Bismillahi rahmani rahim ;
Yayınlama darihi :2020.25.01saat: 10
MERHABA BEN GELDİM.
BU İKİNCİ KİTABIMDA DA BANA YARDIMCI OLURSANIZ ÇOK ÇOK MUTLU EDERSİNİZ BENİ.BU İKİNCİ KİTAPTA BİR DEĞİŞİKLİK YAPTIM VE SİZLERE TÖRE KİTABINI YAZMAK İSTEDİM.
İSTANBUL :
Berivan başına geleceklerden habersiz her zaman olduğu gibi güle, oynaya çok sevdiği okuluna gitmek için evden çıktı ama aklının ucundan bile geçmezdi asla o çok sevdiği okulana bir daha gitmeyecekti..9 Saat sonra ;
"Anne vallah hiçbir şey güründüğün gibi değil."
Dedi genç kız ama annesinin gözü dönmüştü bir kere"Kapat çeneni Berivan. Senin yalanlarına mı, yoksa gördüklerime mi, inanayım ha.Biz seni oku diye okula gönderirken sen erkeklerlemi fingirdeşiyorsun? " dedi adeta salonu inletecek bir sesle.
Kız şaşkın ve gözü yaşlı bir şekilde annesinin gözünün içine bakarak."Anne sen bunca sene kızını tanımıyormusun. Ben asla ne babamın, nede abimin, yüzünü eğdirecek hiçbir şey yapmam" diyerek
Yalvarsada annesinin gözü dönmüştü
Ve hızla elini havaya kaldırırken."Or.... sen hala konuşuyor musun"
Resul içeri girer, girmez, karısı ve kızının bağırışlarına şahit kalmıştı. Tabi bir baba olarak karısının elini havada yakalamış ve tokata engel olmuş olsada. Karısının söylediklerinden sonra kızını bir mal gibi birine vermeyide ihmal etmemişti.
" Mardin'e gideceğiz ve sen Ferhat'la evleneceksin" deyip son noktayı koyup hırsla oradan uzaklaşırken
Annesi sinsi bir şekilde sırıtarak
"Ne sandın namusumuzu iki paralık edip sonrada hiç bir şey olmamış gibi hayatına devam etmeyimi" dedi ve o da arkasına dönüp hırsla oradan uzaklaşmıştı.
Berivan hıçkırıklar eşliğinde
"Yemin ederim bu saatten sonra asla ben, ben olmayacağım. Ve asla on her ne hatsa o adamın karısı olmayacağım"MARDİN :
Gece yarısı mehmet ağanın telefonunun sesinden ürpersede tedirginliklede olsa telefonun ekranına baktığında şok olmuş gözlerle öylece kala kaldı.
Bu saatte gelen telefon hayrı alamet değildi. Hele ki Resul'un ismini görünce içinden bir şey kopmuş gibi olsada kendini çabuk toparlayıp.
Yaşlı adam tek çırpıda ekranı kaydırırken."Hayırdır Resul bu saatte?"
Diye bir soru sormuştu
Yıllardır aramayan arkadaşına.
Karşı tarafta Resul arkadaşının endişe dolu sesinin üzerine hiç lafı dolandırmadan." Berivan'ı yarın mardin'e getirip yıllar önce konuştuğumuz gibi" dedi tek çırpıda.
Mehmet ağa önce duyduklarını yannış duymuş diye önce bekledi sonra yanış duymadığını anlayarak."Ne diyorsun Resul daha kız reşit olmadı. Bizim anlaşmamız böyle değildi" diye sorunca yaşlı adam arkadaşına.
Resul arkadaşınım sorusuyla yutkunmakta zorluk çeksede kendi sesini bularak.
" Böyle olmasını gerekiyordu"
Dedi sözü kısa keserek.
Arkadaşının böyle konuşmasına sinirle."Resul beni delirme.... Sorun ne?"
Diye gürledi gece, geceResul tekrar yutkunarak ona gerçekleri nasıl anlata bilirdiki ama yinede istifini bozmadan
"Ne dediğimi duydun mehmet yarın bilemedin diğer gün mardindeyiz sen ona göre hazırlık yap" deyip arkadaşının konuşmasına fırsat verme gereği duymadan telefonu kapattı.
Mehmet ağa ise yerinde duramıyor odanın içinde adeta koşar gibi turluyordu.
Karısı onun bağırışlarını duymuş bir şeyler sorsada Mehmet ağa sinirden karısını hiçbir şekilde duymuyordu .
Sadece karısına şunları dedi ve hırla odadan çıktı." Ferhat evleniyor"
Mehmet ağa sabaha kadar uyumamıştı.
Ama karısı sabahın ilk ışıklarıyla oğluna olanları anlattığında. Ferhat bir hışımla babasının odasını çalmadan dalınca babası bu duruma hiçte şaşırmadı. Çünkü karısının dün geceyi anlattığını tahmin etsede heybetinden tavir vermedi yaşlı ağa."Bu ne destur oğul" dedi
Ferhat bir çırpıda babasının karşısına geçerken ."Baba anam ne der öyle" deyi verdi bir çırpıda ama yinede içinden bunun doğru almaması için dua ediyordu genç ağa ama babasının söylediği şeyle büyük bir şok yaşadı.
"Anan ne dediyse doğrudur oğlum bugün bilemedin yarın mustakbel eşin istanbuldan gelecek onun için şim......." Ferhat hırsla babasına bağırdı için Mehmet ağanın lafı yarıda kalmıştı.
"Benim rızam olmadan ne dersin baba"
Mehmet ağa tereddütsüz bir şekilde"Ben ne dersem o oğul" deyip tam çıkacakken. Ferhat tekrar bağırdı.
"Asla tanımadığım o ne her haltsa onunla evlenmeyeceğim bunu böyle bil" deyince.
Mehmet ağa oğlunu haklı bulsada sinirlenmiş gibi yaparak." Ben bir söz verdim. Ve bir söz aldım hiç kimseye Mehmet ağa sözünde döndü dedirtmem" dedi ve oğlunun konuşmasına fırsat vermeden dışarıya çıktı. Arkasında delirmiş bir
Ferhat bırakarak. Sinirle sehpaya bir tekme geçirip elini saçından geçirirken ." Demek ağa karısı olmaya geliyorsun ha. Gelde sana Mardini zindan yapayım. Gelde sana asla koca olmadığımı göstereyim. Gelde seni bu konakta mapus yapayım. Sana yemin ederim ben bu saatten sonra asla ben olmayacağım ve sana asla kocalık etmeyeceğim. "
Evet arkadaşlar ikinci kitabımın tanıtımını yaptım. 👎👎
VE sizlere bir sorum var.
Sizce (NAMUS) nedir..
Ve tekrar soruyorum
Ve sizce NAMUS sadece kadınımı bağlar.Bununla ilgili birer yorum yazarsanız sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağ Çiceği.ASİ
General Fiction7 yaşında küçük bir kız çocuğuyken annesini töreye kurban verdiği gün kendine bir söz verdi. Bu töreleri birtirmek için öğretmen olup doğunun tüm çocuklarına asıl törenin ölüm olmadığını öğretmekti ama o küçük çocuk nereden bile bilirdiki. O töreler...