Love / VMinKooK

❧21

O gecenin üzerinden bir hafta geçmişti. Doktor Jimin'in ateşi için bir kaç ilaç yaptıktan sonra, düzenli alması için reçete yazıp gitmişti. Jeongguk bebekleri uyuturken kendisi de beşiğin başında uyuya kalmıştı. Taehyung ise sabaha kadar gözünü kırpmadan küçük sevgilisini izlemişti. Bu bir hafta içinde Jimin ruhsuz gibi olmuştu. Her gün neşeyle konuşup çığlık atan çocuk şimdi sessizce evin içinde dolanıyordu. Sessiz bir şekilde bebekleriyle ilgileniyor, bazen ise kocalarından önce davranıp yemek yapıyordu. Jeongguk onun garip davranışlarını hiç fark etmemişti. O geceyi ise çoktan unutmuştu. Taehyung ise sürekli onu ve hareketlerini izliyordu. Ne yapmak istediğini anlamaya çalışıyordu.

Jimin salondakı koltukta oturmuş kızı Minji'ye süt içiriyordu. Jungkook bazı işler nedeniyle şirkete gitmişti. Taehyung ise yeni uyanmış ve ağlayan Minjae'yi odasından almak için üst kata çıkmıştı. Taehyung minik bebeği kucağına alıp alt kata eşinin yanına geldi. Ona neden böyle davrandığını sormak istiyordu. Ama nasıl tepki vereceğini bilmiyordu. Onun için endişeleniyordu. Tae aklındakı düşüncelerle küçük sevgilisinin yanına oturdu. Jimin sessizce kızıyla ilgileniyordu. Yanına oturan Tae'yi fark etdiğinde bir kaç saniyelik gözlerini kocasının gözlerine  kenetlemişti. Jimin çok aptaldı. Ama içindeki öfke ateşi hiçbir zaman sönmemişti. Jimin takıntılı biriydi. Yaşadığı acımasız hayat yüzünden iyi gibi gözüken kötü birine dönüşmüştü. Onun elini kolunu bağlayan tek şey bebekleriydi. En başta bu planı kurduğunda bebekleri olacağını hesaba katmamıştı.

Tae ve Jeon'un şuanki davranış şekli onu dahada çok sinirlendiriyordu. Ama bir şekilde kendini kontrol etmeyi beceriyordu. Eskiden daha dört yıl önce ona nasıl kötü davranıyordular oysa. Jimin hiçbir zaman onların yaptığı iyi şeyleri düşünmedi hep kötü olanları düşündü. Kendisini banyoya sokup sıçak suyun altında bayılana kadar döven Taehyung'u ve o günü asla unutmuyordu. Bardan döndüklerinde kendisini zorla öpen ve ailesinin önünde rezil eden Taehyung'u ve o günüde asla unutmuyordu. Herşeyi görüp göz yuman hiçbirşey demeyen sesini dahi çıkarmayan Jungkook'u da asla unutamıyordu. Jimin asla onlarla yakınlaşmak düşüncesinde değildi. Buraya sadece intikam almak için dönmüştü.

Ama onlara yaklaşarak değil. Bunların tek suçlusu içindeki omega kurttu. Jimin ondan da nefret ediyordu. Onları alfası olarak benimsemişti kurdu. Kurdu ikilinin altında zevkle inlerken, Jimin en derinliklerde çığlık atarak acı çekerek ağlıyordu. Bunların hiçbirini unutmuyordu. Jimin buradan giderek onları terk ederek hem kocalarına hemde kurduna acı çektirecekti. Ama kendisi herkesden daha çok acı çekecekti bunun farkında değildi. Omegası onlardan aldığı zevki seviyordu ama Jimin onlara aşıktı..... Gece olmuştu. Jimin sessizce yataktan çıkıp banyoya girdi. Banyonun soğuk duvarına sırtını yaslayıp yere çöktü. Sessizce bir süre ağladı. Sakinleştikten sonra elini yüzünü yıkayıp daha önceden hazırladığı kiyafetlerini giymek için banyodan çıktı. Kiyafetlerini giydikten sonra, yine aynı sessizlikle odasından çıkıp yan odada önceden hazırladığı bavulunu aldı. Merdivenlerin önüne bavulunu bıraktıktan sonra Minji'nin odasına girdi.

Küçük kızını uyandırmadan öperek kokusunu içine çekti. Ardından Minjae'nin odasına girdi. Onuda sessizce öperek kokusunu içine çekti. Odadan çıktığında kendini daha fazla tutamayarak göz yaşlarını serbest bıraktı. Bavulunu eline alıp ağlayarak merdivenlerden inip kapıya doğru yaklaştı. Elini kapının tokmağına atıp açacakken bir ses buna engel oldu. "Bu kadar mı?" Sesin sahibi Taehyung'du. Jimin elini kapıdan çekmeden sessizce ağlayarak bekledi. Taehyung merdivenlerden inip sevgilisinin yanına yaklaşarak yeniden konuşmaya başladı. "Böyle sessizce bizi en önemliside bebeklerimizi bırakıp gidicek misin?" Jimin ne konuşmuyor nede ona bakmıyordu. Ağlayarak onu dinliyordu. Konuşmaya yüzü yoktu. Kendini berbat hissediyordu. Onlara acı çektirmek düşüncesi belkide kötü değildi ama ya bebekleri. O minik bedenler bu acıyı kaldıra bilirmiydi.