Lisranın kulağında kulaklık son ses müzikle eve doğru gidiyordu. Arada çalan şarkıya eşlik etsede çoğu sözleri ağlamaktan söyliyemiyordu.
Şarkının sözleri sanki onu anlatıyordu sanki çektiği acıları yüzüne vuruyordu bu şarkı.'Beni vurup yerde bırakma, katlanamıyorum hiçbir yokluğuna, beni vurup yerde bırakma içim bağırdıda ben diyemedim ya '
Sokağın ortasında durup şarkıya sesli şekilde söylemeye başladı. Batu gerçekten darbe vurmuştu ona. Titrek bir nefes aldı ve koşarak sahile gitti. Her zamanki gibi tam dibde durdu. İçi yanıyordu. Bağırsada kimse duyamıyordu onu. Acı çekti görmediler ağladı sessiz kaldılar. Şimdi yanında olsa sımsıkı sarılsam keşke diye düşündü.
" atlamayımı düşünüyorsun"
Lisra hevesle yan tatafa baktı Batumu geldi diye ama gelen Erendi. Morali tekrar düşmüştü. Sessiz şekilde çalan müziği kapattı. Erenle konuşmak yada yüzünü görmek istemiyordu. Yaptıklarını unutmuş değildi. Onu terk etmiş başka kızla beraber olmuş onu herkesin önünde rezil etmişti. Ondan Nefret ediyordu. Artık Ereni eskisi kadar sevdiğini sanmıyordu. Lisra konuşmamayı seçerek dimdik ileri bakmaya başladı.
" Özür dilerim"
" ne için söylesene sen beni terk ettin bana çektirmediğin kadar acı çektirdin şimdi gelmiş özür diliyorsun ne için ha söylesene"
Erenin diyecek hiçbir sözü yoktu haklıydı dedi içinden. Yaptığı büyük bir yanlıştı. Ceyda resmen Erenin beynini yıkamıştı.
Pişmandı Eren Ceydayı sevdiğini sandı ama aslında gerçeği çok sonradan anlamıştı. O hala Lisrayı istiyordu. Ama Lisra onu istemiyordu bunu anlıyabiliyordu." Lisra.. Pişmanım nolur beni affet eskisi gibi olalım."
Lisra küçük bir tebessüm etti. 1 hafta önce aynı bu şekilde Lisrada Erene böyle yalvarmıştı ama Eren onu itip kalkmıştı ve istemediğini dile getirmişti.
" noldu Eren Aksoy Ceydanız başka birinemi gitti sende yanlız kalmıyım nasıl olsa beni seven salak bir Lisra var beni affedermi sandın.. Ama bu sefer yanıldın Eren, bitti anladınmı işte şimdi gerçekten bitti."
Lisra hırsla arkasına bakmadan gitmeye başladı. Bir daha asla bu mallığı yapmayacaktı. Onu affetmeyecekti kalbi Batu için atarken Ereni affedemezdi. Hızlı yürüyerek eve gelmesi 5 dakikasını almıştı. Eve girdiğinde annesinin yemek hazırladığını gördü. Küçük bir tebessümle yemek yapan annesini izlemeye başladı.
Ne olursa olsun hayata tutunmaya çalışıyordu. Babasız büyümüştü belki Lisra ama asla aramamıştı o adamı. Eren ona yetiyordu bir erkek olarak. Ama şuanda baba yokluğu hissediyordu babasını istemişti. Sarılıp saçlarını okşamasını geçiçek kızım demesini. Her şeyden onu koruyup kollayan babasını istemişti. çaresizce yere çöktü Lisra. Annesi onu öyle görünce hemen yanına koşmuştu." kızım noldu iyimisin.. Biri bir şeymi yaptı"
" anne ben.."
Cümlenin devamını getirememişti Lisra. Ne diycekti annesine ben Erenden soğudum artık sevdiğim başkasımı var diycekti. Diyemezdi annesi zaten bu süreçte çok üzülüyordu onu daha fazla üzmek istemedi. Annesi üzüldükçe Lisra daha çok hırpalıyordu kendini. Annesi Lisrayı kolundan tutarak salona oturtturdu. Gözyaşlarını elinin tersiyle sildi Lisranın ve kendine çekerek sımsıkı sarıldı Lisraya. Biraz daha iyi hissediyordu ama acısı geçmiyordu.
"biraz dertleşelim.. Söyle güzel kızım noldu"
Batu evinde kısa bir duş almış ve kendine gelmişti. Sabahtan beri bugünki öpücüğü düşünüyordu. Aklından çıkmamıştı normal sıradan bir öpücük dedi neden bu kadar etkisine girmiştiki. Unutmaya çalıştı ama unutamadı beceremedi. Ne zaman gözlerini kapatsa o harika tad dudaklar aklına geliyordu. Ceydayı daha önceden çok öpmüştü ama asla böyle şeyler hissetmemişti. Bu daha farklıydı o dudakları çok sevmişti Batu. Hızla kendini silkeliyerek kendine gelmeye çalıştı Batu. Hayır düşünme sil şu kızı kafandan dedi. Salona doğru inerken kapının ziliyle adımlarını oraya doğru yönlendirdi. Bu saate kim gelirki Buse daha okuldan çıkmamıştır die düşünerek kapıyı açtı. Ceydayı görmesiyle derin bir yutkunmuştu. Ne işi vardı burda. Batu Ceydaya normal gözlerle bakarken Ceyda Batuya aşk dolu gözlerle bakıyordu. Bir anda Ceyda Batuya sımsıkı sarılmasıyla Batu şaşkınca Ceydaya bakmıştı. Onu özlemişti ama neden hala aklında Lisra vardı bilmiyordu.
