Bölüm 3

12 2 0
                                    

Soğuk su boğazımdan aşağıya adeta bir buz kütlesi gibi kayıp giderken kontrol edemediğim titreme ve hızlı kalp atışlarımın bir an önce normal haline dönmesi için kendimi yatağa sırt üstü bırakıp derin bir nefes aldım.
Kalp krizi geçiriyormuş gibi hissediyorum fakat bunun bir panik ataktan ibaret olduğunu biliyorum birazdan her şey düzelecek ve normale dönecek ben iyi olacağım.

Kollarımı çaprazlayarak belime doladım psikiyatristim böyle durumlarda birine sarılmanın iyi olacağını söylediğinde sarılacak kimsem olmadığı icin kendi kendime sarılmayı öğrenmiştim.

Uzun sessiz geçen dakikaların sonunda ilacın ve derin düzenli nefeslerimin etkisiyle atak bedenimi terk etti gözlerimi açıp tavana yapıştırdığım küçük minik çiçeklere baktım bu aptal atağın nedeni yarım saat sonra başlayacak olan yaz şenliğiydi.
Derya amca oranın kalabalık olacağını bir çok kişinin bu şenliğe geleceğini söylemişti ve şu an söylediklerini düşündükçe içime afakanlar basıyor bayılacak gibi oluyorum.

Avucumun içinde kendini belli eden tabletle gözlerimi kapattım bunu yapmak istemiyorum bir şeyleri kendim başarmak istiyorum kendime laf geçirebilmek hap olmadan kendimi sakinleştirebilmek istiyorum.
Elimi göz hizama kaldırıp avucumda nemlenmiş hapa baktım belkide şimdi değilde daha sonra çok zor durumda kalırsam içmeliydim.
Gözlerim bileğimdeki saate takıldığında artık hazırlanmaya başlamam gerektiğini hissederek ayağa kalktım elimdeki hapı bir kenara bırakıp daha sonra içmeye karar verdim.

Dolaba astığım elbiseyi çıkarıp acele etmeden giydikten sonra dalgalı uzun sarı saçlarımı tarayıp sadece önden aldığım tutamları başımın arkasında toplayarak güzel işlemeli bir toka ile sabitledim.
Makyaj yapmak için aynanın karşısına geçtiğimde aslında makyaja gerek olmadığına kanaat getirerek sadece tatlı hafif vişne renkli parlatıcımı sürerek kirpiklerimi kıvırdım.
Elbisemdeki vişnelerin renkleri ile uyumlu vintage kırmızı minik el çantamı alıp odadan çıktığımda Derya amca ortalarda gözükmüyordu sanırım hala hazırlanıyordu yardıma ihtiyacının olabileceğini düşünerek odasının kapısına ilerledim bir kaç kez tıklattığımda içeriden enerjik sesi geldi

"Hazırım hazırım geliyorum şimdi"

"Salonda bekliyorum" diyerek salona ilerledim tekli koltuklardan birine oturup onu beklerken gözlerim duvardaki saate takılmıştı zaman çok hızlı geçiyordu sanki.

Odasının kapısı açıldığında gözlerimi salon kapısına çevirdim tekerlekli sandalyesinin otomatik sesi gitgide yaklaşırken sonunda kapıda belirdi.
Üstünde ona çok yakışan krem rengi bir gömlek ve çok hoş kahve yeleyi vardı saçlarını düzgünce taramış mis kokularından sürmüştü.
Gülümseyerek ayağa kalktım

"Derya amca çok yakışıklı olmuşsun maşallah nazar değmesin" diyerek yanına ilerlediğimde beni süzdü

"Ben senin yanında fazla sönük kaldım gibi gözüküyor. Maşallah benim kızıma" dediğinde gülümsemem büyüdü yanaklarım kızardı.
İltifat almaya alışık değilim ki.

"Umarım beni bu gece katil etmezsin güzel kız ben sana şöyle iyi biri bakacağım seni de artık evermem lazım değil mi?" diyerek kapıya doğru döndüğünde arkasından ilerledim

"Baştan söyleyeyim hiç umutlanma Derya amca" bana göz devirdiğinde güldüm.
Kapının önüne geldiğimizde ona akşamları serin olabileceği için ceketini verip bende üstüme ince bir hırka alıp beyaz babetlerimi giydikten sonra evden çıkıp asansöre bindik.
Binadan çıktığımızda yaz akşamlarının o yumuşak esintisi yüzümüzde gezinmişti

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 01, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

selenophileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin