Prince | Taekook

22

Selamlar

Yine uzun bir aradan sonra geldim bölüm atmaya. Bunun için üzgünüm 😭

Ayrıca bölümün başını ve sonunu pek beğenmedim yine de yapabileceğim bir şey yok. Yazım şeklim böyle ne yapayım 😢

Neyse daha fazla tutmadannnnn

iyi okumalar...

_

"Evet, hepsi gidiyor. Sen istedin ve ben yaptım."

Boynuna sıkıca sarıldığım beden belimi koşarken "Teşekkür ederim." Diye fısıldadım. Bana değer verdiğini tekrardan göstermişti. Boynundan ayrılınca sağ gözümden kopup düşen göz yaşını silerek dudaklarını sağ gözüme bastırdı.

Yaklaşan adım sesleri ile birbirimizden ayrılıp gelene baktık. Namjoon hyung selam verip "Majesteleri." Dedi ve göğsüne bastırdığı arasında kağıtların olduğu deftere sıkıca sarıldı. "Önemli bir mevzuat var. Dilerseniz taht salonunda konuşalım."

"Tamam sen git, geliyorum." Dedi Taehyung kafasını sallayarak. Uzaklaşan bedenin arkasından bakıp bana döndü. "Sen dilersen odamıza geç ve dinlen. Zehri yeni attın bedeninden, vücudun yorgun düştü. Ben işlerimi halledip geleceğim yanına."

Gülümseyerek kafamı salladım. "Peki." Yanağıma elini yaslayıp baş parmağıyla elmacık kemiğimi sevince kafamı eline yaslayıp gülümsedim. Dudaklarıma küçük bir öpücük kondurduktan sonra taht salonuna gitmek için yanımdan ayrıldı.

Arkasından iç çekip odamıza doğru ilerledim.

***
Taht salonuna varan genç kral genellikle toplantı yapılan büyük masaya kurulan bedene doğru ilerleyerek masanın baş köşesine kuruldu.

Sağ kolu ve aynı zamanda dostu olan beden önünde duran defteri içindeki belgelerle kralın önüne itti. "Benden istediğiniz gibi bir aydır Lord Lee'yi yakinen takip ediyordum. Böylece hakkında oldukça bilgi edindim. Bu belgelerde köle ticareti yaptığı hakkında bilgiler var. Kimin kime ne kadar satıldığının hepsinin bilgisi yazılı. Sattığı kişileri genellikle cariye olarak gösteriyor. Böylece alan kişiler de onların kendi istekleriyle geldiklerini düşünüyorlar."

Genç kral belgeleri inceleyerek gözlerini kıstı. Namjoon'un dediği gibi ailelerinden koparılan kişilerin ne kadara satıldığı gibi bilgiler yer ediniyordu. Taehyung çenesini kastı. "Burada yazan isimlerin hepsinin varsa ailelerine kavuşturulmasını yoksa devletin himayesi altına alınmasını istiyorum. Gerekli ihtiyaçları karşılansın ayrıca Lord Lee," dedi gözlerini kısarak. "yarın halamdan sonra o infaz edilecek. İnfazdan önce yediği haltlar bir bir duyurulsun." Ardından ayaklanan bedeniyle Namjoon'un omzunu pat patlayarak taht salonundan ayrıldı.

***
Taehyung merdivenleri arşınlayarak kırmızı döşemeli kata ulaştı. Sakin adımlarla ilerlerken yanından geçip ona selam veren ya da kapıların önünde dikilen muhafızlar sabahın aksine krallarını sakin gördükleri için rahat bir nefes veriyorlardı.

Sonunda ulaştığı kapıyı muhafızlara bırakmadan aralayarak içeri girdi. Oda uyuyan bedenin nefes alış veriş sesleri haricinde sessizdi. Yatakta cenin pozisyonunda bir eli karnını tutarken diğer eli serbest bir şekilde kalmış, uyuyan bedeni görünce gülümsedi. Yatağın boş kısmına ilerleyerek dizleri üzerinde uyuyan bedene yaklaşarak karşısına uzandı. Bakışları pamuk gibi beyaz teni turlarken hafif kızarık ve hamilelikten dolayı dolgunlaşan yanağı okşadı.

Uyuyan bedenin dudakları büzülmüş kuzguni saçları alnına ve yastığa dökülmüştü. Tıpkı bir bebek gibiydi sevimliliği ve bu sevimli bebeğin karnında kendi gibi iki küçük beden vardı. Taehyung dudaklarında oluşan gülümsemeyle burnunu uyuyan bedenin saçlarına yaklaştırarak derin bir nefes aldı. Kendine has kokusuyla harmanlanan sabunun kokusuyla ciğerleri bayram etti.