Steve bir süre sustu ve ardından konuşmaya devam etti.
"Oraya birkaç tane ajan gönder ama Peter Parker'a zarar vermesinler ben oraya gidene kadar oyalasınlar."
Ajan kafasını salladı.
"Anladım, efendim."
"Ve yapay zekasını devre dışı bıraktığınızdan emin olun."
"Tabi, efendim." Diyerek çıktı ve liderlerinin ona verdiği görevi yerine getirmeye gitti.Steve yavaşça eski kıyafetinin olduğu yere gitti.
"Merhaba benim eski dostum..."
Birkaç dakika içinde kıyafetini giymişti. Artık hazırdı.
"Mükemmel bir planım var. Yakında benim olacaksın, Tony." Diye geçirdi içinden.
Peter'ın nerede olduğunu buldu ve onun yanına gitti. Şaşırmış gibi konuşmaya başladı. Gerçekten çok iyi rol yapıyordu.
"Hey, örümcek adam! Ne yapıyorsun burada?"
Peter endişeli sesini saklayamadan konuştu.
"Yüzbaşı Steve, efendim Mr. Stark Hydra tarafından kaçırıldı!"
Steve rolünü gayet güzel bir şekilde sürdürmeye devam etti.
"Evet, biliyorum. Burada olmamın sebebi de bu. Onu kurtarmaya geldim."
"Mr. Stark'ın nerede olduğunu biliyor musunuz? Yoksa çoktan onu kurtardınız mı?"
"Hayır, Ajan Romanoff bize ihanet etti. Onu yanına alıp götürdü."Steve "işte bu doğru" diye geçirdi içinden.
Peter korku ve endişe ile konuşurken sesinin yüksekliğini fark etmemişti bile.
"O zaman onu bulmalıyız?! Karen? Natasha Romanoff'un izini sür lütfen."
Ama Karen cevap vermemişti.
"Karen? Böyle işin içine sı-"
"Diline dikkat et, evlat. Ve şimdi benimle gel buradan çıkmamız gerek."Steve onları oradan çıkarmış ve daha sessiz sakin bir yere götürmüştü. Ve o meşhur soruyu sormuştu.
"Bana güveniyor musun?"
Peter maskesini çıkarttı.
"Güveniyorum." Dedi. Steve onun Peter olduğunu bilse de rol icabı şaşırmış gibi davranmıştı.
☆
Natasha sonunda Tony'i güvenli bir yere götürmüştü.
Tony'nin kafası çok karışıktı. Bir çok soru sormak istedi ama kendini yorgun hissettiği için sadece uyudu.
Tony uyurken Natasha onun yemesi için bir şeyler hazırlamış ve uyanmasını beklemişti. Zaten çok geçmeden uyanmıştı. Malum kabusları sağolsun pek uyuyamıyordu.
Natasha'nın hazırladığı yemekleri yerken aynı zamanda merakını gidermek için Nat ile konuşuyordu.
"Bana her şeyi anlatmalısın Nat... Kafam çok karışık."
Nat gülümsemişti.
"Anlatacağım, Tony, söz veriyorum. Bunun için biraz daha dinlenmek isteyebilirsin ama."
Tony derin bir nefes almıştı.
"Nat anlat işte her şeyi. Beni delirtmek üzeresin."
"Tamam tamam, anlatıyorum. Steve hiçbir zaman bizim sandığımız Steve değilmiş. Hepimizi kandırmış, aptal yerine koymuş. Başından beri Hydra'nın yanındaymış. Deney olarak seçilmeden önce de..."Tony sinirle yerinden kalkmıştı.
"Ama bana Hydra tarafından beyninin yıkandığını söyledin?!"
"Öyle olmasını umut ettim, buna inandım. Ama çok eski dosyalara baktım ve gerçeği oradan öğrendim. Steve Rogers hep Captain Hydra'ymış. Üzgünüm, Tony."Tony aklına gelen anılarla gözyaşlarına boğuldu. Kısılmış sesiyle "Yani hiçbiri gerçek değildi..." diye mırıldandı.
Flashback
Tony yine evinde bir parti veriyor ve yine keyif yapıyordu. Tabiki onun keyfi hep birilerine batıyordu. Taylor adlı kız Tony'nin önünde durmuş sanki Tony hayatında gördüğü en iğrenç kişiymiş gibi bakıyordu.
"Tony Stark... Bu partiye geleceğinizi bilmiyordum."
"Oh, ben ev sahibiyim tatlım?"Tony aslında mükemmel olan kız için tiksindirici duran gülüşünü sunmuştu kıza. Tabiki sarışın kız sinir olmuştu.
"Sen kibirli, bencil bir adamsın. Yani kendi partine gelmeseydin şaşırmazdım."
Tony kızın söylediklerini umursamıyor gibi görünse de üzülmüştü. Olanları gören Steve hemen lafa atılmıştı.
"Hey! Tony hakkında böyle konuşamazsın."
Kız karşısında duran adamı görünce eli ayağına dolaşmıştı.
"Mr. Rogers ben-"
Steve onun konuşmasına izin vermeden konuşmasına devam etmişti.
"Bu vesileyle bu partiden ayrılmanızı rica ediyorum. Tony Stark, diğer insanların güvenliğini kendisinin güvenliğinin önüne koyan mükemmel bir adam. O bir kahraman."
Tony, Steve'in söyledikleriyle gülümsemiş ve mutlu olmuştu. Kız ise yine sinirlenmişti. Ama hiçbir şey demeden partiyi terk etti.
Tony çapkın gülüşüyle birlikte Steve'e döndü.
"Benim mükemmel olduğumu mu düşünüyorsun?"
Steve utançla başını eğmişti.
"Ah, lütfen sus..."
İkisi de içinden "seni seviyorum" diye geçirdi. Ama ikisi de birbirlerinin sevgisinden habersiz partide eğlenmeye devam ettiler.
Flashback end
Tony ağlamaya devam ediyor. Natasha ne yapacağını bilmiyordu. Ağzından şu kelimeler döküldü.
"Üzgünüm, Tony. Çok üzgünüm."
Yeyeyeyeyey yine ben eheueheueheu. Bölüm nasıl olmuş bakalım? Umarım benim sizi sevdiğim kadar beni sevmişsinizdir. 💜🌌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Captain Hydra // Stony
Fanfiction"Tony ona onu sevdiğini söylemelisin. Geç kalmamalısın. Pişman olmanı istemiyorum."