Love / VMinKooK

❧13

Yoongi sırıtarak bir süre Hoseok'un kalçasını sıkıp okşadı. Bir süre sonra elini çekip, iki elini bir birine çırparak toplantıyı bitirdi. Herkes dışarı çıktı. Hoseok'da çıkacağı sırada Yoongi onu durdurdu. Hoseok'un açtığı kapıyı kapatıp kitledi. Yoongi Hoseok'un belinden tutup onu kapıyla kendi arasında sıkıştırdı. Hoseok onu itmeye çalışsada beceremedi. Yoongi kendini karşısındakı bedene daha çok bastırıp sırıtarak konuşmaya başladı. "Ihmm geçen geceyi unutamıyorum." Yoongi kendini Hoseok'a sürterek, inelemeli bir şekilde konuştu.

Daha sonra parmaklarını Hoseok'un dudaklarında gezdirerek fısıltılı ve inlemeli bir ses tonuyla konuşmaya devam etdi. "Bu dudakları bir daha hissetmek istiyorum ıhm."

"Ne istiyorsun benden?! Lütfen rahat bırak b-beni."

"Şşş seni bırakamam. Çok yorgun gözüküyorsun. Git evine ve dinlen. Tamammı?" Hoseok kafasını olumlu anlamda salladı. Yoongi Hoseok'un yanağına ufak bir buse kondurup geri çekildi. Hoseok Yoongi'nin sözünden çıkmayıp evine gitti. Böyle bir teklifi reddetmek aptallık olurdu. Hem dinlenirse gerçekten iyi olurdu. Şu aralar kendini çok yorgun hissediyordu. Eve girdiğinde banyoya girip küveti sıcak suyla doldurup, küvetin kenarındakı kokulu mumları yakıp ışıkları kapattı. Sakin ve huzur verici bir müzik açıp ortamda romantik ve güzel bir hava yarattı. Hoseok böyleydi. Yalnız olmayı ve kendini şımartmayı severdi.

Tabi başkalarınında onu şımartmasını severdi. Ama son günlerde Yoongi gerçekten sinirlerini bozup onu aşağlıyordu. Hoseok ona karşı ne kadar sert olsada nazik davranışları gözünün önüne geldiğinde istemsizce bir gülümseme oluşuyordu yüzünde. Üzerindeki kiyafetlerden tamamen kurtulup küvete girdi. Küvetin içinde önceden yaptığı köpükler ve çiçek yaprakları onu mutlu ediyordu.

(Küvet bu ve bide manzarası)

(İçinde böyle çiçeklerde var)