Part 16

83 7 2
                                    

Arkadaşlar, şaşırmayın, ben de hiç beklemiyordum ama yeni bölüm! Nereden böyle esti anlamadım ama kendimi yazarken buldum. Çok uzun zaman oldu ve -bu da çok klişeleşti ama- okuyan olur mu bilmiyorum ama sanırım bunu istemeye yüzüm yok da yine de bir yorum atarsanız gerçekten çok sevinirim. Devamı gelir mi onu da bilmiyorum ama bu bölümü büyük bir hevesle yazdım, inat da ettim bitireceğim diye, o yüzden özellikle sonlara doğru mantık/dilbilgisi/imla vb. hatalar olursa şimdiden kusura bakmayın, uykulu anıma denk geldi, saçmalamış olabilirim. Neden yazmadığım/yazdığım konusuna girmeyelim, bende sebep çok, girersem çıkamam bölümün iki katı kadar bir şey okumak zorunda kalırsınız, onu da ben istemem. (Sanki bu yazı çok kısa sürdü de) Neyse uzatmıyorum, dediğim gibi farkındayım çok çok uzun zaman geçti ve beklentinin -hala öyle bir şey varsa tabi- de baya bi altında bir bölüm oldu gibi ama düşüncelerinizi merak ediyorum, benimle paylaşırsınız çok mutlu edersiniz. Neyse bu kadar yorum dilenciliği yeter :D İyi okumalar...

Acaba Guiness Rekorlar Kitabı'nda 'dünyanın en bahtsız insanı için ayrılmış bir kategori var mıydı? Eğer vardıysa milyon dolarlar kazanmış ama yirmi dört yıl kaybetmiş biri olarak şu an yaşadığım iki-gün-öncesine-kadar-peşinden-koştuğun-sevgilinin-aslında-senin-peşinden-koştuğunu-söyleyen-arkadaşının-peşinden-koşarken-sevgilinin-peşinden-koşması komedisini de göz önünde bulundurursak o sıfatı açık ara farkla kazanacağıma bundan sonraki yirmi dört yılım üzerine rahatlıkla bahse girebilirdim. 

Yani hayır, anlamıyorum ki, mistik güçleri falan mı vardı da bulunduğum her yere şıp diye damlıyordu? Yoksa direkt olarak bana ayak bağı olmaya mı programlanmıştı?

"Bayan Swift, siz misiniz?"

Hayır, tatlım, ben Medusa. Dönüp sana bakmamı gerçekten ister misin?

Şu an burada olması bir planın sonucu muydu yoksa sadece bir tesadüf mü açıkçası pek bir fikrim yoktu ama çok iyi bildiğim bir şey vardı; o da Selena'nın çoktan gittiği ve benim de arkamdaki sersemi duymazdan gelemeyeceğimdi. Kibarlığımdan falan değil, dün geceden sonra hangi mantıkla hala benimle iletişim kurmaya çabaladığını merak ettiğimdendi. Tabi belki az önce duyduklarımın da bir etkisi olabilirdi. Ama çok az. Kesinlikle çok az.

Derin bir nefis alıp gergince sırıttım ve tek ayağım üzerinde ona döndüm. "Bay Wilson," gözlerimi kırpıştırdım. "Sizi görmek ne kadar güzel."  

Benim aksime içtenlikle gülümseyip yanıma yaklaştı.  "Esas sizi görmek çok güzel. Solgun günüme ışık getirdiniz." Dün gece yaşananlara rağmen hala karşıma geçip ergenlik dönemlerinden kalma acemice iltifatlarla ciddi ciddi bir diyalog başlatabileceğini sanması mıydı daha komik olan yoksa sesimin ve kelime haznemin bütün sınırlarını zorlayarak ve tüm çabamı harcayarak anlattığım, İngilizce bilmeyen birinin dahi tek seferde anlayacağı şeyleri kabul etmemekte bu kadar ısrarcı olması mıydı karar veremedim. Ya aptaldı, ya da takıntıları kendine olan saygısını ezip geçecek kadar büyük boyutlara gelmişti. Sonuç alamayacağını bile bile istenmeyeceği bu biçimi inatla sürdürmesinin başka bir açıklaması olamazdı. Her iki durumda da acınacak haldeydi. Yüzümü bürüyen alaycı ifadeden olsa gerek bir iki saniyeliğine duraksadı. Saatler öncesinden kurup ezberlediği cümleler aklından uçup gitmiş miydi yoksa? Veya dün geceki gibi bozum olmaktan mı korkuyordu? Hayır hayır, korku değildi kelimelerini alıkoyan, heyecandı. Güçlü bir savaşçının çetin geçeceğini bildiği bir düellodan önce hissettiği heyecan gibi. Beni böyle güldürecek, bildiğim bütün hakaretleri onunla bağdaştırmama sebep olacak ve zihinsel olarak bu kadar yoracak birine göre fazla iddialıydı. Kurduğu cümlelerle ne kadar toy bir izlenim bırakıyorsa, ifadesiyle de kendine olan aşırı güvenini bir o kadar belli ediyordu. Biraz önce gurursuz biri olduğunu düşündürürken şimdi bir bakışıyla ne olduğunu henüz bilmediğim zekice bir oyuna davet ediyordu. Tutarsızdı, net değildi, kararsızdı, bu davranışlarıyla birkaç dakikada bile bütün düşüncelerimi bulanıklaştırıyordu; ama bunlar dün gecenin tam aksine zevk vermeye başlamıştı. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 15, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Don't Let Me Forget || Taylor SwiftHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin