not: Medyada
Akşam arkadaşalarla biranı alıp sahile ya da parka gelmişsin. Uygun yeri de buldun oturdun (ihtiyaca göre bu uygun yer hatun kesmelik sote ya da işemek için kuytuya yakın ağaçlık mekan olabilir) ve tam bünyeyi keyfe verecekken fark ediyorsun ki bira çevir aç kapaklı değil ve yanında açacak da yok. Böyle durumlarda lan nasıl açsak şunu diye bir telaş alır bünyeyi. Çakmakla, dişle ya da anahtarla açmayı bilmeyenler için (benim gibi bilip de beceremeyenler de mevcut) daşın kenarına vurmak en çok tercih edilen yöntem olsa da uygun taş köşesi bulmak ve etkili vuruşu gerçekleştirmek zaman alabiliyor.
Hatta kapağı açacağım diye gaza gelip şişenin ağzını kırmak ve ortamın içine etmek de olası. Taş üstünde bira kapağı döverken sıklıkla arkadaşlarım tarafından "la gel la gel, şuradaki abiye sorarız açabilir gibi duruyor" lafını işittim. Çakmak ve anahtar olayını da bir türlü beceremedim, bir beceriksizlik var anlaşılan. Millet neler geliştirmiş bir bakayım istedim ancak gördüklerim karşısında "ee yok artık ebesinin .mı Ali Sami" kıvamına geldim. Ayrıca, çok sakat var! Buyrun:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bira Tadım Rehberi
Non-Fictiontarihin en eski içkisi olarak gösterilen bira ülkemizde maalesef hala hak ettiği değeri görmüyor. "bira hamallıktır yea" gibi bir cümlenin duyulduğu ortamlara sıklıkla rastlamak mümkün. ancak işin aslı hiç de öyle değil. bu cümleyi kuran kişi (büyük...