Captain Hydra // Stony

~Video~

Rhodey'e telefon gelmişti. Evden ayrılmak zorundaydı. Her ne kadar Tony'i bu şekilde yalnız bırakmak istemese de Tony'e veda edip evden ayrıldı.

Tony kendini toparlamak için uzun bir süre çaba sarf etti. Kendine geldiği zaman laboratuvarına indi ve Jarvis'in araştırma sonuçlarına baktı.

☆

"Jarvis şu videoyu yeniden oynat."
"Efendim şu anki durumunuz nedeniyle videoyu tekrardan izlemenizi tavsiye etmiyorum."
"Oynat işte Jarvis!"
"Peki efendim. Yükleniyor."

1 dakikadan daha az bir süre içinde video tekrar açılmıştı.

Videoda Steve konuşuyordu.

"Şimdi size biraz Yunan mitolojisinden bir şeyler öğreteyim. Hydra yenilmezdir. Hydra'yı yenemezsiniz. Bir başını kesseniz kestiğiniz yerden iki tane baş çıkar. Merkezdeki baş ise ölümsüzdür. Ve şimdi beni tanıyacaksınız. Ben merkezdeki başım. Hydra'nın lideriyim. Ben Captain Hydrayım, Steve Rogers'ım."

Video burada bitiyordu. Tony kafasını eğmiş "Bu doğru olamaz, bu gerçek olamaz." Diye mırıldanıyordu.

Jarvis, Tony'e

"Tarama sonuçları tamamlandı efendim."
"Pekala bulduğun her şeyi göster bakalım."
"Captain Hydra ve Mr. Rogers arasında çok fazla benzerlik var. Bir şey hariç. Onun..."

Jarvis susmuştu.

"Jarvis? J? Dostum benimlesin değil mi?"

Jarvis cevap vermemişti. Tony ne olduğunu anlamaya çalışırken içeri Nat girmişti. İçeri girdiği gibi de konuşmaya başlamıştı.

"Az önce Ajan Coulson'dan bir arama aldım. Hydra onların tüm sistemlerine girmiş, çökmesini sağlamış. Ve büyük ihtimalle S.H.I.E.L.D'in tüm dosyalarına ulaşabilirler."

Tony kafa sallamıştı.

"Benim sistemim de çöktü. Eğer Hydra'nın bununla bir ilgisi varsa ve iş için tasarladığım şeylere ulaşmışlarsa... Nat çok büyük bir problemimiz var demektir."

İkisi de birbirine korkuyla bakmaya başlamış ve ne yapacaklarını bilemez bir şekilde düşünmeye başlamışlardı.

Tony hemen sisteminin başına geçip Jarvis'i geri getirmek için çalışmaya başladı.

Natasha birilerini arayıp konuşma yapıyor ve odanın içinde daireler çizip duruyordu.

Tony ne kadar uğraşsa da henüz başarılı olamamıştı.

Yerinden ani bir hareketle kalkıp odada bir o yana bir bu yana yürüyerek kendi kendine kızıp durdu.

"Nat, Lanet olsun?! Ne yapacağız?"
"Bilmiyorum ve ses tonunda bana hiç yardımcı olmuyor Tony... Geriliyorum."
"Üzgünüm Nat. Sadece endişeliyim..."
"Anlıyorum ama daha sakin olmalıyız, tamam mı?"
"Tamam, haklısın."

Tony derin derin nefesler alıp verdi. Yine uzun bir sessizlik olmuştu. Natasha işi olduğunu söyleyerek evden ayrılmıştı.

Tony kafasını bir yerlere vurmak istiyordu. Telefonu çalınca telefonuna doğru koşup aramayı kabul etti. Arayan Fury'di. Fury yine Tony'i çağırmıştı. Tony üstüne bir hırka alarak evden çıktı.

Ne zaman geldiğini bile fark etmemişti. Daha fazla beklemeden içeri girip Fury'i buldu.

Bu da ne böyle bir günde iki bölüm nsjsoksoeld. Bölümler kısa olduğu için bana kızmayın please :"(. Zor zamanlar geçiriyorum ve uzun yazacak halim yok. Ama kitabı uzun yapacağım için bence beni affedebilirsiniz ehehehe. Konu nasıl beğendiniz mi? Ayrıca gidişat iyi mi?