jake & jayjake
şş
bugün boşum benjay
önümde otururken niye bana yazıyorsun
gel yanıma söylejake
ha|
yanına mı geleyimjay
gel
tabi serseri çocukla görünmek
istemiyorsan sorun değiljake
utandım ne diyon lan|
saçmalama
okul başkanıyım ben
kimse bana bir şey diyemez
istediğimi yaparımgeliyorum
-
From Jake...
Arkamda tek başıma oturan Jay'in yanına geçtim sakin bir şekilde. Evet sakin detayı şu an en önem verdiğim şey olabilirdi, sakin olmalıydım.
"Hey, what is up?" Elini kaldırarak abartılı bir şekilde sorduğuna gülümseyerek göz devirdim, benim için sandalyeyi çekmişti bile. Gereksiz detaylara dikkat etmekte üzerime yoktu gerçekten, muhtemelen sadece muhabbet etmek istemişti.
"Korecemizi düzgün kullanalım." Benim için çektiği sandalyeye oturup kısaca gözümü üzerinde gezdirdim, her zamanki gibi düğmelerinden bazıları açıktı ve çıkarmadığı yapışık şapka kafasındaydı. "Kullanalım bakalım." Kolunu sandalyesine koyup geriye doğru yaslandı ve bana döndü. Kahretsin heyecandan dilim tutulacaktı, "Niye bu kadar İngilizce konuşmaya karşısın?" Gerçekten merak ettiğini biliyordum ama hayatımı anlatmak için yeterince yakın değildik. Sağ kaşımı kaldırıp sordum, "Neden okul kurallarına uymuyorsun?" Gülümsemeden duramıyordum ama neyseki sadece ben değil Jay de öyleydi, bayılacak gibi hissediyordum. Benim buna bağışıklığım yoktu, çok uzun zamandır platoniktim.
Benim tarafımdan sıraya vurma sesi geldiğinde ikimiz de göz temasımızı kesip sesin geldiği yere baktık.
Yujin'e.
"Başkan, yerime geçebilir miyim?" Bu kişi cidden çok güzeldi, okuldaki en güzel kızdı belki de. Dalgalı saçları ve masum bakışları kaç erkeğin kalbini çalmıştır tahmin edemiyordum. Fakat beni ilgilendirmezdi ilişkilerinden ötürü kendimi daha fazla üzmeyecektim, Jay'e arkadaş olarak yaklaşmam sadece kendimi tatmin etmek içindi, bencilliğimdi bunu üzüntüye çevirmeyecektim.
Ben bu kadardım işte, olabileceğim konum sadece bu kadardı. Esas kişi gelince yok olmak, rolümdü.
Yapmacık bir şekilde gülümsedim ve ayağa kalktım Ah... Kalkmak istemiyorum Jay'le daha fazla vakit geçirmek istiyordum, sadece sıradan kalkmam lazımken içim parçalanıyormuş gibi acıyordu.
Elimde bir ağırlık hissettim ve Jay'e bakışlarımı çevirdim. "Artık burda oturmayacağım dediğini hatırlıyorum." Yujin'in yüzündeki ifade değişti, daha önce görmediğim bir ifadeydi ama ben sadece Jay'in elinin avcuma daha fazla yerleştiği gerçeğine dikkat edebiliyordum. Beynim fonksiyonlarını kaybetmiş gibiydi, düşünemiyor konuşamıyordum.
Yujin bir şey söyleyecekmiş gibi ağzını açtı ama Jay'in elimi tutan elini fark etti. Ben ise onun baktığını gördüğüm gibi elimi hızla çekmiştim, Jay'in yüzünü görmedim görmek de istemiyordum. Korkaktım.
Kalbimin kırılmasından korkuyordum, Jay'in yanı hala Yujin'e aitken oraya oturma cesaretim yoktu.
-
jay
kimse bir şey diyemez mi
demiştinjake
sevgili kavgalarından nefret ederim
karmaşık şeylerden de nefret ederimsana olan hislerim hariç
sevdiğim tek karmaşık şey kalbimdeki varlığın|jay
seninle daha yakın olmak istiyorum|
sevgili değiliz
yujin'lebugün akşam olur
geçen günkü o botanik kafe gidelim.jake
AYRILDINIZ MI
CİDDEN MI AMK
konuyu değiştirme
of amk|tamam
bye byejay
bye
coward-
monday
tuesday
wednesday
thursday
friday,
saturday
sunday
a weekseven days a week
fuckin u
right
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beautiful eyes, jayke
Fanfictionrenkler sadece yanındayken gördüğüm özel şeylerdi, senden gidince renkler de gitti.