9- Think twice, say once.

1.1K 127 52
                                    

LHQ

-Think twice, say once.-

"Çok... Sıcaklar."

"Ellerin çok sıcak."

*************************

Bir insan garip bulduğu şeyler için garip tepkiler gösterir, heyecanlanır. Normal hayatınız boyunca karşılaşmadığınız, size olağan dışı gelecek herhangi bir olay, anormal bir davranışta bulunmanıza, veya gereksiz yere saçma sapan tepkiler vermenize sebep olur.

Bir insana normal gelmeyen bir şey, duruma uygun olarak hareketlerinin, tepkilerinin de normal dışına çıkmasına sebep olur, sizi şaşırtır.

Harry gizemli sayılabilecek bir kişiliğe sahipti. Ya da direk gizemli. Hangisini tercih ederseniz artık. Bu davranışları bana normal gelmeye başlamıştı, onu kabulleniyordum. Fakat bu normal değildi, çünkü şaşkın duruyordu. Onu ilk defa kafası karışmış bir şekilde, kafasını karıştıran şeye tüm odağını vermiş bir halde görüyordum. Normalde o en önemsiz sayılabilecek durumlara ve nesnelere önem verir, onları izleyip dururdu. Fanusu çevreleyen mavi enerji kalkanının küçük noktalarını hedef alırdı bazen, arkasında bir şeyler görüyormuş gibi dalar, giderdi. Bunun önemsiz olduğunu düşünüyordum açıkçası, fakat LHQ'da geçen şu birkaç günün ardından Harry'nin benden çok daha fazla düşündüğünü anlamıştım.

Ben duygulara, düşüncelere olduğundan daha çok önem verirdim. Üzgünsem, düşüncelerimin en olumlu olanı bile etkilenirdi bundan, sınavdan aldığım düşük not hayallerimdeki muhabbet kuşumun hasta olmasına sebep olabilirdi. Ya da kokusu midemi kaldıran ciğer, o günün çöpünü dışarı çıkarmama engel olabilirdi. Veyahut bu olayların tam tersi, küçücük bir mutluluk tüm hayatımı etkilerdi. Duygular, hareket etmemde, hayallerimi kurmamda ve gerçekleştirmemde, hatta ellerimi yıkamamda bile yardımcı olurdu bana.

Fakat Harry'nin benimle aynı şeyleri düşündüğünden emin değildim. O tamamiyen nesnel şeylere, herkes tarafından ortaya atılabilecek düşüncelere önem veriyordu. Bir bardak düşüp kırıldıysa kırıkların insanları incitebileceğini ya da kırılan bardakla beraber uçuşan anıları değil, bardağın kırıldığını ve bunun her türlü bir zarara sebep olacağını önemsiyor, kafasında bunu hesaplıyordu.

Kim bilir bardağın hangi açıyla düştüğünü ve düşüş hızının kırılan parçaların etrafa yayılmasına katkısını falan da hesaplıyordur.

Sonuç olarak, onun bu tür bir olaya karşı vereceği tepkinin en fazla, "Hm, sıcak." olacağını beklerdim. Dramatik bir edayla elimi resmen karantinaya alıp "Ah, Juliet, bu kadar sıcak ellere sahip olmanın bir sebebi olmalı!" demesi ihtimali aklımın ucundan bile geçmemişti.

İşi alaya aldığımın farkındayım, fakat benim dikkatimi asıl çeken olay bunu söyleyiş biçimi ya da gözlerini kapatmış olması ve kirpiklerinin bu açıdan ne kadar hoş göründüğü değil.

Sıcaklık.

Harry'nin şaşırdığı olay buydu, garip bulduğu, anlayamadığı, hoşuna gittiği, ya da sadece üzerinde durmak istediği.

Sıcaklık ona garip geliyordu, normal değildi, ve üzerinde şaşırılacak bir şeydi.

Ve boş zamanlarını gözlerini bir noktaya sabitleyip düşünerek geçiren bir insan için bu duygusallık bana doğal olarak biraz saçma geliyordu.

Peki, şu an en basitinden "Evet, çok mu garip?" tarzından ergence bir cevap verebilirim. Ya da "Her zaman böyleler," diye kaçamak bir cevap da verebilirim. Veyahut ilk röportajını yapan çaylak bir gazeteci gibi "Bunun sana garip gelmesinin ve bu derece şaşırmanın sebebini açıklar mısın?" tarzından kazık sınavların saçma sorularına benzer bir şeyler geveleyebilirim.

LHQ  // h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin