9. Bölüm

739 61 34
                                    

1 hafta sonra...

Hayatım eski düzenine geri dönmüştü. Barış denen sarı adam da gelmiyor, benimle uğraşmıyordu. Evet, özlemiştim. Ama bir yandan da iyi olmuştu benim için. Bir beladan kurtulmuştum. Ya da öyle zannediyordum...

Dersten çıkmış bara doğru gidiyordum. İçeri girer girmez müzik sesi ve içki kokusu yine beni ayıltmaya yetmişti. Özgür'ün yanına geçtim ve ona gülümsedim. Önlüğümü giyip işime başladım.

Saat 12'yi geçerken kapıda tanıdığım biri belirdi. Barış... yanında 3 kişi daha vardı. Biri erkek diğer ikisi kızdı. Beni gördü ama hiç pas vermedi. Ne bekliyordum ki sanki? Öpücük atacak hali yoktu.

Hepsi beraber tam benim görüş alanıma girecek şekilde oturdular. Sarışın, 1.80, manken gibi fizikli kız da içine kadar girmişti. Oraya odaklanmamaya çalışarak bardakları silmeye devam ettim.

Barış'ın masasındaki erkek arkadaşı geldi ve birkaç şeyi sipariş verdi. Ben de sinirle onları hazırlıyordum. Özgür bu sinirimi fark etmiş olmalıydı.

"Yaprak, iyi misin?" Diye sordu.

"İyiyim Özgür. Ne varki halimde sanki?"

"Tamam fırtına. Bir şey demedim relax." Güldü ve işine devam etti.

Siparişlerini tepsiye koydum. Masalarının yanına giderken Barış'ın yanındaki kızın ne amacı olduğunu anlamıştım. Elini her yerinde gezdiriyordu ve beni kıskançlık duygusu fena bir şekilde bürümüştü.

Masalarına geldiğimde içecekleri verirken kızın üzerine tepsidekilerin hepsini boşaltmıştım.

"Napıyorsun be salak kız?!" Diye ayağa kalktı.

"Ayy özür dilerim istemeden oldu gerçekten." Tabiki de bilerek yapmıştım.

"Seni şikayet edicem! Şu üstümün haline bak!" Alttan alttan gülümsüyordum ve bu halimi barış görmüştü. Anlamıştı ne yaptığımı.

"Şu rezalete bak!" Diyip tuvalete doğru ilerledi.

Diğer ismini bilmediğim erkek konuştu. "Siparişlerimiz ne olacak?"

"Hemen getiriyorum benim hatam olduğu için sorun yok merak etmeyin." Dedikten sonra yanlarından hızla uzaklaştım. Tezgaha geçtiğimde barış ile göz göze gelmiştik. Yüzümdeki sinsi gülüşü görmüştü. Bu umrumda bile değildi. Ben sadece kıza çok sinir olmuştum. Hepsi buydu.

•••

Tuvaletten çıkarken önümde bir anda sırık belirdi. Ne işi vardı bunun yine?

"Ne var?"

"Bilerek yaptın..."

"Neyi?"

"Onun üstüne bilerek döktün içecekleri biliyorum."

"Üff saçmalama çekil." Tam gidecekken bileğimden tuttu ve beni durdurdu.

"İtiraf edene kadar bırakmam küçük. Kıskandın değil mi?"

"N-ne saçmalıyorsun be sen?! Alkolü biraz fazla kaçırmışsın sen. Ne dediğini bilmiyorsun."

"Emin misin? Bakışlarını gördüm küçük. Kandırma beni tamam mı?" Bileğimi bıraktı ve göz kırpıp gitti.

"Salak." Tezgahıma geri döndüm.

•••

Sonunda çıkma vaktim gelmişti. Barış ve arkadaşları da gitmişti sonunda. Önlüğümü çıkardım ve eşyalarımı alıp çıktım. Eve doğru gidiyordum.

Eve geldiğimde denizin odasına girdim. Uyuyordu mışıl mışıl. Geri kapıyı kapattım. Odama girdim ve çantamı bırakırken aynadaki yansımamı fark ettim. Aynaya yaklaştım yavaşça. Siyah, gece gibi saçlarım dağılmış ve yıpranmıştı. Elim Dudaklarıma gitti çatlamıştı. Gözlerim kıpkırmızı olmuştu. Eski yaprak kaybolmuştu. Yerine yıpranmış, çökmüş bir yaprak gelmişti. Kendime çeki düzen vermeliydim. Acilen hem de...



Yeni bölüm geldi kuşlar!♥️ Nasılsınız? Karantina hayatı nasıl gidiyor. Benim gibi çok sıkılanlar var mı?😥

Karanlık Dolu GecelerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin