LHQ // h.s

3- A powerful person is one that can scare the others.

LHQ

-A powerful person is one that can scare the others.-

 

“Zindanına gideceksin. LHQ’daki zindanına.”

“Hayır…”

“Lanet olası her türlü suç sayılan şeyi yapmış insanlarla yaşayacaksın. Ve… Kısa bir süre sonra eski Night olmayacak. Masum Night olmayacak.”

“Yeni yaşamına hoş geldin Night.”

**************************

Burnumu çekip ona döndüm. “Yemin ederim-“

“Beni inandırsan senin için ne değişecek Night? Ben seni lanet olası her türlü suç sayılan şeyi yapmış insanların arasından kurtarabilecek miyim?”

Başımı hayal kırıklığıyla iki yana salladım. “Hayır...”

“O zaman bana savunma yapmana gerek yok. Unutma, birileri bir şeyler dediyse ve sen bahsettiği kişiler kategorisindeysen o sana yönelik bir saldırı yapmadıkça savunmanın bir anlamı yoktur. Bırak o sana sorana kadar cevaplama. Seni bilmediği halde ona açıklama yaparsan ortada hiçbir şey yokken kendi kendini suçlu duruma düşürürsün.”

Haklıydı… Kesinlikle haklıydı. Şu an ona durumu açıklamam hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Yine suçlu olacaktım, yine LHQ’daki bir mahkum olacaktım.

“Peki… Haklısın.”

Sırıttı. “Her zaman.”

Kaşlarımı çattım. “Kendine bu kadar güvenmenin sebebini merak ediyorum doğrusu. Ve şey… Neden herkes senden deli gibi korkuyor? Jacob’un nasıl kaçtığını gördüm.”

Birkaç kuru öksürükle boğazını temizledi. Düşünceli gözüküyordu. Çok düşünceli. Gözleri uzaklarda bir yere odaklandığında gözlerinde dolaşan bir sürü duygu görebilirdiniz. Ki ben bu duyguyu çok yoğun bir şekilde yaşamıştım. Jacob’un kaçışından hemen sonra gözlerime bakmıştı, o an hissedebildiğim tek şey gözlerinden tenime doğru fışkıran saf bir öfke, saf bir ilgisizlikti. Boş bakıyordu, fakat dikkat ettiğinizde içinde yatan bir sürü anlam vardı.

“İnsanların tek derdi kendilerini korumak, biliyor musun?”

Başını ona doğru çevirdim, uzaklardaki noktada çok garip şeyler oluyormuş gibiydi. Odaklanmıştı fakat baktığı tek şey mavi, enerji kalkanının küçük bir noktasıydı.

“Eğer korkutabilirsen güvendesin demektir. Tarihte birçok devlet korkuttuğu için başarılı oldu, birçok devlet korkutamadığı ya da korktuğunu belli ettiği için yıkıldı. Güçlü olan insanlar korkutabilenlerdi, güçsüz olanlar ise korktuğunu belli edenler.”

Gözlerimi kırpıştırıp dediklerini zihnimde tekrar ettim. Güçlü olan insanlar korkutabilenlerdi.

“Korku insanın yaşadığı en güçlü hislerdendir. Bastırılması en güçlü hislerden. Ayrıca yenilmesi en zor hislerden.”

Başımı anladığımı belirtircesine salladım. Yine haklıydı, belki insan içindeki sevgiyi, nefreti bile bastırabilirken korku o kadar yenilebilecek bir duygu değildi.

“O yenilmezdir, çünkü seni korkutur. Korktuğun şeyi yenmek için üstüne git derler, fakat o zaman o seni daha çok korkutur, seni daha güçsüz duruma düşürür. Yenmek için sürekli daha fazla çabalaman gerekir.”

“Yani onları korkuttun?”

Yüzünde sol yanağında çukur oluşturacak gülümsemelerden biri belirdi. “Onları çok korkuttum.”