Daha sıkı kavradı parmaklarını metalin üstünde. Etrafta olanları umursamadan karşısında ki boş viski şişelerine bakıyordu. İşaret parmağı tetiğe tüy gibi dokunuşlar yaparken nişan aldığına emin olmak istiyordu.
Dedesine gitmeye karar vermişti. Babasını arayıp haber vermesi gerekiyordu. Ama babası izin vermeyeceğine adı gibi emindi. Yine de başka çaresi yoktu. Sadece babasını ikinci sıraya alıp ilk dedesini aramıştı. Oraya gelmek istediğini babasına onun çağırdığını söyleyeceğini ve onunda öyle söylemesini istemişti. Babası asla hayır diyemezdi böylelikle.Dedesinin şehirden uzak insanlardan ırak çitlik evine geldi. İçeri girer girmez dedesinin adamlarından silah almış şişe dizdirmişti. Burası şehrin büyük mafya babasının çiftliğiydi. Silahtan bol bişi yoktu.
Tetiği çekip çıkan sesten çınlayan kulaklarını aldırmadı. Bir daha bastı. Sonra bir daha. Bir daha bir daha derken şarjörü boşalttı. Arkasında birinin onu izlediğini hissediyordu. Alışmıştı artık izlenme duygusuna. Gülümseyerek arkasını döndü.
Dede hiç değişmiyorsun."
Yaşlı adamı dışardan gören olsa çiftçi sanarlardı. Sarı tulumunun içinde ondan bir adım önde giden göbeğiyle akranlarına karşıt oldukça dinçti. Namını duymayan ya da daha önce hiç görmeyen biri nereden bilsin ki hayatının çoğunluğu dört duvarlarının arasında geçirdiğini. Şayet Adnan Kovalı çok tehlikeli ve soğuk kanlı biriydi. Torununa yaklaşıp sarıldı.
Sende hala kaç merminin olduğuna bakmıyorsun."
Ayrılıp içeri doğru ilerlediler. Şöminenin karşısında ki karşılıklı koltuğun birine oturdu. Elindeki silahı masaya bıraktı. Dedesi mutfağa doğru gitmişti. Burayı özlediğini anladı. Küçüklüğü burada geçmişti. Sonra yılda bir iki kere uğrar olmuştu. Dedesinin sesi duyuldu mutfak tarafından.
Bir şeyler içer miyiz? Şarab ya da viski?"
Rakı?"
Düşünmeden cevapladı. En iyisi kafayı dağıtmak diye düşünüp buraya gelmişti zaten düşünmeye gerekte yoktu. Dedesinin şen kahkasını duydu. Kendiside gülümsedi. Gerçekten kendisi gibi davrandığı tek yer burasıydı.
Bazen unutuyorum dayanıklı olduğunu."
Aslında değildi. Alkolle alakası yoktu. Yine de bozuntuya vermek istemedi. Sessizce kaldı yerinde.
____________________________
Saatler geçmiş kafası uçmuş tavuk mu yumurtadan çıkıyor? Yumurta mı tavuktan çıkıyor? Kafasına girmişti. Hayatını baştan sona büyük heycanla ağzında kelimeleri dans ettirerek anlatmıştı. Çok konuşmayı da özlediğini anlamıştı hem. Dedesinin "ee var mı bacaklarına sıkılacak bir herif?" sorusuna güldü.
"Dede. Dede" söylerkende kafasını iki yana sallıyordu. "Üzüleceğin konulara girme"
Dedesinin gözleri açılmıştı şaşkınlıktan.
Hâlâ mı?"
Evet hâlâ."
Dedesi ile arasında ki belki de tek sorundu kızları sevmesi. Dedesine adam öldürecem dese eline silahı bile verir sonra da suçu üstlenirdi. Ama sessiz kalsada içten içe kabullenemiyordu.
Seviyorum be dede."
Ayağa kalkarak kadehi havaya kaldırdı neşeyle. "Seviyorum işte" dedi yüksek sesle. Aklına bişi gelmiş gibi yüzü düşürüp oturdu yerine.
Seviyorum da onun hayatına giremem. Ona karşı sevgimi biliyor ama beni bilmiyor."
Adını sanını versen de araştırsak artık? İş ciddi gibi." Sarhoş olmasından yararlanıp laf almaya çalışıyordu. Böylelikle aralarındaki tek sorunda kalkabilirdi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEYDIM
Non-FictionBilinmeyen numara: ah leydim! Bilinmeyen numara: gözlerinizi lütfen çekin Bilinmeyen numara: daha fazla dayanmaz ne kalbim ne beynim Çoğunluk texting Başlama tarihi:22/11/19 Bitiş tarihi: 25/02/20