abi ( acımasız )

3(Düzenlendi)

                                                                             HOŞ GELDİNİZ

yine ben ve sizler :) 

 iyi okumalar ve düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim :)

                                       baslayalım

  ...... . . . . . . .. .. .. . .. . . .....................

Dudaklarımda hissettiğim baskı ve arkamızdan annemin sesiyle, ikimiz de yerimizden sıçradık. Ama benim yüzümde korku ve şaşkınlık vardı, oysa Demir Abi bu durumdan hoşlanmış gibi bir ifadeyle anneme bakıyordu. Tam ağzımı açıp "Yanlış anladın!" diyecekken, annem elini kaldırarak susmamı istedi ve kızgın bir şekilde, ikimizin de salona geçmesini söyledi.

Salonda ikili koltukta, bir ben bir de Demir Abi oturuyorduk. Herkes bize bakarken, ben halının desenine odaklanmıştım. Demir Abi ise, pişmiş kelle gibi herkese bakıyordu, hâlbuki tüm hatanın onun olduğunu ben biliyordum.

Annem birden söze girdi: "Bu kız ne kadar da güzel olmuş, benim elbise mi giymiş? Demir de o yüzden ona kızıyordu, duydum ben!" diyerek o sakin ve nazik ortamda beni ezdi. Ben sadece gözlerimde gerçekleri annem anlamadığından dolayı mutluluk duyuyordum. Anlasa, her şey evlilikle bitecekti. Ama ben Demir Abi'den hiç hoşlanmıyordum.

"İntikam mı alacağım? Kesin!" diye düşündüm. O gün başka bela ve sorun çıkmadan günü kapatmıstık Şükürler olsun

** bir hafta sonra **

Demir Abi, benden o gün için özür diledi. Sarhoştum, bir hata yapmışım gibi zırvalıklardan bahsetti ve her şeyi özür dileyerek ya da sarhoş olmanın arkasına saklanarak bu olaydan sıyrıldığını zannetti. Ama ben her şeyi biliyordum. Neden öptüğünü ve bu dengesiz hareketlerini, misafirliğe gelmeden önce yaşananları da... Misafirliğe gelmeden önce, her zaman takıldıkları mekan olan Hasan Usta'nın yerine gitmişlerdi ve o gün ne tesadüf olmuştu ki, Ahmet de oradaydı. Başka bir masadan onların arkadaş grubunu duyacak mesafedeydi ama Demir Abi'nin onun dinlendiğini ya da orada olduğunu fark etmesin den korkmuştu. Çünkü o gün, Beril için büyük bir iddiaya girilmişti.

/*/ İddia Gününden bir kesit

"Oğlum, geçen Beril'i gördüm, dehşet olmuş!" diyen Demir'in arkadaşı Erol, beğeniyle anlatırken, diğer arkadaşı Arda da onun sözlerine katılıyordu. Bir yandan Demir umursamıyordu, ama ortaya bomba gibi düşen cümleyle her şey değişti.

"Beril'i kim yatağa atarsa arabam onun olacak," diyen Erol, Arda'ya piç bir bakış atmıştı. Biliyordu, Demir seviyorsa, bize söver, döverdi. Ama öyle olmadı. Bizim Demir, sazan gibi...

"Bak, arabayı vermezsen bozuşuruz," diyen Demir'le, herkes anlamıştı ki Demir, Beril'i sevmiyordu. Bunun üzerine önündeki viskisini bir dikişte içerek, bugün misafirliğe gitmeyecekti ama teklif cazip gelmişti...

/*/ ve Beril intikam yeminleri etti ..

-günümüzde-

Odamda masa başında matematik testi çözüyorum, daha doğrusu çözmeye çalışıyorum. X'i bulacakmışım, peh! Bana ne X'ten, kayıp olmayaymış. Müge Anlı olsam bulurdum diye düşünürken telefonuma mesaj geldi. Gruptanmış, adı da Asalaklar Grubu:

(Ela): "Kanka, hava çok güzel, bizim mekâna gidelim mi?"

(Ben): "Elacığım, ben okeyim valla. Şu matematikten alın beni."

(Ahmet): "Bebeklerim, açık giyinmeyin yeter ki. Bayadır gitmiyoruz."

(Ayşe): "Lo moruk, anamdan izin alabilirsem uçarak geleceğim."