2- Find someone to watch your back.

1.4K 140 44
                                    

LHQ

-Find someone to watch your back.-

“Jacob”un titreyerek sigaraya bakışı.

Ve beni unutup çocuğun geldiği yönden koşarak kaçışı.

Ardından boğuk, kısık fakat yankılanan ses.

“Selamımı almadı, ne ayıp.”

*****

Etraftaki kalabalık bir süre sessizce bekledi. Ardından hızlı adımlarla işlerine döndüler.

Gözlerim çocuğun gözlerine takılı kalmıştı. Dümdüz botlarına bakıyordu.

Bir anda başını kaldırıp gözlerimin içine baktı. Yutkundum. Korkutucuydu, korkutucu ve yakışıklı. Diliyle dudaklarını ıslattı ve bana elini uzattı. Sanırım… Yardım içindi, hıh?

Elimi uzattığımda parmakları benim küçük elimi sıkıca kavradı ve beni tek hamlede ayağa kaldırdı. Şey, çok büyük elleri olduğunu itiraf etmem gerek.

 “İyisin değil mi?”

“İ-iyiyim. Kurtardığın için… Teşekkür ederim.”

Umursamaz bir tavırla başını salladı. “Kendine gözlerden uzak bir yer bul. Buradaki tek belalı o değil. Fakat tek kız sensin.”

“Başka… başka kız yok mu?”

“Kadın var. Kız yok. Arkanı kollayacak birisini bul.”

Gözlerimi kırpıştırıp benimkilerden hiç ayırmadığı yeşillerine diktim. Bir süre baktı, sonra arkasını dönüp uzaklaştı.

Çevreme bakındım. Birbirleriyle dövüşen adamlar, kaslı adamlarla flörtleşen birkaç kadın, uyuklayanlar, kart oynayanlar, sigara içenler, saf saf bakınanlar…

Arkamı kollayacak biri bulmak… Sanırım zor olacaktı.

Ve ben de arkamı kollayacak o kişinin kim olabileceğine o salisede karar verdim.

Adımlarımı hızlandırarak peşinden koştum. Fakat yetişemedim, hatta izini kaybettim. Etraf aşırı kalabalıktı ve bana merakla bakan bir sürü göz olunca dikkatimi toparlayamıyordum. Normalde sosyal bir kızdım ve göz önünde olmak beni etkilemezdi, fakat eğer size bakan gözler normal bir toplumun değil de özellikle en yüksek korumalı hapishaneye seçilmiş katillerin olduğu bir topluluksa emin olun, siz de tırsardınız.

Çocuğun adını bile bilmediğim için hafızamda haykıracak bir isim bile yoktu, fakat vazgeçmedim. Buraya geldiğimin ilk saniyesi tecavüz tehlikesiyle burun buruna gelmiştim ve onun da dediği gibi kesinlikle arkamı kollayacak birine ihtiyacım vardı. Ve bu ondan başkası olamazdı. Sadece yürürken bile çevresindekileri korkutuyordu ve bu hem kendini hem de beni korumaya yeterdi. Yanında takılmamda bir sorun olmayacağını düşünüyordum, eh, en azından öyle umuyordum.

Sonunda izini iyice kaybedince soluklanmak için durdum. Pek terleyen biri olmamama rağmen bu ortamda beş dakika kadar kalsanız, bu bile sucuk gibi olmanıza yeterdi.

“Lanet olsun,” diye mırıldandım. Onu kesinlikle bulmalıydım, fakat bu aptal fanusun içinde yanınızdakini bile kaybedebilirdiniz.

Etrafta amaçsızca dolaşmaya başladım, şansım yaver giderse onu görür veya en azından orada olduğunu belli edecek bir işaret alırdım. Belki de en güvenilir gözüken kişiye “Havalı bir çocuk gördünüz mü?” diye sorar, yanıtımı hemencecik alıverirdim.

LHQ  // h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin