Günler, haftaları, haftalar ise ayları kovalarken özlem git gide büyüyordu.
Bir Baba için küçük kızını gelin etmek ne kadar zorsa, bir evlat içinde anne baba ve kardeşlerinden ayrılmak daha çok zordu.
Bu yüzde Berivan babasına sıkı sıkı sarılırken Mert canda ablasına sarılmıştı.
Tamam Berivan her sanine özlüyordu onları ama karşılarında gördüğünden beri sanki hayal olup kaybolacaklar gibi sıkı sıkı sarılmışlardı birbirlerine.
Neredeyse bir saattir aynı bozusyondalardı. Etraftakilerde onların bu hallerine hiç bir şey demiyorlardı taki Mehmet ağa suskunluğunu bozana kadar.
"Fatma hanın misafirler yoldan gelmiş güzel bir sofra kurdurun?"
Fatma hanım Mehmet ağayı onayladığı gibi odadan çıkınca.
Resul kucağındaki kızının kokusunu çekip saçlarına bir öpücük kondurup bakışını arkadaşına çevirdi.
"Zahmet etmeyin biz aç değiliz Mehmet"
Mehmet Ağa tebessümle.
"Aç olduğunu sormadın Resul? arkadaşım uzun yoldan gelmiş ona ikram etmek boynumun borcu" deyince.
Resul Mehmet ağanın konuşmasına tebessüm ederek.
"Hiç değişmemişsin. Hala o merhamet dolu genç delikanlı gibisin" deyince.
Mehmet ağada karşılık olarak.
"Sende hala o mert ve heybetli delikanlısın" deyince
Etraftaki herkes onların bu hallerine şaşkınlıkla izlerken.
Resul gülerek
" Yalnış görüyorsun Mehmet ağa ben o eski ben değilim. Eskiden eser yok"
Berivan babasının bu iç çekişi ve konuşmasında kafasını onun göğsünden ayırıp.
"Evet babacım aynen Mehmet babanın dediği gibi mert ve heybetlisin" deyince.
Hem Resul, hemde Mehmet ağa Berivan'ın ilk defa ona baba deyişine içten bir tebessüm bahşeti.
Onların bu hallerine sümbül sultan sinir olsada ağzından tek bir kelime çıkmadı.
Resul kızının bu az sürede baba dediğine göre herkese alışmış olmalıydı bu yüzden kızının yanağından bir makas alıp.
"Sen bunları boşverde kocan nerede? "
Berivan babasını Sorusuyla gözleri kocaman açıldı.
Eli Mert canın saçlarını okşayan eli bir anda durdu. Sesli bir şekilde yutkunduktan sonra."Şirkette" diye kısa cevap verdi ama babası hiçte onun gibi değildi.
"Eedehayde ara da baba geldi de erken eve gelsin damat beyimiz?"
İşte şimdi Berivan hapu yutmuştu.
Ferhat'ın numarası Berivan'da olmadığından dolayı ne yapacağını bilmiyorcasına etrafa bakınca Zümrüt onu anlamış olacakki bakışı onu bulduğu an ona göz kırpıp kalmasını istedi. Berivan hiç tereddüt etmeden yerinden kaltı tabi Zümrüt ondan önce kalmış kapı eşliğinde sesiz bir şekilde Ferhat'ın numarasını verince Mehmet ağa ile Resul çoktan farklı sohbete girmişlerdi.
Neyseki toplantı bitmiş Ferhat odasına gittikten sonra telefonunu uçak modundan çıkardığı gibi gelen bildirimlere yüzünü buruşturdu.
Çoğu aramaların arasında boncik vardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dağ Çiceği.ASİ
Ficción General7 yaşında küçük bir kız çocuğuyken annesini töreye kurban verdiği gün kendine bir söz verdi. Bu töreleri birtirmek için öğretmen olup doğunun tüm çocuklarına asıl törenin ölüm olmadığını öğretmekti ama o küçük çocuk nereden bile bilirdiki. O töreler...