5. Bölüm

17 4 0
                                    

İki gün oldu. Her gün bunun bir kabus olduğunu umut ediyorum. Ama bir türlü uyanamıyorum. Henüz bu odanın dışını göremedim. Cam açılmıyor. Hoş peyzajlı bahçe dışında hiç bir şey görülmüyor pencereden. Atilla bazen bahçeden izliyor beni, bazen odaya gelip yemek getiriyor. Kafamda bir ses sadece Mert diye sayılıyor. Onu çok özledim. Kampüsü özledim. İki gündür bir türlü açıklarını yakalayamadım. Doğal olarak da kaçamadım.

- Nil kahvaltı vakti. Uygunmusun?

- Gel Atilla gel.

- Alışıyorsun gibi görünüyor.

- Başka çarem varmı?

- Sana sürprizi var patronun.

- Beni serbest mi bırakacak?

Gülümseyerek sanki bir çocuğa bakıyormuş gibi kafa salladı.

- Hayır. Bunları yolladı. Hadi aç paketleri.

- Çok meraklısın Atilla.

Birkaç çeşit ve renkte pantolon, tişört, pijama, çorap ve iç çamaşırları ama beni 12 yaşında falan sanıyorki pijama iç çamaşırlarında ponçik hayvan desenleri var. Bu durumda zaten başka türlü giyinmek istemezdim. Bornoz, deodorant, nemlendirici, tarak, şampuan ve toka.

- Atilla istersen kedili pijamı sende kullanabilirsin.

- Haha beraber oje'de sürelim istermisin?

- Patronun alsaydı sürerdik kesin öyle heveslisinki.

- Hayır. Sadece leş gibi kokuyorsun bu kıfetleri değiştireceksin diye seviniyorum.

- Tamam sen çık değiştireyim.

- Senin yemeğini yediğini görmeden çıkamam sonra giyersin. Bugün seni ziyerete bir bilim adamı gelecek. Duşta alsan fena olmaz.

- Bilim adamı?

- İlacın sendeki fiziksel ve psikolojik etkilerini öğrenmek için testler yapacak.

- Anladım.

- 10 dakika sonra tekrar geleceğim duş al ve temiz kıyafetleri giymiş ol. 10 da..

- 10 dakida sonra ne olursa olsun içeriye girersin.

- Aynen öyle.

5 dakikada hızlıca duş alıp mavi tişört ve siyah kot pantolonu giydim. Atilla hemen geldi tabi. Bir problem göremeyince çıktı odadan. Çok sürmeden yine o klasik müzik sesi gelmeye başladı. Buda Patronunun geldiğini gösterir. Odanin kapısı açıldı. Patron ve 40'lı yaşlarda bir adam girdiler içeriye.

– Bülent bey bu Nil. Alzaimer hastası. İlk kadın deneğimiz. 19 yaşında. İlacı 3 doz kullandı. Üçüncü dozu aldıktan iki saat sonra bayılmış. 50 kilo, 1.65 cm boyunda. Günde yaklaşık 8 saat uyuyor. Gece sayıklamasına şahit olunmadı. Beslenme listesi elinizde. Günde 2 defa dışkılamaya ve 6 defa idrara çıkıyor. Günlük bir buçuk litre su tüketiyor. Çabuk uyum sağladı. Arkadaşça davranışlar sergiliyor.

Tuvaletimi dahi hesaplamışlar.

– Necati bey müsade ederseniz onu muayene edebilirmiyim?

– Elbette. Sizi yalnız bırakayım.

– Nil nasıl hissediyorsun?

– Buradan çıkmak istiyorum Bülent bey.

– Ne yazık ki bunu yapamayız. Fiziksel olarak bir değişiklik varmı Nil?

– Lütfen tek umudum sizsiniz kurtarın beni. Ben burada zorla tutuluyorum. Öğrenciyim ben. Kimsesizim yardım edin bana.

– Nil ben Necati bey kadar kibar değilim. Bu yüzden canımı sıkma.

– Fiziksel bir farklılık yok.

– Peki eskiye kıyasla sence hafızamda bir değişiklik varmı?

– Evet var. Daha çok şey anımsıyorum.

– Sana bir form vereceğim o soruları cevaplamanı istiyorum.

– Tuhaf birşeyler oluyormu?

– Nasıl tuhaf?

– Yani hayal ve gerçeği ayırt edemediğim zamanlar.

– Öyle şeyler olmuyor ama garip rüyalar görüyorum.

– Anlat.

– Çok fazla insan var her yerleri kan ve sanki onlar benmişim gibi sanki onlarla bağlıymışım gibi.

– Anlıyorum. Bunları not etmeliyiz. Atilla ya her gördüğün rüyayı anlat oda not alsın.

– Ben not alabilirim.

– Sadece elinle iki katın kadar bir adamın gözünü oyduysan kalemle neler yaparsın. Bu duvardaki çerçeveler de kalkmalı. Kendine zarar verebilirsin. Necati de bende bunu hiç istemeyiz.

– Siz verdiğiniz ruhsal zararları bilseydiniz bunları önemsemezdiniz.

– Ne kadar çok insana umut olduğunu biliyormusun Nil?

– O ilaç sayesinde nekadar para kazanacağınızı da bilmiyorum.

– Hayal bile edemeyeceğin kadar kazanacağınız.

– Bense bu delikte çürüyeceğim. İyileşsem dahi bir geleceğim olmayacak. Mesleğim olmayacak. Çocuklarım olmayacak.

– Çocukların olacak. Onlarda bu deneyin parçası olacaklar. Tabi yıllar sonra.

– Saçmalık.

– Buna ben karar veririm.

BAĞ (BİLİNMEZLİK)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin