KIZIMDAN SON MEKTUP || [Kendi Pastam]

2.1K 106 17
                                    

Baba olmanın ne büyük bir yükümlülük olduğunu eşimi kaybettikten sonra anladım. Ondan bana kalan yegane şey olan kızım ve yaşadığımız ev de beni yalnız bıraktığında çaresizliği tattım.

Bugün, kızımın ölümünün yıldönümü ve ben tekrardan aldım mektubunu elime, gözyaşlarıma engel olamadan okuyorum. Tam beş yıl önce odasında bulduğum bu zarf, bana bırakmak istediği son şeydi. Kendisini son kez görmeme, sarılmama izin vermeden gitmişti. Neye bulaştığını bilmiyordum ve bu beni kahrediyordu. Ne olduğunu bilmediğim, açıkçası bilmekten korktuğum bir varlık için bırakmıştı beni, yapayalnız ve bir başıma. Hemen o gün başlattığım taşınma işlemleri takibinde apar topar yazlığımıza taşınmıştım.

Bu mektubu her okuyuşumda yeniden yok oluyorum gibime geliyor... Her seferinde gözlerimde açık unuttuğumu varsaydığım musluklar tarafından ıslatılıyor bu kağıt parçası. Ve ben yine kızımı hatırlıyorum.

Mektubundaki her cümle beni parçalamaya yetiyor.

"Baba,

Bu mektubu okuduktan sonra ne hissedeceğini kestiremiyorum. Açık konuşmak gerekirse, sana nasıl anlatabileceğimi de bilmiyorum.

Ama ben aşık oldum baba.

Annemi kaybettiğimiz günden beri derdin ya bana, 'eğer bir gün benim anneni sevdiğim kadar tutulursan birine, onu sakın bırakma' diye. Buldum baba, hem de kimsenin birini sevemeyeceği kadar seviyorum onu.

Onu hiç görmedim, sesini hiç duymadım. Fakat hissedebiliyorum varlığını. Her gece ben uyuyana ve uyanana kadar başımda bekliyor. Yanımdayken onu sezebiliyorum. Ben evdeyken, okuldayken, kimi zaman dışarıda arkadaşlarımlayken o her zaman peşimde. Bazen hissettiriyor da kendini, yavaşça yaklaşıyor ve tepemde nöbet tutmaya devam ediyor. Kimi zaman çevremdeki eşyaların yerlerini değiştiriyor. Bazı geceler saçlarımla oynuyor, odamda turluyor. Hissediyorum hepsini.

Onun ne olduğunu bile bilmiyorum baba. Ancak bildiğim tek şey onu sahip olduğum veya olabileceğim her şeyden çok sevdiğim. Bu yüzden beni çağırdığında onun davetini kabul etmeye karar verdim. Birtakım sinyaller yolladı bana. Kitaplarımın ve defterlerimin belli sayfalarında bulduğum silik cümleler, duvarlarımın kuytu köşelerine kazınmış sözcükler ve işittiğim belirsiz fısıltılar. Yıllardır beni izliyormuş. Hem de her gece.

O da beni seviyormuş baba, hem de çok. İnanabiliyor musun?

Bu mektubu bitirip zarfı kapatır kapatmaz, beni çağırdığı yere gideceğim. Sonsuza dek mutlu olacağımızı söylüyor. Baba, o kadar mutluyum ki.

Bilmen gereken bir şey daha var... O'nun bazı arkadaşları ben gittikten sonra odama yerleşecek. Eğer bizimle gelmek istiyorsan, bu gece evde kal. Seni alıp bize getirecekler.

Seni çok seviyorum, baba. Fakat gitmek zorundayım çünkü cidden hayatımı adadığım şeyden mutluyum. O da çok mutlu, emin ol. Bizimle olmak istiyorsan evden ayrılma.

Benim için sakın üzülme, bana iyi bakacak.

Sevgiler, biricik kızın."

CREEPYPASTA DERLEMELERİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin