Tekrardan hoşgeldiniz kitabıma umarım beğenirsiniz❤️
Okuduğunuz tarihi yazın bakalım.💙
Çok uzatmadan sizi bölümle başbaşa bırakıyorum. Keyifli okumalar.😇
"Sana diyorum Ece duymuyor musun beni?!"
Olduğum yerde sanki kal gelmiş gibi donup kalmıştım. Şokun etkisiyle ne bir adım ilerliyordum ne de bana seslenen Bora'ya yanıt verebiliyordum. Ne yapmam gerekiyordu onu da bilmiyordum. Aklım durmuştu ki telefonumun çalmasıyla elimi cebime atıp telefonu aldım. Kimin aradığına dahi bakmadan telefonu yanıtlayıp kulağıma götürdüm.
"A ...alo?"
Sesim titreyerek çıkmıştı. Bora da kim aradı dercesine yüzüme bakıyordu.
"Alo..."
Bu ilk defa duyduğum erkek sesi de kime aitti? Kim aramıştı ki şimdi beni? Telefonu kulağımdan zar zor çekip kimin aradığına baktığımda gözlerim kocaman olmuştu. Aniden değişen yüz şeklime Bora korkarak bakıyordu. Deniz'in numarasıydı bu. Deniz'in telefonundan aranmama mı şaşırsam yoksa ilk kez duyduğum bu erkek sesine mi bilememişdim. Beni Deniz'den kim aramıştı? Hassiktir! Üstelik kaza yapmıştı ve ben ne gitmiştim ne de ambulansı aramıştım. Doğu'yu da kendinden geçmiş bir şekilde görünce ne yapacağımı bilememiş bir şekilde öylece bakıyordum karşıya. Endişe ve korğku içerisinde karşı tarafla konuşmaya başladım.
"Alo siz kimsiniz? Deniz'in telefonu sizde ne arıyor?! Deniz, o nerde?"
"Sakin olun hanımefendi. Siz Deniz'in nesi oluyorsunuz?"
"Ben arkadaşıyım. Size siz kimsiniz diyorum!"
Biraz daha kim olduğunu söylemezse sinirden deliye dönmeme az kalmıştı. Neden kim olduğunu söylemek yerine beni soruyordu hâlâ!
"Arkadaşınız bir trafik kazası geçirmiş. Şuan bilinci açık fakat durumu ağır. Şuan hastaneye götürüyoruz ve herhangi bir yakınının numarası telefonunda kayıtlı olmadığı için en son konuştuğu kişiyi yani sizi arayıp haber vermek istedik. Ailesine bildirebilir misiniz?"
"Ne! Ne demek durumu ağır? Hangi siz onu hangi hastaneye götürüyorsunuz yani Deniz'i?"
Düşünemiyorumdum artık hiçbirşeyi. Algılayamıyordum sağlık görevlisi olarak bildiğim kişinin söylediklerini de. Ne diyordu bu sağlık görevlisi. Denizdi o durumu kötü olamazdı olmamalıydı...
"Deniz'in ailesi bir kazada hayatını kaybettikleri için tek yakını biz varız. Hastenenin adını söyleyin hemen geliyoruz."
Sağlık görevlisi hastanenin adını söyler söylemez beni gözünü kırpmadan izleyen Bora'ya döndüm tam konuşmak için ağzımı açacaktım ki birisinin beni itmesinin ardından dengemi kaybedip yere düşecektim ki bir kolun belimden tutup kenara çekmesiyle ağzımdan küçük bir çığlık çıktı. Dengemi sağlayıp kolun sahibine baktığımda ise tam tahmin ettiğim kişiyi yani Bora'yı gördüm. Beni kimin ittiğine bakmak için arkamı döndüğümde ise sağlık görevlilerinin Doğu'yu sedyeye yatırdıkları görmüştüm. Neler olmuştu böyle bir kaç saat içerisinde bize. Daha sabah hep beraber gülüp eğleniyorduk ya şimdi...
......................
Zaman o kadar kısa ki sevdiklerinizin kıymetini bilin.
Bir saat öncesinde yanınızda olan birisi belki bir kaç saat sonra hiç olamayabilir.
Sevdiğinize söyleyin mesela seni seviyorum diye. Çünkü bir daha söylme imakanı bulamayabilirsiniz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günbatımı (Düzenleniyor)
Teen FictionBiyolojik annesiyle yeni şehirde eğitimine devam etmek zorunda kalan Ece' nin aslında neden annesinin yanına gönderilmek zorunda kaldığını ve yeni şehirdeki yaşantısını en büyük aşkını ve başına gelecek olaylardan güzel günlere çıkışını merak ediyor...