Bazen ole bi yere geliyor ki insan hayatın bana vurduğu son darbe tam da bu tam olarak o anın içindeymişcesine acılar içinde çaresiz kalıyoruz ki o an orda o saniye yok olmak istiyoruz. Ama ole bir an geliyor ki hayata bir başkası sayesinde tekrar bağlanıyoruz. Asla pes etme😉☺️
Şarkıyı dinlemeyi unutmayın❤️
Bugün yeni okulumda ilk günüm ve biyolajik annemin zoruyla koskoca bir şehre getirilmek zorunda kaldım.
" Ece hadi kızım uyan."
Saat 7 ve yeni okulumdaki ilk gün için tam yarım saatim kaldı. Ama sıcacık yatağımı bırakıp sıkıcı okula gitmek istemiyorum.
"Uyanmazsan pijamalarınla gitmek zorunda kalacaksın"
Diyerek bana seslendiğinde çoktan uyanmış tavanı izliyordum çünkü onunla daha çok konuşmak istemediğim için kalktım. Çünkü kendime ve babanneme verdiğim sözü tutup okulumu bitirecek ve üniversitemi onun yanında Eskişehir'de okuyacaktım ve onun yanına eski hayatıma geri dönecektim. Kendimi hep bole motive ediyorum.
"Uyandım"
Diye mırıldandım istemsizce çünkü kısa bir süre ne derse yapmak zorunda bırakılmıştım. Pijamalarımı çıkarıp kırmızı eteğimi ve siyah kazağımı giyip saçımı özensizce toplayarak aşağıya indim. Hiç pes etmeden gülümsemesini yüzüne takarak,
"Günaydın güzel kızım. Rahat uyudun mu?"
Hiç bir şey demeden kapıya doğru ilerlediğim sırda bana tekrar seslendi onu umarsamıyordum çünkü onun kızı değildim onun güzeli hiç değildim, ben babamın kızıydım ve onu da hiçbir zaman annem olarak kabul etmiycek onun kızı olmayacaktım. Beni bir yaşındayken terk edip başka bir adamla evlenerek bizi bırakıp giden ve babamın ölümüne sebep olan birine anne diyemezdim ve demiycektimde.
"Kahvaltı hazır kızım . Kahvaltımızı yaptıktan sonra çıkacağız."
"Aç değilim, okulda birşeyler atıştırırım beni düşünüyormuş gibi yapma geçici bir süre buradayım bana alışmasan iyi edersin. Okulum bittiğinde yanından da bu şehirden de gideceğim bunu hiçbir zaman unutma. Ayrıca 20 dakika sonra dersim başlıyor ve ben okula geç kalmaktan nefret ederim. Sen yap kahvaltını. Bana da alışma bir sene sonra eski hayatına sende bende eskisi gibi kaldığı yerden devam edeceğiz!" dedim.
Çünkü dediğim gibi bir sene sonra hayatından tamamen çıkacaktım. Öfkeyle kapıyı çarpıp çıktım. Arkamdan seslenmesine rağmen arkamı bir saniye bile çevirmedim. Yeni okulum 2 sokak ilerdeydi. Kulaklığımı takıp müzik dinleyerek gittim okula. Okulun önüne geldiğimde öylece durdum korkuyordum çünkü ilk günüm ve ben yeni arkadaşları asla sevmeyen sadece çocukluk arkadaşlarıyla vakit geçiren biriydim. Öylece durdum okulun dış kapısında. Okulun avlusuna baktım ve kimseyi tanımıyordum eski okulumu arkadaşlarımı mahallemi özelliklede babannemi çok özlemiştim. Ama babanneme söz vermiştim ne olursa olsun okulumu bitirecektim. Okula girdim ve ilk olarak müdürün odasına gidecek ve sınıfımı öğrenecektim. Okulun kapısından girer girmez tüm gözlerin üzerimde olduğunu hissettim. Ben ise sadece önüme bakarak emin adımlarla yürüyordum ki öküzün biri omzuma çarpana kadar.
"Körmüsün önüne baksana!"
Beni duymamazlıktan gelerek yoluna devam ettiği sırada daha fazla sinirlenerek arkasından gittim.
"Şş sana diyorum insan bi özür diler öküz müsün nesin sen ya!"
Nihayet durup arkasına dönebildi bay öküz ve aval aval suratıma bakarak ağzını araladı,
"Ne var!"
