Bölüm 2

19 4 0
                                    

Pencerelerden içeriye sızan rüzgar bana bir şeyler anlatmak istercesine fısıldıyordu fakat kendimi ne kadar zorlasamda tıpkı önümdeki açık kitabın sayfasını defalarca okumama rağmen sözcükler, anlatılmak istenenleri anlamadığım gibi rüzgarın bana bir yerlerden koparıp getirdiği sözcükleride anlamıyorum.

Oflayarak elimdeki kitabın sayfasını kapattığımda yanımda oturan Derya amca başını kitabından kaldırmadan konuştu

"Hayrola sıkıldın mı?" başımı olumlu anlamda sallarken elimdeki kitabın eski solmuş sarı renkli kalın kapağında parmaklarımı gezdirdim.
Kaç yıllıktı bu kitap? 10? 20?...Kim bilir.

"Evet sanırım. Biraz" derin sakin bir nefes aldı.

"Çok düşünüyorsun kendini kitaba ver düşüncelerine değil" denedim olmuyor.
Susmuyorlar.
Kitabın kaldığım sayfasını tekrar açtım

"Pekala" gözlerim kelimelerin üstünde boş boş kayarken tek istediğimin hiçbir şey yapmadan oturmak olduğunu anlamıştım.
Kitaba odaklanmaya çalışırken çalan ev telefonunun kulak cızırdatan sesi ile başım anında o tarafa döndü.

"Hayırdır inşallah" Derya amcanın sesi ile elimdeki kitabı bırakıp ayağa kalktım

"Ben bakayım" durmadan çalan eski ev telefonunun yanına vardığımda hiç beklemeden ahizeyi kaldırıp kulağıma dayadım.

"Alo? Buyrun" karşıdan tanıdık bir ses geldi

"Derin kızım benim balıkçı Hazım. Nasılsınız?" yüzümde istemsiz bir gülümseme oluştu şimdi ahizeyi iki elimle kavramıştım.

"Ah Hazım amca sen misin? Biz iyiyiz çok şükür sen nasılsın? Uğramıyorsun hiç bak Derya amca kızıyor haberin olsun" karşıdan gelen neşeli sesi ile konuştu

"Eh ne yapalım kızım iş güç koşturuyoruz oradan oraya. Bak ne diyeceğim size bir haberim var." konuşurken, merakla bana bakan Derya amcaya bakmıştım

"Neymiş o haber." arkadan gelen rüzgar sesi ile dediklerini kısa bir an duyamasamda çok geçmeden dediklerini algılamıştım

"Önümüzdeki hafta salı yaz şenlikleri var  geçen sene yapamamıştık fırtınalardan sen bilmezsin ama Derya bilir, biz hazırlıklara başladık salı akşamı sahilde güzel bir şenlik olacak yemekler, oyunlar, danslar, müzik herkes gelecek haber vereyim dedim  akşam saat dokuzda başlayacak haberiniz olsun.  Şimdi beni çağırıyorlar Derin kızım kaçtım ben görüşürüz" dedi ve telefonu kapattı.
Şenlik mi?  Bizde derken? Bende mi davetliyim? Ben sevmem ki öyle yerleri.

"Hayırdır Derin ne oldu yüzün beyaz kesildi" diyen Derya amcanın sesi ile kendime geldim.
Ahizeyi indirip kapatırken yutkunarak konuştum

"Hayır amcam hayır. Salı günü yaz şenliği varmış Hamza amca onu haber verdi" Derya amcanın o an yüzüne gelen ışıltı ve mutluluk ile şaşkınlıkla kaşlarım havalandı

"Demeee geçen sene yapılmamıştı içimde kalmıştı demek bu sene yapılıyor. Ah ah İnşallah bir aksilik çıkmazda gideriz eğleniriz havamız değişir. Bugün günlerden cuma salıya var dört gün, ah şimdi geçmez o günler nasıl geçecek o günler.
Ben ne giyeceğim hemen bakayım dolabıma" diyerek tekerlekli sandalyesi ile hızla odasına ilerlediğinde telefonun yanından ayrılamamıştım.

Derya amca beni bırakmazdı evde kalmama da kesinlikle izin vermezdi gelmezsem de çok ama çok üzülürdü.
Gitmek istemiyorum o kalabalığın içine girmek istemiyorum insanların beni görmesini istemiyorum hem gitmek zorunda kalsam bile ne giyilir ki giyecek düzgün bir şeylerim bile yok gidersem bu üstümdekilerle değil daha güzel, özel şeylerle gitmem gerekir.

selenophileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin