hiçbir şey yoktu yanında. Ani bir öfke dalgasıyla bütün eşyaları kucağına toplayıp suya eğildi ama yapamadı sahip olduğu son şeyleri atmaya cesaret edemedi. Geri yerine oturup elindekileri çantasına koydu ve sırtına takıp kemerini bağladı olası bir fırtınada onları kaybetmek istemiyordu.

Yeniden okyanusa ve gökyüzündeki kara bulutlara baktığında artık şiddetli bir felaketin geleceğini biliyordu, uzanıp olacakarı beklemeye başladı.

Fırtınanın kendini göstermesi fazla uzun sürmemişti, YK peşpeşe çarpan dev dalgaların esiri olmuştu. Marsel yüzüstü uzanıp kollarının ve bacaklarının uzandığı kadar kapının etrafına sarındı.Yağmur ve fırtına o kadar şiddetliydi ki dagalar çarptıkça Marsel de sular altında kalıyordu. Susuzluğa daha fazla karşı koyamayarak ağzını açıp başını geriye yasladı. Sadece birkaç yudum içebilmişti ki hızla gelen dev bir dalga YK yı ters çevirip sulara gömülmesine neden olmuştu. Okyanusun derinlerinde dalgaların yarattığı girdaplardan kurtulup yüzeye çıkmak için uğraşırken artık kapının üzerinde kalamayacağını biliyordu. Dalgalar onu çok yormuştu; kendinden geçebileceğinden korktuğu için kapının metal tutacak kafesini,önce çantasının kemerinden geçirip bağladı sonra elleriyle sıkıca tuttu.

Marsel hayatında ilk defa yaşadıklarından dolayı isyan etmek istiyordu o büyük ihanete uğradığında bile yapmamıştı bunu. Şimdiye dek hep zorlukların üstesinden gelmeyi bilmişti ama artık bunu başaramıyordu ve neden kazada ölmeyip 6 gündür okyanusun kalbinde eziyetler çektiğini anlamıyordu. Gücünün son kırıntılarını tükettiğini biliyordu ağlayarak gökyüzüne baktı :

''Ölmeyi kabullendiğimi biliyorsun neden bunu daha da zorlaştırmaya çalışıyorsun !!! ''

'' Neden? ''

O anda öyle büyük bir dalga vurdu ki YK derinlere doğru inmeye başladı Marsel panikle kapıdan kurtulmaya çalıştı ama bağladığı kemer birbirine dolanmıştı ve suyun altında çözmeyi başaramıyordu. Bu fikirden vazgeçip yukarıya yüzmeyi denedi ama kapının yüzeyi o kadar genişti ki buna karşı koyan okyanus suları sürüklemesine engel oluyordu.

Ciğerlerini daha fazla kapalı tutamayacağını biliyordu son kez yukarıya, fırtınanın koptuğu gökyüzüne baktı havai fişek gösterilerini andırıyordu.

Yok oluşunu kabullenip gözlerini kapadı, vücuna yayılan titremeye bıraktı kendini çünkü buna daha fazla dayanamayacaktı.

---------------------------------------------------------------------------

MAVİ KAFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin