LİSELİ EZİK -DÜZENLENİYOR-

0,6

Arkadaşlar ailevi nedenlerden dolayı giremiyorum. Annem bugün ameliyata giricek. Sonunda ne olucağını hiç kimse bilmiyor. Gerçekten üzgünüm sizi kırdım. Yeni bölüm geldi.
~İyi okumalar~
2 ay sonra-----
''-Mia ben çok yoruldum. Artık eve.gidelim.''Tabi siz şu son iki ay olanları bilmiyorsunuz. Mia bana sabah akşam salata yedirdi. Her zaman. Düzenli spora başladım ve devam ediyorum. Yani uzun lafın kısası güzel,alımlı,fit(bu kelimenin ne anlama geldiğini bilmiyorum. Ama zayıf anlamına geliyo sanırsam. ) güzel kişilikli ,ağır başlı ,ama ciddi bir kıza dönüştüm. ''-Şunlarıda aldıktan sonra gidiyoruz.'' Nihayet diye bağırasım geldi ama kızacağını bildiğimden çıtımı dahi çıkarmadım.Yarın okul var. Herkes beni nasıl karşılayacak çok merak ediyorum. Ama en önemlisi Matthew. Onu artık sevmiyorum. Herkesin dış görünüşüyle alay ettiği için. Helede beni herkesin içinde küçük düşürmesi. Bende aynısını ona yapacağım zamanı geldiğinde. Eve geldiğimizde hemen kendimi yatağa attım ve uyumak için gözlerimi yumdum çünkü tek isteğim çabucak sabah olması. Okul için bu kadar heyecanlı olmamıştım. Ben artık iyi kız değil, kötü kız olacaktım..
Ertesi Gün------
*zzzzzz zzzzzz*
" Off şu alarmı niye sabahın körüne ayarlarım ki? Ah!! Tabii bugün okul var."kendi kendime konuşurken esniyordum. (artık nasıl.yapıyorsa ikisini birlikte ) 10 dakikalık duş ve günlük ihtiyaçlarımı karşılamak için odamda bulunan tuvalete girdim. Ardından kıyafetlerimi giydim. ( multimedia ama sadece o küçük çanta yerine normal nasıl düşünürseniz okul çantası koyun :) ) Mutfağa geçip kendime güzel bir gevrek hazırladım. Sonra geç kalacağımı anladım ve sırt çantamı alıp yola.koyuldum.
Okulda------------
''-Herkes bize bakıyo Mia!" Mia' ya doğru bakıp konuştuğumda gözlerini iki saniye boyunca kapalı tuttu. En sonunda açıp ''-Ee! Tabi burada iki tane güzel bayan var. Yani bize değilde Lucy'ye mi bakacaklar?''Alay tonu içeren konuşmasından sonra yanından geçen Matthew'un en yakın arkadaşı Josh'a kısa bir bakış attı ve ardından bana baktı ve konuşmasına devam etti ama ben hiçbirşey anlamıyordum çünkü karşımızda
Saçı dağınık, gözlerinin rengi uzaktan bile gözüken bir Matthew vardı. Bize doğru hızlıca kalkıp yürümeye başladığında ne yalan söyleyeyim biraz tırsmıştım. Ama yanımdan bana çarparak geçtiğinde neye uğradığımı şaşarak birinin üstüne düştüm. Hemen ayağa kalkıp benim kalkmam için elini uzattı. Doğruyu söylemek gerekirse yakışıklıydı. Ona o o kadar baktığımı farketmiş olmalı ki o şirin ağzının açıp konuştu.
''-Daha fazla bakmaya devam edicek misin? Yani bundan rahatsız olmuyorum ama biraz utandım. ''ona baktığımda eliyle yardımn almadan kalktım ve şöyle dedim.
"-............."
Kısa oldu ama elimden bu kadar geldi. Yorum ve vote yaparsanız çok sevinirim. :) Görüşmek üzere