28 Kasım 2019
Tam olarak nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Eninde sonunda yazdıklarımı sana göndereceğim.. yani umuyorum.
Bok gibi hissediyorum. Senin suçun yok bunu da biliyorum. Benle mutlu olamıyorsan hislerin önemi yoktur.
Bu kesindir.
Seni çok seviyorum.
Hala seviyorum.
Garip.. geçecek.
Biliyorum. Eninde sonunda bu da geçecek. Biz insanlar unutkan canlılarız.
Senin için gururumdan vazgeçebilirim demiştim ya.
Vazgeçerim. Ama o zaman benden geriye ne kalacak ?
Elimde olan tek şey gururum.
Bu acıya karşı ayakta durabilme sebebim bu gururum.
En büyük günahlardan biri olmasına rağmen.. Beni hayatta tutan ve beni buraya bağlayan tek şey kocaman bir günah.
O yüzden dönme.
Olur mu ?
Bırak acım bana kalsın.
Kendine iyi bak.
Bu mesajı bir gün sana göndereceğim.
Hislerim azalmaya başladığı vakit.
Ve teşekkür ederim.
Ben seninle hiç olmadığım kadar mutluydum.
Bunu bil yeter.
...
ASLA BU MESAJI GÖNDEREMEDİM.
Komik.
Cidden hiç gönderememiş olmamın ne kadar acınası bir his olduğunu anlıyor musunuz arkadaşlar ?
Umarım anlamayanlar hiç anlamak zorunda kalmaz.
Ah.. bunun başlangıç olduğunu kendime hatırlattıkça öfkem tavan yapıyor.
...
Hala göndermedim... sevgimden değil... sadece artık önemi kalmadı.
Kim geçmişinin çaresiz yankısını birine gönderir ki ?
Kim bu kadar çaresiz olduğu bir zamanı birine gönderir ?
Bir aptal olmalı.
Hemde umutsuz aşık bir aptal.
Ama ben artık ne aptalım... ne de aşık.
Ama o zamanları özlüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elveda
Non-FictionBir hikayenin sonu... ... Ne yazık ki gerçek bir hikaye... basitçe farklı zamanlardaki benliklerimle yazdığım duygusal bir günlükten ibaret. ... Sadece... artık bir köşede öyle kalmasından sıkıldım.