4. BÖLÜM
ÜÇ AY SONRA...
Evden çıkıp gideli bugün tam üç ay olmuştu ve her gün, bir öncekinden zor geçmişti ama yine de dayanmış, günü birlik, ufak tefek işlerle bu günlere kadar gelebilmiştim.
Yatağın üzerine oturup, evden ayrıldığımın dördüncü gününde aldığım eski tip, internet bağlantısı olmayan ucuz telefonun ekranını açtım. Derin bir nefes alıp verdikten sonra, haftada bir aradığım numarayı tuşlayarak cihazı kulağıma götürdüm.
Karşıdan, "Efendim?" diye soran tanıdık ses içimi ısıttı.
"Anneciğim benim."
"İlya, kızım. Nasılsın?"
"İyiyim anne. Rahat konuşabilecek misin?"
"Evet yavrum, baban iş yemeğinde. Bu defa uzun uzun konuşabiliriz. Lütfen hemen kapatma."
"Peki anne, bu defa uzun konuşurum."
"Seni özledim kızım. Gerçekten iyi misin?"
Üç aydır çalışa çalışa öğrendiğim sahte bir cıvıldamayla cevap verdim. "Evet anne bir sorun yok, çok şükür keyfim yerinde. Sen nasılsın? Ablam nasıl? Geçen gün aradım ulaşamadım."
"Ablan iyi. Levent'le on günlüğüne yurt dışına tatile gittiler. İkisi de telefonlarını kapatacaklarını söylemişlerdi. Birkaç güne dönerler."
"Tatil mi? Hah, çok iyi. Ablamın böyle bir tatile ihtiyacı vardı. Hamileliği nasıl gidiyor?"
"Şimdilik bir sorun yok, haftaya üç aylık olacak."
"Umarım sonuna kadar böyle sorunsuz gider. Peki eniştem nasıl karşılıyor?"
"O da çok mutlu. Bambaşka biri oldu sanki."
"Buna sevindim."
"Ben de öyle. Vedalaşmaya geldiklerinde, uzun zamandır ilk defa ablanı kahkaha atarken gördüm. Bu bebek ona iyi gelecek inşallah. Enişten ablanın üzerine titriyor. Sanki bir anda eski Levent gitti, yerine yenisi geldi. Üzülmesin, gerilmesin, bebeğe bir şey olmasın diye ablanın etrafında fır dönüyor. Anladığım kadarıyla annesi ile ilgili bir çare de düşünüyormuş ama ayrıntıları bilmiyorum."
"İnşallah anne. O kadın evden giderse ablam çok daha mutlu ve huzurlu olur."
Aramızda kısa bir sessizlik olduktan sonra annem, "Bu ayrılık daha ne kadar sürecek kızım?" diye sordu. "Eve ne zaman döneceksin?"
"Anne, lütfen bunu bana her hafta sormaktan vazgeç. Bir süre gelemeyeceğimi kaç defa anlattım. Hem benim burada rahatım yerinde."
"Kızım daha İstanbul'da nerede olduğunu bile bilmiyorum. Oraya gelsem, bir yerde buluşup seni görsem, ya da sen İzmir'e gelsen?"
"Babama İstanbul'da olduğumu söylemedin, değil mi?"
"Hayır elbette söylemedim."
"Aman sakın anne, her şeyi söyle ama İstanbul'da olduğumu söyleme. Ayrıca şu anda İzmir'e gelmem mümkün değil. Babam inadından vazgeçmediği sürece de gelmeyeceğim."
"Yavrum aranızda kalmaktan helak oldum. Geçen gün seninle görüşüp görüşmediğimi sordu, yalan söyleyemedim. Nerede olduğunu bilmediğimi, sadece senin haftada bir aradığını, numaranı da bilmediğimi anlattım."
"Senden istediğimi yapabildin mi?"
"Yok yapamadım. Pasaportunu almayı denedim ama baban kasanın şifresini değiştirmiş. Üzgünüm, alamadım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asi Kız
RomanceAdı Bürge İlya Solmaz... O evin Asi Kızı'ydı ve bir gün babasına baş kaldırdı. Sonra kendi mutluluğunu bulmak için özgürlüğe kanat çırptı... Bazen hayata sıfırdan başlamak gerekir. O da öyle yaptı... ATEŞ'E DÜŞECEĞİNİ BİLMEDEN...