Merhaba, merhaba, merhaba sevgili ejderha okuyucularım. Nasılsınız? Evet uzun zaman oldu. Birkaç gündür son bölüme gelen okuyucularımdan çok yorum aldığım için bu bölümü yazmaya karar verdim. Aslında başını yazmıştım da nasıl ilerleyeceğimi bilmiyordum. Bana biraz kaçamak gibi oldu iyi geldi aslında. Haftaya kimya sınavım var, sonra electromagnetism, sonra diff, böyle gidiyor. Neyse sizlerin de kafasını ağrıtmayayım. İyi okumalar. Fesatlı günler dilerim. Bölüm 2.500 kelime. Umarım tadını çıkara çıkara okursunuz. Boş bulduğum bir vakit tekrar Yb. gelecek merak etmeyin.
Not: Araya azcık Mert Miray sokuşturdum. Bir kıvılcım oldu sonra... neyse okuyunca anlarsınız. Ben sevdim bu kıvılcımları. Arada yapcam. Hadi iyi okumalar. Hayırlı kandiller bu arada...
Tam olarak 3 saattir bekliyordu Mert. Masal'ın nasıl olduğunu bilmeden. Belki de düşündüğü şey doğruydu ve Miray, görüntüsü ile Masal'ı öldürmüştü. O bunları düşünürken içerdeki Masal çoktan uyanmıştı. Selina onun başında bekliyordu.
Selina bu kızdan garip bir enerji algılıyordu. Ama bunu tamamen anlamasına engel olan bir şey vardı. Ruhunu tam okuyamıyordu küçük kızın. Görünüşü nedeni ile onu Ateş'in varlıklarından biri sanmıştı. Miray'ın küçüklüğüne benziyordu çünkü. Ama onlardan biri olmadığına emindi. Çünkü onu nereden aklına geldiyse buharla iyileştirmişti. Bunu neden yaptığını kendisi bile bilmiyordu ama yapmıştı.
Onu iyileştirdikten bir süre sonra uyandı Masal ve sanki hiçbir şey olmamış gibi yatakta doğrulup oturdu ve sırtını yatak başlığına dayadı. Selina'ya bakmaya başladı dikkatle.
"Merhaba?" dedi Selina onu ürkütmemek amacı ile yaklaşarak. O anda benim aklımdan "Masal? Ejderha Prenses? Yüce Ejderha Kraliçe'sinin kızı mı ürkecek?" diye bir şey geçiyordu.
"Merhaba." Dedi Masal sakince. Kendini çok öne çıkarmamaya çalışıyordu. Belki de geldiğinden beri adının bilinmemesinin bir nedeni vardı. Bu nedenle Masal biraz uzak durmaya çalışıyordu. Ama Selina Teyze'sini de biliyordu. Bu nedenle onun şüphesini çekmeyecek şekil de davranmalıydı.
"Ben Selina. Sen?" diye sorup elini uzattı Selina gülümseyerek.
"Ben Masal." Dedi sakince küçük kız. Nedense sakinleşmişti birden. Elini uzatıp sıktı Selina'nın.
O anda garip bir şey oldu ve Selina'nın ruh görüşü açıldı. Küçük kızın ruhunun yarısının Ateş ile kaplandığını görebiliyordu şimdi. Ama hala diğer yarısını göremiyordu. Sanki biri bunu görmemesi için ona yasak koymuştu. Selina duygularını belli etmeden küçük kızı ve ruhunu incelerken geri çekilip yakındaki bir sandalyeye oturdu. Aklında Geçit'in bu işte bir parmağı olduğu geliyordu.
"Su ruhu musun?" diye sordu merakla Selina. Selina küçük kızın ruhunda Ateş görmesine rağmen neden bunu sormuştu? Aslında bilgi almaya çalışıyordu.
"Bu konu da konuşmak istemiyorum." Dedi Masal sessizce Selina'nın gözlerinin içine bakarak.
"Doğru, kabalık ettim kusura bakma. Bende ki de merak işte. Hepimiz sırları vardır." Dedi ve göz kırptı Selina. "Mert'i çağırayım da seni görsün. Senin için çok endişelendi." Dedi Selina ve ayağa kalkıp kapıyı açtı. Mert hızla içeri girdi. Masal'ın yanına gidip elini tuttu ve, "İyi misin Masal? Beni çok korkuttun." Dedi korkuyla.
"Bu kadar endişe etmene gerek yoktu." Dedi Masal sakince gülümseyerek. Ama gözlerinden hüznünü okuyabiliyordunuz. Selina bunu gördü ve nedense onları yalnız bırakması gerektiğini hissetti ve çıktı.
"Ne demek endişe etmene gerek yoktu? Her tarafın kan olmuştu Masal?" dedi sinirle ayağa kalkıp Mert.
"Biliyorum özür dilerim. Böyle olacağını tahmin etmeli ve oraya gitmemeliydik. Sadece senin Miray ablamı görmeni istemiştim." Dedi Masal üzgünce.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejderha Kız 5: Çarpıtılmış Gerçeklik
خيال (فانتازيا)Mert ve Can, Miray'ı kurtarmak için bir dilek dilemişlerdi Geçit'ten. Dilekleri onların istediği gibi mi gerçekleşecekti? Peki ödedikleri bedel ne olacaktı? Başlangıç: 25.08.2019