Ege'nin yüzünde rahasız bir ifade vardı. Yanlış olduğunu düşünüyordu. Başka birisi olsa, umurunda bile olmazdı. Ama o Almila'ydı. Almila iyi birisiydi. Almila'yı kendine bulaştıramazdı ki. Kendisi zaten batmış bir haldeydi. Bir çok kişi onun mutlu ve zengin olduğunu düşünse de olay bundan ibaret değildi. Evet, bu genç yaşta evi ve arabası vardı. Ancak asla sahip olamayacağı masumiyet kana bulanmış beyaz bir kumaş gibi ortada duruyordu. Ve her gün aklına aynı sahne geliyordu Ege'nin. Durmadan, aynı sahne. Yeniden. Sürekli. Baştan.
Ogün o kurşun patladığında artık aynı kişi değildi. Umudu bile olmadan hayatın bir sahnesinden diğerine süzülüyordu. Oysa eskiden çaldığı gitar bile ona çok şey ifade ederdi. Şimdi elinde bir yangından geriye küller kalmıştı. Büyük bir yangından.
Ege aklındaki düşüncelerle bahçesindeki yıldız çiçeklerinin hemen önüne yavaşça eğildi, diz çökmüştü. Eski evinde de bu çiçeklerden vardı. Nereye gitse takip ediliyormuş hissi veriyordu. Ve yine de bazen eğiliyor, şefkatle okşuyordu bu çiçekleri. Ancak bu sefer elinde bir sızı, kaşıntı hissetti. Elinin üst kısmını ovalasa da çiçek, Ege'nin daha içerisindeki bir yere dokunmuştu. Yüreğine.
-----------------
"Bu Sarp bu da Berkay" dedi Ege.
Beni diğer grup üyeleriyle tanıştırıyordu. Berkay harika bir bateristti. Ona hayranlık duyuyordum. Sarp ise ben gelmeden önce çoğunlukla gitarda yer alıyordu. Şuan ise şarkı sözlerinde ve diğer işlemlerdeydi sanırım. Elini sıktım.
"Tanıştığıma memnun oldum."
Büyük ihtimalle tepkimi Justin Bieber 'le tanışan türk kızı gibi algılamışlardı çünkü dışardan öyle gözüküyordum.
Ege hiç oralı değilmişçesine ben sohpet ederken kafasındaki düşüncelere dalmıştı. Bense gündelik olayları çok önemli meseleymiş gibi anlatmaya devam ediyordum.
------
Biraz daha durup kalktılar. Böylece evi sessizlik kapladı ve Ege'yle ben kaldık. Bu nedensiz bir şekilde gerilmeme sebep oluyordu.
Birazdan sessizliği bozup pizza ısmarladı. Ancak benim hiç işhatım yoktu ve onun da çok umurunda değil gibiydi.
Pizzacı geldiğinde değişiklik olsun diye yerimden kalkıp kapıyı açtım. Kapıyı açmamla beraber, pizzacının üzerimdeki uzun erkek tişörtüne imalıca bakması bir oldu. Önümü kapatarak aradaki mesafeyi artırdığım sırada parayı ödemek için Ege gelmişti.
Olayı Ege de anlamıştı galiba. Yüz tavrı bunu gösteriyordu. Pizzacı Ege'yi gördüğünde geriledi ve kafasını yere eğdi. Nedenini bilmediğim şekilde açıklama yapmaya başladı.
"Abi ben vallaha bilmiyordum senin kız arkadaşın..."
Ege'nin arkasından olanları dinliyordum.
Niye Ege'den bu kadar korkuyorlardı?
"Kes" diyerek elini kaldırdı Ege. Ancak pizzacı devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Avuç Sonbahar
Teen FictionSararmış yaprak ; Uçmayı hayal eder Düşmeden önce -Haiku/e.k. Sonbahar, bana eski evimizin bahçesinde açan çiçekleri hatırlatır. Her sonbaharda, bahçemizin kuzeyinde biriken aster çiçeklerinin bir diğer adı da yıldız çiçekleri ya da yıldızpatıdır. Y...