!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
TW: ölüm, ölü beden, detaylı ve rahatsız edici anlatımlar, rahatsız edici ve tetikleyici içerik, yas süreci,kendi kendine zarar verme düşünceleri, uyuşturucu kullanımı
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Ne yaptığını şimdi anladım. Gözlerini kapatınca geçeceğini söylersin ya hep, ki bunu kendin mi söylüyordun yoksa birinden mi almıştın bilmiyorum ama, gözlerini açmamanın sebebi bu.
Uyuduğuma inanamıyorum, seninle son saatlerimde uyuduğuma inanamıyorum! Halbuki saatlerce sana bakmak ve bir daha hiç görmeyeceğim yüzünü iyice aklıma kazımak, ezberlemek istemiştim.
Güneş doğmuş. Kabul etmekte zorlanıyorum ama yatak odamız hiç de güzel kokmuyor. Kobra bunun farkında ve uyandığımı görür görmez dün geceki gibi ağlamaya devam ediyor. Keşke onun ağlamasını kesebilsem çünkü onun ağlaması her şeyi daha gerçek kılıyor, mesela o sessiz olsa senin çok derin bir Berika felçli uykusunda olduğunu varsayabilirim.
Uzanıp dudağından öpüyorum ama artık sen, sen gibi kokmuyorsun.
Sana baktığımda ne gördüm biliyor musun? Bir ölü. İlk defa sana baktığımda bir ölü gördüm. Dünkü gülümsemenden eser yok şimdi. Artık gitmek, kül olmak istiyorsun. Seni suçlayacak değilim. Zaten hayattayken yeterince çürüdüğünü gördüm. Öldükten sonra da bunu izlemeye niyetim yok.
Kokudan bunaldığımda, biraz hava almak için balkona çıktım ve bir cenaze arabası gördüm.
"Hayır..." diye mırıldandım.
Sabahın o kadar erken saatleriydi ki arabanın başında bekleyen adam ve kadın beni duyup yukarı baktılar.
"Bay Park? Siz misiniz?" Demek onlara soyadımı bile vermiştin. Merak ediyorum, bu aramayı ne zaman yapmıştın acaba. Aa şey, ölümümden dolayı heder olmuş, genç yaşına rağmen çökmüş ve benden nefret eden bir çocuk bedenimi size teslim edecek, ona nazik davranın olur mu? Yaşadığı şeyler hiç de kolay değil.
Aşağıdakilere başımı salladım.
"Bay Min'i almaya geldik. Yollar buzlu, biraz geç geldik kusurumuza bakmayın."
İçeri koşar adım girer girmez telefonumu buldum ve abini aradım. Fakat abine ulaşılmıyordu. Mesajımı alıp fenalaştı mı acaba diye düşünüp üzüldüm.
Taehyung? Hayır, final haftasındaydık. Finalleri kaçıracağıma inanasım gelmiyordu ama gerçekten hiç umurumda da değildi aynı zamanda. Artık okumak istediğimden bile emin değilim Yoongi.
Hoseok.
**
Adam ve kadın içeri girmeden önce "Lütfen biraz daha bekleyin. Arkadaşım gelecek. Tek başıma olmak istemiyorum." diye yalvardım.
Kadın yüzünde bir acıma duygusuyla baksa da adam ezberden "Yalnız değilsiniz ki, biz varız...Köpek var." dedi.
Kadın adamın omzuna dokundu ve "Çocuğa bir bak, hayatım." diye fısıldadı.
Evet! Çocuğa bir bak! Sevgilisinin cinayetine ortak olan çocuğa bak. Bazen keşke seni İsviçre'ye götürüp koluna ölümünü serumla verirlerken izleseydim daha mı az cinayet işlemiş gibi hissederdim diye düşünmekten alamıyorum kendimi. Öyle olur muydu hyung?