" seni özledim sevgilim"
" bende "
Ceyda Batunun dudaklarına yapışmasıyla kaşlarını çatmıştı Batu bu dudaklarda o sevdiği tat yoktu. Bu dudaklar sıcaktı Lisranınki soğuktu ama. Batu kendini geri çekmişti ilk defa Ceydaya karşılık vermemişti. İstememişti onu noluyor bana diye düşündü. Ceyda bozulsada belli etmemeye çalışarak içeri girdi. Batuda kapıyı kapatarak Ceydanın peşinden gidip salonda oturdu. İkiside sessizce oturmuş birbirlerine bakıyorlardı. Batu anlamaya çalışıyordu nolduda döndü diye. Ceyda sanırım ne düşündüğünü anlamış gibi konuşmaya başladı.
" Lisra benimle konuştu"
"Ne"
Batu duyduğuyla şok olmuştu. Neden böyle bir şey yaptı diye düşündü içinden.
Ama cevabı bulamıyordu." senin beni özlediğini hala beni çok sevdiğini seninle barışmam gerektiğini söyledi bana."
Batu duyduğu şeyle kalbi sıkıştı. Bu sözler canını çok yakmıştı. Lisranın neden böyle bir şey yaptığı şimdi belli oldu. Düşünmeden edemedi bu kadar çokmu değer veriyordu bana. Batu diyecek hiçbir şey bulamamıştı mutlu olması gerekirken neden mutsuzdu neden içinde bir sıkıntı vardı. Neden duvarlar üstüne geliyormuş gibi hissediyordu. Sonra aklına gelen şeyle içinden küfür etti bugün onu çok kırmıştı ona Ceydayı aldattım dediğini hatırladı. Demekki bunun için yapmıştı. Batu nedense şuan Lisranın yanında olmayı istedi ona sımsıkı sarılmak istedi. Acaba şuan ağlıyormudur diye düşündü. Ceyda Batunun mutsuz olduğunu anladığında korktuğu başına gelmişti işte.
Batu Lisradan hoşlanıyordu. Benim yüzümden dedi Batuyu Lisraya o itmişti ve ne yapacağını bilmiyordu Lisrayı Batuya unutturmak zorundaydı. Eskisi gibi olmak istiyordu. Ve olucaklardı. Ceyda yavaşça sevgilisinin yanındaki koltuğa oturup elini tuttu." artık beraberiz bizi hiçbir şey ayıramaz sevgilim.. Seni seviyorum"
Batu hiçbir şey dememişti çünkü aklında hala Lisra vardı. Ama Ceydanın sarılışına karşılık vermişti. Bundan sonra nolucak diye düşünmeden edemedi. Nasıl Ceydayla birlikte olup Lisranın yüzüne bakıcaktıki.
Lisra sabah uyandığında daha dinç hissediyordu dün annesiyle dertleşmek ona çok iyi gelmişti. Bugün hafta sonu olduğu için Ecenin ısrarları sonucunda dışarı çıkacaktı. Hiç istemiyordu ama gitmek zorundaydı. Yataktan kalkıp dar bir kot ve üstten boğazlı bir kazak giyindi ayağınada asker botlarını giyince hazırdı. Aşağı indiğinde annesi her zamanki gibi magazinleri izliyordu. Annesi magazin hastasıydı aslında bunun bir sebebi vardı. Oda babasıydı, babası bir iş adamı olduğundan herhangi bir haber çıkar diye izliyordu ama şu ana kadar hiç haber çıkmamıştı babası hakkında. Annesinin yanına gidip yanağına sulu bir öpücük koydu.
" yinemi magazin izliyorsun anne"
" biliyorsun kızım, baban.."
" biliyorum annem ama artık unutmalıyız onun yeni bir hayatı var"
Annesi çok üzülüyordu oda biliyordu eski eşinin ona dönmiyeceğini ama kalbi acıyordu. Herşeyini ona vermişken onu terk etmesi çok koymuştu ona. Lisra annesinin gözlerinin dolduğunu görünce sıkıca sarılmıştı. Anne kız erkek konusunda çok şansızdı ikiside aynı kaderi yaşıyordu. İkiside çok yorulmuştu.
Ama anne kız olarak her darbeye daha çok sarılmışlardı birbirlerine. İçi yanıyordu ikisinin ama sanki bişe deseler gerçekler tokat gibi suratlarına çarpacaktı. Onlarda sessiz olup sadece içini dökerek ağlamayı seçtiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANIMDA KAL
Chick-Litbu soğuk havaya inat hızla yürüyordu genç kız. Soğuktan her yeri buz kesilsede umursamadı. Daha hızlı yürümeye başladı. Nerdeydi oda bilmiyordu. Bildiği tek şey vardı. Yanlız olduğu. Yanlızlık ona koymuştu. Alışık değildi bu hallerine. Şuan sevgilis...