...İLK AŞK...

95 7 2
                                    

Çocukca bir aşk...

yillardan 7...
-eh artık okulluydum..
Farkındaydım ! Artık çok oyun yok.
Ders denen şeyler var...
mmmm nasıl anlatsam...
İşte okulda ilk öğrendiğim şey " sıkılmak"...

Günler ne çabuk geçiyor...

1
2
3
4
5
.
.

..
.
hiç olmadigi kadar hızlı...

Bugün .o. geldi...
Adı: Nazlıymış.
Ne güzelmiş...
Buraya da yeni gelmiş.
yanımda boş bir yer de vardı."Buraya gel otur lütfen.."
dedim içimden...
Oh !!! tam da istediğim gibi. yanı başımdaydı artık. o lüle lüle saçlarını bir masal kahramanı edasıyla kulağının arkasına doluşturdu. Yavaşça süzülerek oturdu o taş gibi tahta parçasına...

Acaba tanişsamiydik ?
İlk benmi yeltensem...?
Ya dili yoksa ?( çocukca düşünceler işte)

.
.Birden zonklayan başına rağmen gülümsedi yatagin üstünde... Ne çabuk geçmişti yıllar.

Nazlı hala belleginde olan Aşkı idi.
Tekrar bir tebessüm çaktı ağrılara inat...

Sol cebindeki Kaçak sigarasindan bir tane alip yakti kibritiyle...
Bir iç çekti..."Oh be dünya varmiş." dedi.

Yatmaktan kaskatı kesilen bacakları rahatlasın diye yatağın kenarından aşağı sarkıttı.
Birden bi ferahlık kapladı içini yudumlarken sıgarasından... Yine aynı tebessüm belirdi dudaklarinda...

...................

-ya sanane derse ?
ya hiçmi bitmicek sorular harmanindan çıkışım. Hayat boyu sorular mı olacak beynimin her noktasinda...
Sorgulayacak mıyım ben bu şekil hal ve hareketlerimi ?

+++(galiba hep boyle kalacaksin çocuk)+++

utangaç tavırlarımla ona bakmıyormuşcasına yanda ki sırada oturan Ali'ye döndüm yüzümü...

Dünyanin en güzel kızımıydı bu?
Fındık tanesi burna ve kiraz boyalı dudaklara sahipti...
Hele o gözler de neydi ? Deniz miydi  maviligi ? yanaklar al al , mini minnacık bir yapıdaydı elleri...

Tanrı fırçasıyla işlemişti kirpiklerini...

Her gün
Her gün
Yanı başımda olmasına ragmen bakamiyordum o narin ürkek ceylan yapili nazlıcan'ıma...
.
.(dönem sonuna dogru)
.

.
Artık konuşuyoruz...
hatta geçen bana "günaydın"dan fazla olarak "Nasılsın "dedi...

Nasil bir sevinç yasamaktayim bilemezsiniz... Dünyalar benim oldu...
.
.
.
Karne günü bugün...
En guzel elbiseleri giymiş herkes.Ama ben!!!

İhtilal denen bir şey varmiş...Herkes ondan bahsediyor...Ama kimse bana ne oldugunu anlatmıyor.
Sadece şunu dedi annem bana :
"Ülkesini çok seven adamları topluyorlarmış.

Ödül olarak onlara saray yapmışlar hepsini oraya koyuyorlarmış""

-Ama benim babam da çok seviyor ülkesini?
Masumca sordum anneme;

-Benim babam ülkesini sevmiyor dimi anne ? O gitmesin o saraya . ben onu çok özlerim ama...

Gayri ihtiyari sarılı verdim anneme...

........
Bana söylemedikleri o kadar çok şey varmişki... Yıllar sonra öğrendim.

.........

Babamı işten atmişlar ülke seven diye. O yuzden benim yeni elbiselerim yoktu
Alacak paramızda yoktu...
okulun son günü bugün.

Herkes cillop gibi pantolonlar ile gelirken merasime. Ben gitmek istemedim sabah hasta taklidi yaparak...
Ama anneminde içi yanıyordu biliyorum...
Belki babam ile evlenene kadar bir eli sicak sudan soguk suya deymemişti...

Ama  AŞK işte...

şimdi bir kuru soğana talim ettiriyor....
Ama nafile annemin ısrarlarına dayanamayıp onu üzmemek adına giymiştim dizleri aşınmış kadifelerimi...

Bu sene yeni bir lastik ayakkabıda alamamıştık  ...
Olsun be bu da olsun...

En acısı sevdiceğim nazlı ceylanım orada olacakti...

çocuk akliyla bir utanma sarmıştı beni.

Elbisesizliğin verdiği buruklukla yururken okul yolunda ...
bildigim tum kötü sozleri saymıştım
İhtilalci amcalara...

.........
Bunları düşünüken 3. sigarasının külleri düşmüştü dizlerine... Yine aşınmıştı diz kapaklarının deydiği yerler..

.......

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 05, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

"Bir DEVRİM"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin