Müdür bana beni sahiplenmek isteyen ailelerin geldiğini söyledi. Sessiz bir şekilde kafa salladım. Ne yapayim? Burda ölümün çıkmasını bekleyemezdim. Ailelerle bir kaç dakika sonra tanıştık. Çok sevecen bir insanlara benziyorlardı.
Bir kaç saat konuştuk daha sonra eşyalarımı toplamak için odaya çıktım, tam eşyalarımı toplayacaktım ki Burak geldi.
Burak: Nereye?
Kardelen: Bir ailem oldu. Üzgünüm haber veremedim..
Burak: Ne? Beni yüz üstü mü bırakacaksın yani. (?)
Kardelen: Özür di-O sırada müdürle birlikte beni almak isteyen ailede geldi. Beni bekliyorlardı.
Burak: Görüşürüz. Deģil mi?
Kardelen: Tabii ki!Şuna çok şaşıyorum; Burağın beni bu kadar önemsemesi ilginçti.
Aile üyelerinin tanıtımı;
Spencer Bennet (Anne) : Genellikle kendisi hariç herkesi düşünen birisidir. Narin, masum ve birazda takıntılı.Bell Bennet (Baba) : Çoğu zaman işe gittiğinden yüzünü evde görmemiz biraz nadirdir. Mutlu olması zor, aģlaması zor, ama çok çabuk her şeye sinirlenebiliyor.
Ailenin çocukları 8 yaşında bir göle düşme sonucuyla hayatını kaybetmiş. En azından polisler Bennet ailesine böyle söylüyorlar. Ama Bennet ailesi buna ne kadar inanmak istesede, durum böyle değildi. Çocukların o gölde kaybolduğunu cesetlerinin ise henüz bulunmadığını söylemişlerdi.
Aile bunun karşısında çaresiz kalmış, her gün o içi bomboş mezara gidiyorlarmış. Ve bunun özlemini bastırmak içinde bir evlatlık almaya karar vermişler.Peki o çocuklar şuan nerede?
Muamma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Dansı
Storie brevi" Değmesin senin o mabedin benim bu kanlı ellerime, istemiyorum deme özlersin o haykırdığın yerde. Her aldığım o içi bade dolu kadehlerde, ben de özlemişim şerefimle. Her damlası acı ile akan o mısralar; kelepçelenmiş o ellerimden bir damla kan, u...