Prince | Taekook

14

Öhm çok uzun zaman olmuş yav niye böyle oldu ki dfzbdfbdfn

bu kadar ara vermeyi inan istemezdim ama geri geldim ehe

Oy ve yorumlarınızı seviyorum. Fikirlerinizi belirtmekten çekinmeyin hepsini okumaya çalışıyorum <3

Bu bölüm ilahi bakış açısıyla yazıldı 

iyi okumalar...

_

Gökyüzünden düşen pamuk gibi karlar, her yeri beyaz bir örtüyle kaplamıştı. Saray odalarında yanan şöminelerin çıtırtıları ise bu manzaraya eşlik ediyordu.

Çalışma odasında bulunan esmer tenli genç, elindeki kalemi çevirirken bakışlarını tek bir noktaya sabitlemişti. Çaprazında oturan yardımcısı ve aynı zamanda yakın dostu olan diğer bir esmer ise pencereden yağan karı izliyordu.

Esmer derin bir nefes vermiş ve arkasına yaslanmıştı. "İki gün sonra yola çıkıyoruz. Askerlerin hazırlıkları tamamlandı mı?"

"Evet, her şey hazır. Dediğin gibi bir gün önceden yola çıkacaklar."

"Güzel." Dedikten sonra daha fazla kendini tutamayarak "Namjoon," demişti. Kendisine dönen meraklı bakışlar ile birlikte devam etmişti. "senin burada kalmanı istiyorum." Arkadaşının itiraz etmek için aralanan dudaklarına fırsat vermeden "Lütfen," diye eklemişti. "burada senden başka güvenebileceğim kimse yok. Biz burada yokken annem ve Jeongguk'a sahip çıkmanı istiyorum senden."

Namjoon kararsız kalsa da burada kalmak isteyen yanının onu desteklemesiyle onaylamıştı esmeri.
"Tamam, gözün arkada kalmasın. Onlar bana emanet."

***
Jeongguk sarındığı yün şal ile birlikte yağan karı hayranlıkla izliyordu. Beyaza boyanan bahçe o kadar güzel görünüyordu ki bir hevesle odasından çıkmış ve saray merdivenlerini heyecanla inerek bahçeye çıkmıştı. Yavaşça kara ayak basmasının ardından botlarının karda bıraktığı iz ve sesler güzel bir gülümsemenin yüzüne yayılmasını sağlamıştı.

Soğuktan kızaran yanakları ve burnu ile çok tatlı görünüyordu. Eğilerek avucuna aldığı karı top haline getirmiş ve ellerinin soğuktan sızlamasına aldırış etmemişti. Havaya verdiği nefesi buhar halini alırken pencereden onu hayranlıkla izleyen esmerden bihaberdi.

Esmer, beyaz tenlinin soğuktan kızaran ve sürekli kuruduğu için ıslattığı dudaklarına bakarken kendini daha fazla odasında tutamamıştı. Üzerine geçirdiği kürkü ile birlikte bahçeye çıkmış, eğilerek elindeki çubukla yere bir şeyler yazan sevgilisinin arkasından sarılmış ve irkilmesine neden olmuştu.

"Beni korkuttun." Demişti beyaz tenli yere anlamsız çizikler atıp bir nevi kara resim çizerken. Boşta kalan elini karnına sarılı ele götürmüş ve okşamıştı.

Esmer, sevgilisinin yanağına dudaklarını bastırmış ve "Üşümüşsün." Diye mırıldanmıştı. "Yanakların buz gibi. Hadi gel içeri geçelim."

Jeongguk dudaklarını büzerek esmere dönmüş ve ne kadar tatlı göründüğünden bihaber bir şekilde "Biraz daha kalsaydık." Demişti. "Baksana bu karı hep göremem, ya erirse?"

Taehyung dayanamayıp sevgilisinin kirazlarına bir öpücük bırakmış ve "Erimez." Demişti. "Bu havada kolay kolay erimez merak etme. Ayrıca dudakların sıcacık biraz daha ısınayım hım ne dersin?"

Gülerek kafasını sallayan beyaz tenliye karşın esmer tekrardan dudaklarını buluşturmuştu.

***
Aradan geçen iki günün ardından gitme vakti gelip çatmıştı. Ordu dün yola koyulmuştu. Bugün de prens ve kral yanlarında bulunan birkaç asker ile birlikte yola koyulacaklardı.