4. Doz bugün verildi. Son bir yılı birçok ayrıntıyla hatırlıyorum. Atilla not tutuyor. Herşeyimi yazıyor. Güzel yemekler geliyor. Atillanın dediğine göre bana birkaç kitap alabilirmiş. Aklımda nekadarı kalacak bilmek istiyorlar. Aslında geyet iyi bakıyorlar bana. Mert'i düşünmeden edemiyorum. Muhtemelen onada iyi bakıyorlardır. Sesini bir duysam. Atilla yardım edermi bilmiyorum. Ama bunu istemeliyim.
– Nil toparlan geliyorum.
– Gel.
– Nasılsın?
– İyiyim. Atilla Mert nasıl?
– Bilmiyorum o başka bir yerde tutuluyor.
– Ondan haber alamazmısın? Onu çok merak ediyorum.
– Çok mu önemli Mert senin için?
– Çok önemli.
– Evet çikolata ve dondurma getirip seninle ağlamamı beklemiyordum değilmi?
– Fena olmazdı.
– Sen ciddisin. Bekle burada.
İki dakika sonra kucağı dolu olarak yanıma geldi. Kucağındaki herşeyi yanıma bıraktı.
– Kuru meyve, meyveli kefir ve protein bar mı? Atilla böyle pijama partisi olmaz.
– Üzgünüm sadece bunlar var. Tatları fena değildir.
– Tamam. Önce sen anlat. Neden bir yıldız olmak varken gangster oldun?
– Ben gangster değilim.
– Her neysen işte neden buradasın?
– Tek çaremdi.
– Siz erkekler. Şu soruları bir kıza sorsam babannesinin kızlık soyadına kadar anlatmıştı şuan. Ayrıca protein bar iyrenç birşey.
– Mecburum. Annem için.
– Derdin paraysa aptallık etmişsin. Yani televizyonda çok daha fazla para kazanabilirdin.
– Sebebi annemin tedavisi. O yıllardır tıpta adı dahi bilinmeyen bir hastalıkla boğuşuyor. Necati bey ona sadık kaldığım için anneme yardım ediyor.
– Nasıl bir hastalık bu?
– Cam kemik hastaları gibi kemikleri en ufak harekette kırılıyor, göz pınarlarından kan akıyor, tırnak diplerinden, burnundan ve vücüdundan boynuz benzeri birşeyler çıkıyor.
– Annenin Kur'an-ı yırtan kız olmadığına emin misin?
– Nil bana ağzını yüzünü kırdırtma.
– Tamam tamam özür dilerim. Kızma lütfen. Peki iyileşiyor mu?
– Aslına bakarsan eskiye göre daha iyi. Daha az acı çekiyor.
– Annene birşey olursa yani ölürse ne yapacaksın? Necatinin yanından ayrılacak mısın?
– Bilmiyorum.
– Atilla baban kardeşin yokmu?
– Babam annemi beni bırakıp kaçmış. Hiç kardeşimde yok.
– Kaç yaşındasın?
– 26.
– Neden bana bukadar iyi davranıyorsun?
– Masumsun o yüzden.
– Atilla Mert'i son gördüğünde nasıldı?
– Öfkeliydi ve senden uzak durmamızı söylüyordu. İlacı sana gizlice verdiğini, senin suçsuz olduğunu falan filan.
– Oda beni düşünüyor.
– Dün kaçmaya yeltenmiş ama anında enselenmiş. Siz sevgilisiniz değilmi?
– Bildiğim kadarıyla hayır. Ama onunla olmayı çok isterdim.
– Yapma çok sıska ve güçsüz biri ve hırsız.
– Mecburiyetten yaptı. Ayrıca ben onun zekasını seviyorum, iyi kalbini.
– Sıkıcı.
– Atilla burada durmak daha sıkıcı.
– Yapacak birşeyimiz yok. İkimizde esiriz. Eğer seni elimden kaçırırsam annemin acıları daha da artacak.
– Sadece onunla ilgili birşey duyarsan haber ver bana.
– İyi be tamam.
– Teşekkür ederim koca yürekli gangsterim.
– Rica ederim minik fare.
Berbat meyveli kefir ve protein barları Atillaya bırakıp tüm kuru meyveleri yedim.
– Atilla çatlak profesör bana birşey söyledi.
– Haha Bülent bey mi? Ne söyledi?
– Evet. Çocuk doğuracağımı.
– Anne olacaksın işte.
– Ciddi değildir umarım.
– Bülent ve Necatinin ciddiyetsiz işi olmaz.
– Ben gerçekten bir deney faresiyim.
– Bu ilerleyen zamanda olacak bildiğim kadarıyla.
– Aman ne güzel. Babası bellimi?
– İstersen ben olabirim.
– Kankamdan hamile kalamam.
– Gerçekten beni kanka olarak mı görüyorsun?
– Pijama partisi kiminle yapılırki? Yani mecburiyet olayında var ama.
– Bu durumdan keyif almıyorum diyemem.
– Neden?
– En azından seninle sohbet ediyoruz.
– O 20 ayı hiç konuşmuyorlar mı?
– Vücut geliştirme, maaş ve siyaset ben almayayım.
– İyrençmiş. Peki sen neyi seversin?
– Kitapları, insanları okumayı.
– İnsanları nasıl okuyorsun?
– Yüz ve ellerinden.
– Vay medyum Atilla.
– Hayır bu öyle birşey değil.
– Basbaya öyle birşey.
– Deli kız. Bak yaşadıklarımız, genlerimiz, umutlarımız, planlarımız bunlar bedenimize yansır. Ben bu küçük ayrıntıları okumayı severim.
– Ben nasıl görünüyorum?
– Geniş alnına bakacak olursak mükemmel bir ticari zekan var. Kaşların boşluksuz buda güvenilir olduğunu gösteriyor. Kara gözlerinde bunu doğruluyor. Orta boy ağız genişliği yerinde konuşan samimi bir insan oluşunu. Kulak yapın inatçı oluşunu. Daha fazlasını istermisin?
– Bunlar hoşuma gitti devam et.
– İzin verirsen ellerine bakmalıyım.
– Tabiki.
– Esnek yumuşak, bu senin iyi bir diplomat olabileceğini gösterir.
– Vay devam et.
– Serçe parmak çizgilerine bakarsak hayatında çok seveceğin iki erkek olacağını gösteriyor. Üç çocuğun olacak bu adamlardan biriyle evlenince. Uzun ve sağlıklı bir ömür. Parmak yapın kanaatkar biri olduğunu gösteriyor.
– Yani buradan kurtulabilecek miyim?
– Bunu bilmiyorum. Ama annem yaşadığı sürece seni burada tutmalıyım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞ (BİLİNMEZLİK)
Ficção CientíficaGelecek nesillere bırakılan tek şey şeklimizden parçalar mı? Asla bukadar olmadı. Sadece biriktiler yapımızda, beynimizde, hücrelerimizde, dnamızda Artık canlı bir tarih kitabı yada tarihi bir film olan benliğimizi keşfetme zamanı.