Özgür ile cafeden çıkmış, bara gidiyorduk. Havanın bugün güzel olduğunu görünce yürümeyi tercih etmiştik bizde. Sessizce yürürken, Özgür birden soru sordu. "Şu geçen günkü uzun, sarı saçlı adamla konuşuyor musunuz?"
Kaşlarımı çattım, "hayır tabiki de."
"Geçen gün beraber çıkmıştınız bardan ama. O zaman neden beraber çıktınız?"
Şaşkınlık içerisinde dinliyordum onu. Bu kadar dikkatli olacağını hiç düşünmemiştim. Yutkundum sertçe.
"He, şey önemli bir şey değil." Dedim gözlerimi kaçırarak. O da konunun üstünde daha fazla durmadı ve yol boyunca ikimizden de ses çıkmadı.
...
Barın önüne geldiğimizde kaşlarımı çattım. Uçuşan sarı saçlarıyla, gri mercedes arabasına yaslanmış bir Barış beklemiyordum. Yine bütün siniri damarlarımda hissediyordum. Bunun derdi neydi? Ben uzak kalmaya çalıştıkça yanımda bitiyordu bu adam.
"Bu adam niye sürekli burda?"
Diye fısıldadı Özgür benim duymadığımı zannederek.Bizim bara doğru ilerlediğimizi gördüğü anda gülümsedi ve yaslandığı yerden kalktı. Onu görmezden gelip tam girmiştim ki içeri kolumdan tuttu.
Özgür, Barış'a dik dik bakıyordu. Ama barış ona değil benim gözlerime bakıyordu. Yutkundum ve özgüre döndüm. Onun da gözleri beni bulunca kafamla içeriyi işaret ettim. Son kez kolumdaki barışın eline baktı ve hızla içeri girdi.
Hemen barışa döndüm ve kolumu çektim. "Ne işin var senin burda yine bay ukala?" Sırıttı. Etrafa baktı ve bana döndü. Gözlerime gülerek baktı ama diliyle dudağını ıslatınca ister istemez gözüm oraya kaydı ve yutkundum.
"Hala ukalayım yani, öyle mi minik?"
Gözlerimi yeniden Ela gözlerine diktim. Sinirim gittikçe artıyor, sabrım tükeniyordu. "Minik diyen ağzının üstünden tır geçer, dinazorlar gibi neslin tükenir, nefesin götünden çıkar inşallah! Ne istiyorsun be sen benden? Amacın ne oğlum amacın ne?!"
Ben bir o kadar sinirliyken, o bir o kadar da sakindi. Bu beni daha da sinirlendiriyordu. "Sakin ol, tamam güzel bedduaların var. Bunları ben bir yerlerde kullanırım artık ama sen neden bana bu kadar sinir oluyorsun? Halbuki hiçbir kız dayanamaz?"
"Ben her kız değilim tamam mı? Ayrıca senin gibi bir adama kim dayanabilir sinirlenmeden? Benden uzak sur artık. Hayatıma bir anda girdin, bir anda da çık!"
Son kez Ela gözlerine baktım ve hızlıca yanından geçip, barın içine girdim. Birden çarpmıştı gürültü. Ama iyi gelmişti. Kendime gelmeme neden olmuştu. Peşimden geleceğini düşünerek kapıya baktım. Ama gelmemişti ilk defa. Sakince nefesimi verdim. Mutlu olmam gerekirken neden üzülmüştüm şimdi?
Evet kuşlar ben geldim!! Çok özledim yazmayı ve özellikle tatlı okurkuşlarımı❣️ Umarım siz de bu minnoş yazarkuşunuzu özlemişsinizdir💋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Dolu Geceler
Teen FictionO büsbütün güzeldi. Hiç yaşamamış şeyler gibi güzeldi. Hayatın eşiğinde, düşüncenin eşiğinde son bir defa gördüğümüz şeyler gibi güzeldi...