Sesi öfkeyle çıkmıştı. Ukala. Tam bi hödük ne varmış kolumu kırıyordu neredeyse birde suçlu benmişim gibi ne var diyor neyse sakin Ece sakin okulun ilk günü ve ilk günden sorun yaratmamalıyım kendime diye kendimi sakinleştirdikten sonra öküze cevap verdim.
"Ne mi var! Nerden geldin sen dağdan filan mı? Özür dileyeceğin yerde ne var diyorsun!"
"Ne zırvalıyosun kızım bi ikile seninle uğraşamam işim var dolanma ayağımın altında hadi."
Diyerek tekrar arkasını dönüp gitti. Öküz tam anlamıyla dağdan inmiş bir öküz. Sakinleşmek için ona kadar saydım içimden bu babannemin söylediği birşeydi.
"Sinirlendiğinde ona kadar say sinirin geçer papatyam."
Derdi hep, dediği gibi yapardım her zaman da işe yarardı. Tekrar okula yönelerek içeri girdim ve müdürün odasına doğru ilerleyip ikinci kata çıktım. Müdürün odası koridorun başındaydı. Okula kayıt olmak için geldiğimden öğrenmiştim nerde olduğunu. Derin bir nefes alarak kapıyı çaldım.
"Girin."
Kapıyı açıp içeri girdim. Müdür de sanki tam beni bekliyormuş gibi başını bilgisayardan kaldırıp gülümseyerek,
"Hoşgeldin Ece Akay bende tam seni bekliyordum." dedi.
Bir an şaşırmıştım neden beni bekliyordu ki? Tabi ya şaşırmam saçmaydı çünkü okul müdürü annemin arkadaşıydı ve ona telefon açmıştı. Söze girdim.
"Ben sınıfımı öğrenecektim." dedim.
Bilgisayardan bi kaç işlem yaptıktan sonra nihayet konuşmak için başını kaldırdı.
"Yeni sınıfın 3. katta 12/E, 5 dakikaya dersin başlıyacak başka bir sorun yoksa çıkabilirsin kızım." dedi.
"Kolay gelsin müdür bey." Diyerek ikinci sorusuna cevap olarak kafamı sağa sola sallayıp odadan çıktım.
Merdivenden çıkıp nihayet sınıfımı buldum. Sınıfta üç kız ve iki erkek vardı anlaşılan erken gelmeyi sevmeyen bi sınıftı. Gülümsedim çünkü eski sınıfım da aynı böyleydi. Sınıfa bakımıp cam kenarından en arka sıralardan boş olan bir sıraya oturdum ve her zamanki gibi telefonumla oyalanmaya başladım. Bir dakika geçmeden başımda dikilen az önce karşılaştığım öküzü görüp kaşlarımı çattım. Ne hoş öküzle aynı sınıftaydım. Kulaklığımın birini çıkarıp burnumdan soluyarak ne oldu anlamında baktım bay öküze.
"Vaaay demek yeni kız benimle oturmayı tercih etmiş."
Diyip pis pis sırıtmaya başlayınca kaşlarım istemsizce çatıldı.
"Seninle oturmayı tercih ettiğimi de nerden çıkardın bay öküz. Boş gördüm oturdum ve şimdide kalkıyorum seninle oturmaktansa ayakta dururum daha iyi."
diyip kalktım oturduğum sıradan sinirle. Hiç istifini bozmadı ama biraz kaşları çatıldı fakat hiç bozuntuya vermeden,
"Benlik sorun yok güzelim zaten tek boş yer benim yanım başka çaren yok ayakta durmaktan."
Deyip tekrar sırıtmaya başladı. Neden herkes güzelim diyordu ki, bu kelimeden iyice gıcık olmaya başlamıştım. Sinir bozucu öküz. Sırt çantamı alıp kalktım öküzün sırasından. Başka boş bir sıraya oturdum kulaklığımı tekrar takacağım sırada adımı duymamla sesin geldiği tarafa baktım. Kapıda tanımadığım bir yüz görünce kaşlarımı çatarak ilk kez gördüğüm yüze baktığım sırada gel işareti yaptı. Kimdi şimdi bu?
Birinci bölümü nasıl buldunuz?
İnstagram hesabı: gün__batimi20
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günbatımı (Düzenleniyor)
Teen FictionBiyolojik annesiyle yeni şehirde eğitimine devam etmek zorunda kalan Ece' nin aslında neden annesinin yanına gönderilmek zorunda kaldığını ve yeni şehirdeki yaşantısını en büyük aşkını ve başına gelecek olaylardan güzel günlere çıkışını merak ediyor...