DOĞAÜSTÜ YAŞAMLAR

Doğum günü

Hey uykucu haydi bakalım uyannnn!!! 

Başımda dikilmiş olarak kuş bakışı gözlerime doğru bakıp uyandırmaya çalışan Alex'in komik hallerini görünce gülmekten kendimi alamadım.

Gözlerimi tam anlamıyla açtığımda ise büyük bir sevinçle ve bu sevinci sesine yansımış Alex'in ; bugün güzel bir gün Angarita, bugün senin doğum günün cadım...

Ahh evet Alex. Bugün benim doğum günüm ama içimde tuhaf bir his var Alex. 

- Nasıl yani? Nasıl bir his Angarita! 

Bilemiyorum. Aslında bugün biraz keyifsizim. Doğum günü kutlaması ya da ona benzer bir şeyler yaşamak istemiyorum. 

- Ama Angarita Trod bize güzel bir ritüelle beraber senin dönüşümünü karşılayacağımızı söyledi ve ne zamandır hepimiz bu anı bekliyoruz. Şimdi saçmalamayı kes ve bu güzel güne hazırlanmamız için yardımcı olmaya çalış..Anlaştık mı? 

Sadece kafamı sallamıştım. Rimka ve Fazi bizi hazırlayacak olan cadılardı. Daha gelmemişlerdi. Ama her an gelebilirlerdi de... Alex duşa girmişti. Ardından benim de girmemi söyledi. Bende o duştayken evimden ayrılırken son anda aldığım tarihi kitabımızı okumaya başladım. Her şeyi öğrenmem gerektiğini biliyordum. Birden kitap elimden düştü ve sayfaları hızlıca dönmeye başladı. Ve birden sayfa değişimi durdu. Açılan sayfaya doğru yaklaştım. Sanki uyarı niteliğinde bir şey gibi algılanıyordu. Ya da ben mi öyle yorumlama gereği duymuştum. Açılan sayfada altı çizilmiş bir şekilde yazan cümle dikkatimi çekti. "Doğum günü perileri her an tehlikededir. Onları o gün diğer günlerden daha çok korumak gerekir. Ve kendilerini korumayı bilmeyen periler kimseye güvenmemelidir. Ölümle sonuçlanan ritüeller yaşamayı hangi peri ister ki? Dikkat edin Periler!"

Bu bir tesadüfmüydü yoksa birileri bana bir mesaj mı iletmeye çalışıyordu. İçimdeki sıkıntı acaba bugünün öneminden mi kaynaklanmıştı. Acaba bu durumu Alex'le paylaşmalımıydım. Ama kitapta kimseye güvenmeyin yazıyordu. Yine bir çıkmazdayım.

Tüm bunları düşünürken Alex duştan çıkmış ve sabununun kokusu kendisinden önce burnuma gelmişti. 

Hey şimdi sıra sende küçük cadım. Haydi duşa! Kafamı sallayarak dalgın bir şekilde banyoya doğru ilerledim. Sıcak bir duşun şimdi daha iyi geleceğini düşünüyordum. Ama içimdeki sıkıntıyı hala daha çözemiyordum. 

Alex'in Ağzından;

Minik Cadım neden bu kadar dalgındı çözemiyordum. Bir şeyler vardı ama anlayamıyordum. zihnini okumaya çalışsamda nedenini anlayamadığım bir şekilde kapatmıştı kendini bana. Neden böyle olmuştu. Dün yoksa bazı itiraflarımdan sonra benden uzaklaşmayı tercih etmiş ve bu yüzden mi zihnini bana kapatmıştı. 

Uyandırdığımda çok dalgındı. Ve bu dalgınlığı bir şekilde çözmeliydim. Bugün onun doğum günü. Ve onu iyi korumam gerekiyor. Duştan çıktıktan sonra bunu kendisine de söylemeliyim. O da daha dikkatli olmalı. 

-------------0--------------

Duştan çıktığımda kendimi ayndada izlemeye başlamıştım. Karşımda duran görüntü bana mı aitti. Sanki yıllar geçmiş ve değişmiş gibiydim. Ya da bu kadar kısa zamanda yaşadıklarım beni görüntümde dahil değiştirmişmiydi. Gözlerim normal rengindeydi. Mavilerin kırmıza dönmediği bir günde mutlu mu olmalıydım. Alex'i düşününce içimde fırtınalar kopup alevler fışkırıyordu. Fakat bugün neded onu hissedemiyordum. Buna anlam veremiyorum. Dün bende bir şeyler hissettiğimi kendisine açık olmasa da belli etmiştim ve kendimce itirafta bulunmuştum. Yoksa bunların yanlış olduğunu mu düşünmüştüde kendini kapatmıştı bana. Ya da kitapta yazan şey...Yoksa Alex'ten demi kendimi korumalıyım. Tanrım kime güvenmem gerekiyor. Bu günü atlatacakmıyım acaba...