*Çok özür dileyerek bir giriş yapayım şuradan. Bu bölümü yazana kadar canım çıktı yahu. Ilk yazdığım sefer de watty 500 kelimelik yazımı silmişti. Sonra bir daha yazdım yine sildi şerro. Pes etmedim bir daha yazdim bin küsür kelimelik bu sefer de benim içime sinmedi jxkjdjdjd
Bu yüzden bir kez daha yazdım ve sonuç bu bölüm oldu. Bunu da içime sinmeden atıyorum zaten. Umarım o kadar beklemenin sonucunda hayal kırıklığı yaşamazsınız :"(*
İyi okumalar ❤
___
"Prens Kim hazretleri!"
Jeongguk duyduğu sesle elindeki kaseyi önünde ki tahta ayaklığa bıraktı. Titrek nefesi ciğerlerini doldururken kalbi göğüs kafesini aşacak gibiydi.
Kabusu bitmişti. Katran karası atın üzerinde ki esmeri görünce anladı bunu. Beyaz atın aksine siyah inciliydi onun prensi. Masallardakinin aksine esmer bir tene, özensiz tozlu kıyafetlere sahipti. Aceleyle gelmişti belli ki. Hızlı solukları göğsünü kabartırken gözlerini bürüyen öfke ateşi hedefini yakıp kavuracak gibiydi.
Önce atından indi. Askerlerin zorlukla zapt ettiği Namjoon serbest bırakılmıştı ve gururla prensine bakıyordu. Esmer beden Namjoon'un önünden geçerken kınında olan kılıcı hızlı bir hamleyle çıkartmış, keskin metalin güneş altında parıldamasını sağlamıştı. Attığı her adım sert bir hamleyle zeminle buluşuyor ve adeta yeri inletiyordu. Öfkesi sesine de yansımıştı. Öyle ki bağırtısını duyan soylular ve devlet adamları birkaç adım korkuyla gerilemişti.
"Seni hain köpek!"
Hedefi belliydi;
Kim Wang Yo.
Korkuyla gerileyen kuzeni suya düşen planı yüzünden ölümle burun buruna gelmiş gibi hissediyordu. Haklıydı da. Azrail'inin zümrüt yeşili gözlerine bakarken anlamıştı bunu. "T-taehyung açıklayabilirim ben-"
Sözünü tamamlamasına kalmadan keskin metal bedeniyle buluşmuş, başı gövdesinden ayrılarak yeri boylamıştı. Jeongguk midesinin bulandığını hissetti.
Taehyung sinirle kopan kafaya tekme atmış ve soyluların önüne göndermişti. "İyi bakın bu haine!" tiksintiyle süzmüştü yerdeki kan havuzunu. "Alın şu leşi önümden. Kazığa oturtup meydana asın. Asın ki hanedanlığımıza yapılan suçun cezasını görsünler!"
Muhafızlar korkarak yerdeki bedeni alırken başı da çuvala koyup uzaklaşmışlardı. Ortalığı kaplayan sessizliğin ardından Taehyung yapması gereken diğer şeyi yaparak tahtına oturmuş ve keskin bakışlarını herkesin üzerinde gezdirmişti. "Namjoon." çağırdığı beden gelerek ellerini kavuşturmuş ve uzatılan kağıdı alarak açmıştı. "Oku."
Emre uyarak açtığı kağıdı, kalabalığa dönerek gür sesiyle okumaya başlamıştı. Kraliçe Kim şimdiden anlamıştı kağıtta neler yazıldığını. Tek başına saraya dönen oğlu kanıtıydı zaten düşüncelerinin. Yine de bir umut dedi içinden ve üzerine giydirilen beyaz kıyafetin eteğini yumruğu içine alarak sıktı güç almak istermişçesine.
Jeongguk ise kanlı canlı karşısında duran bedene bakarken, artık rahat aldığı nefesler ile rahatlıyordu. Karnına giden eli güç almak ister gibi bebeğine tutunurken, yutkunarak yazanları dinlemeye başladı.
"Duyun bilin ki hain Kim Wang Yo, yaptığı suikast girişimiyle Kral Kim'in ölümüne neden olmuştur. Cezası ölümdür ve suikastten kurtulan Kim Taehyung, yeni kralımızdır!"
Taehyung babasının acısını içinde tutarken güçlü görünmeye çalışıyordu. Başarıyordu da dik oturuşu ve ifadesiz yüzüyle okunanları dinledikten sonra emrini vermişti. "Bu yazanları çoğaltıp duyuru panolarına asın. Herkes görsün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prince | Taekook
Fanfiction°Mpreg° Kim Hanedanlığı'nın prensi kendisine verilen hiçbir hediyeyi kabul etmez. Onu görene kadar...