15 yıl önce konuşulmakta olan bir rivayet: Tekerlekli Sandalyedeki Hayalet
Söylentilere göre Meksika kıyılarında yaşayan bir bayan ve kendinden on yaş büyük, denizcilikle uğraşan eşi; kendi tekneleriyle bir gezintiye çıkar. Aslında araçları yat diye tabir edilebilecek kadar güzelken yine de tekne olarak benimsemiş ve alçakgönüllülüklerini bir kez daha davranışlarıyla vurgulamışlardır. Tüm olayın başlangıcı böyledir.
Gençliğinde geçirdiği araba kazası yüzünden bir bacağını kaybeden kadın, tekerlekli sandalye ile yaşamaya mahkum kalmıştır. Sevecen ve merhametli eşi bu eksiklikten hiçbir zaman gocunmamış, aksine her gün daha da bağlandığı güzel kadınına yardım etmeyi boynunun borcu bilmiştir.
Tekne gezisine çıktıkları gün de aynı şekilde, eşine yardımcı olarak, onu ve tekerlekli sandalyesini tekneye taşımıştır. Açılmaya başladıktan sonra sohbet ederek güzel vakit geçiren çift, konunun vardığı bir yer üzerine tartışmaya başlamışlardır. Gitgide büyüyerek kavga halini alan bu tartışma, evlilikleri boyunca sesini bile yükseltmeyen adamı çileden çıkartmaya yetmiştir. Tekneyle açıldıkları alan yakınlarındaki yaşlı bir balıkçının gözlemlerine göre; adam eşini tekerlekli sandalyesi ile birlikte tekneden itmiş, ardından kıyıdan uzaklaşmıştır. Ne adam, ne de teknesi bir daha bulunamamıştır.
Yaşlı balıkçının anlattıkları üzerine tereddüt eden bir grup araştırmacı dalgıç, olayın üstünden birkaç ay geçtikten sonra tekerlekli sandalyeden kalıntılar bulabilmek amacıyla alanı incelemeye almışlardır.
Yalnızca tekerlekli sandalye değil, üzerinde kadınla birlikte dalgıçların sualtı kameralarına yansıyan tekerlekli sandalye görüntüleri, araştırmacıları epey tedirgin etmiştir.
Hayaletin hala aynı alanda dolaştığı ve gezintiye çıkan bazı tekneleri alabora ettiği söylenmektedir. Ancak hiçbir dalgıç yeniden araştırma yapmaya cesaret edememiştir.