13

2.7K 127 6
                                    

Burcu'nun dibine kadar girdiği halde durmaması şaşırtmıştı herkesi. Yanından geçip gideceğini düşünmeye başlamışlardı. Kavga bekleyenler ise hayal kırıklığıyla bakıyordu. Öyle olmadı. Tam yanına gelip Burcu'nun boynunu kavradı. Geriye doğru neredeyse yatma aşamasına gelmesini sağladı. Bunları da yürümeyi hiç kesmeden yapmıştı.

Bir kaç metre sadece. Kızlar tuvaletine girince onu sarbest bırakıp yere düşmesini sağladı. İçeride ki kızların çıkmasını bekleyip kapıyı kapattıp kitledi. Bu arada da Burcu ayağa kalkmış olacaklara kendisini hazırlamaya çalışıyordu. Kalbinin bu denli hızlı çarpması pek yardımcı olmuyordu ama. Teke tek hep karşısında ki kızın kazandığını bildiğindendi bu korku. Kendisi tırmalak tokat atmak ve saç çekmek ile dövüşmeyi biliyordu diğer bir çok kız gibi. Ama Selin yumruklarını kulanırdı ki bu da çok sert oluyordu.

Selin ise cebindeki soğuk metali çıkarıp parmaklarına geçiriyordu. Sakince yapıp Burcu'yu daha da germek istiyordu. Gold kaplamalı muştayı taktığı elini yumruk yapıp Burcu'ya baktı.

Neden hiç akıllanmıyorsun sen?"

Burcu önce ona bakıp sonra kapıya baktı. Kapıyla tek engeli yani Selin'i aşıp geçerse kurtulacaktı. Kapıya doğru hamle yaptığında herşey çok çobuk olmuştu. Önce onu belinden kavradı.

Hop hop! Nereye gidiyorsun ya?"

Bırak gidicem ben"

Sesi nerdeyse yalvarırcasına çıkmıştı. Kimin umrundaydı ki. Müzik hala çalıyorken Burcu'yu belinden kavrayım havaya kaldırdı. Sertçe de yere bıraktı. Üstüne çıkıp muştalı yumruğunu altında kalan kıza ard arda vurmaya başladı. Kızın acı içinde bağırışları inlemeleri umrunda değildi.

Dışarıda ise neredeyse tüm okul kızlar tuvaletinin kapısının önünde toplanmış bekliyorlardı. Yüksek sesle çalan müzikten içeride ne olduğunu bilmiyordu kimse. Kapının önünde ise Doruk ve Serdar bekliyor kimseyi yaklaştırmıyorlardı.

Ağzı burnu kan içinde kalmış kıza bakıp havaya kaldırdığı yumruğunu son kez altındaki kızın yüzüyle birleştirdi. Eserine bakıp ayağa kalktı. Burcu ise bayılmanın eşiğindeydi. En çok dudakları ve burnu acıyordu. Sırada ise kaşı ve yumruk yediği yüzünün her yeri.

Elindeki muştayı çıkardı Selin. Pantolonun arka cebinde ki bıçağını da. 2. Kabine girip elindekilere son kez baktı. Bakışlarını yerde ayağa kalkmaya çalışan Burcu'ya çevirdi.

Bunları çok severdim. Sanırım bugün de tek kaybı bunlar olacak"

Elindekileri klozete atıp sifonu çekti. Klozetin kapağını kapattıp üstüne çıktı. Kabinleri ayıran duvar bölmelerinin üstüne uzanıp viski şişesini aldı. Kabinden çıkıp kapıya gitti. Yere çöküp sırtını kapıya yasladı. Burcu da ahlıya inleye Selin'in karşısında ki duvara gidip sırtını yasladı. Şişenin kapağını açıp kafasına dikti. Biraz içip indirdi. Ağzını elinin tersiyle silip Burcu'ya baktı.

Ne istiyorsun benden"

Gerçekten anlamıyordu. Bu okula geldiği ikinci yıldan beri sürekli karşılıklı didişmeye başlamışlardı. Başlatanda sürekli o oluyordu. Burcu ise ağzında ki kanı tükürüp gülümsemeye çalıştı.

Beni ne hale getirdin ve karşıma geçip soruyor musun birde?"

Bir şey olmaz. Burnuna biraz esnetik yaptırırsın benim gibi."

Şişeyi tekrar kafasına dikti. Bir kaç saniye sessizce bir birine baktılar. Sessizliği bozan Burcu oldu.

Kıskandım."

LEYDIM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin