*İyi okumalar :)
Zilin çalmasıyla kolumdan dürtülmüştüm. Aksay tripli bir sesle "Geçeceğim çekil." dediğinde kafamı kaldırdım.
İltifatımdan sonra gülmemiş miydi bu ya? Şimdi yine kendini nötrlemiş gibi duruyordu.
"Nereye." dediğimde gözlerini kıstı.
Daha önce aynen böyle bir şey yaşamıştım. Dejavu olurken gelen cevabıda tahmin ediyordum.
"Sanane."
"Bebeğim ilkokullu musun?"
İlk okulda bile böyle değildim ben. Tripli tripli bakarken kolundan çekip oturtturdum.
"Yaren dedim diye mi bu hallerin?"
Ben uyurken kafasında neler kurmuştu acaba. En büyük sınavımdı bu kız. Gözlerini kaçırıp bir şey demedi.
"Hayatım 1 haftada yıllık trip kotamı doldurdum. Seninle sevgili olmak çok zormuş."
İyki bunca zaman yaptığım sevgililerle ciddi düşünmemiştim. Şu an bile geri adım atasım geliyordu. Eğer bu kadar tatlı olmasa ve kalbimi attırmasa çekilmeyecek şeydi sevgililik.
"Şimdiden pişman mı oldun?"
Ses tonu üzgün gelirken iç çektim. Kırılgan olduğunu biliyordum.
"Şaka yapıyorum." deyip yüzünü okşadım.
Yeni arkadaş edinince arkadaş kompleksinden kurtulur diye düşünmüştüm ama yanılmıştım sanırım. O hala, çevremdeki en önemli kişi olmak istiyordu.
Zaten ona önem veriyordum. Bunun bir üst noktası ona tapmam olurdu.
Tripli ifadesi gitmeyince gülümsedim. Yine ciddi bir konuşma yapmam gerekecekti.
"Yaren'le ilkokuldan beri arkadaşız. Her kötü günümde yanımda oldu. Sadece duygusal destekten bahsetmiyorum. O olmasa şu an nerde olurdum bilmiyorum." dedim.
Biliyordum. Şimdiye kadar ölmüş olurdum. Duygusal anlamda çalkantılı bir çocukluk geçirmiştim. Liseye geçtikten sonra sayısız kez intihar girişiminde bulunmuştum. Annemin bile bazılarından haberi yoktu. Ben, Yaren'in ailesine ait hastahanede yatarken o beni evlerinde sanıyordu. Yaren'in beni o zamanlar nasıl idare ettiğini bile bilmiyordum. Depresif bir arkadaşa sahip olmak hiç eğlenceli olmamalıydı. Yine de 10 senedir en yakın arkadaştık. Şimdi ben onun önüne nasıl başkasını koyabilirdim? Şerefsizlikti bu.
"Kötü günlerinde bende yanında olurum ama bana hiç bir şey bahsetmiyorsun." dediğinde keşke öyle demeseydim diye düşündüm.
Şimdi olayı eşeleyecekti.
"Lafın gelişi yani. Eskilerden bahsediyorum."
"Eskileri de bilmiyorum. Senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum." dediğinde dudaklarımı yaladım.
Etrafta fazla insan yoktu. Şu an bu konuşmayı sınıfta yapmak oldukça garipti.
"Aksay yeterince biliyorsun. Geçmişi açmayalım." dediğimde yine üzgünce baktı.
Açarsam gidersin amk kızı.
"Bana neden kendini açmıyorsun? Tamam Yaren kadar bir yerim olamaz ama sevgilin değil miyim?"
Yaren derken yüzü iyice düşmüştü. Bu haline gülümsemeden edemedim. Büyüdün mü lan sen diyesim geliyordu. Sevgilin değil miyim diyince bir hoş oluyordum zaten.
"İkiniz farklı yerlerdesiniz. Senin yerin kalbimde biliyorsun." dediğimde göz devirdi.
Yavşayarak kurtulamayacaktık demek ki. Sanırım bir şeyler anlatmamın zamanı gelmişti.
"Lisedeyken ailem boşandı. Bende kendimi alkole vurdum. Alkol komasına giriyordum her gün. 1 yıl beni hastahaneye taşıdı. Kimse yapmaz bunu."
Uyuşturucu yüzünden yoksulluğa düşüyordum. Hastahaneden kaçmamam için yanımdan ayrılmıyordu. 1 yıl değil 2 yıl sürmüştü. En önemlisi ise bu büyük bir olay değildi. Ona anlatabileceğim en küçük çarptırılmış gerçekse buydu.
Aksay dudaklarını büküp "Hala içiyorsun." dediğinde "Eskisi kadar değil." dedim.
"Yaren tam kötü gün dostudur. Onu kıskanmana gerek yok. Sen sevgilimsin."
Yine de kendimi sana tamamen açamadım.
Burun kıvırsada sonunda "Bu kadar mı?" demişti.
"Ne bekliyorsun hayatım ölmemi mi?"
Omzuma vurunca kahkaha attım. O da kötü kötü bakmaya başlamıştı.
"Ailenden hiç bahsetmiyorsun."
Neresinden bahsedeyim?
"Annemi tanıyorsun zaten."
"Babandan hiç bahsetmedin."
İç çektim. Kendi içimde bile herifin konusunu açmıyordum.
"Okulda anlatayım da duysun birileri." dedim.
Zaten dedikodu da master yapmış insanlarla okuyorduk. Sınıf boş olsa bile söylediğim her şeyi yarın duyabileceğime dair bir hissim vardı. Diren dedikodusu da bunu tetiklemişti.
"Bana anlatacak mısın?"
"İlerde söz." dedim.
Eğer tüm bu olan şeyler biterse ve hala yanımda olursa ona bazı şeylerden bahsedebilirdim. Yine de hepsini anlatamayacağımı biliyordum. Yaren yanımda olduğu için her şeye şahit olmuştu. Deniz yıllardır arkadaşım olmasına rağmen bir çok şeyi bilmezdi. Aksay'la tanışalı bir kaç ay oluyordu. Onu hayatımın tepelerine çıkarsam bile aşağlarını göstermek istemiyordum.
Geçmişim için fazla masumdu. Benim pamuk şekerle büyüdüğüm bir çocukluğum olmamıştı. Ona bahsedebileceğim güzel anılarım yoktu.
Başını omzuma koyup "Çok ilerde olmasın." dediğinde sırıtıp "Bana 10 yıl ver." dedim.
Madem Yaren'le yarışıyordu zamanı eşitlemeliydik. Koluma cimcik atınca "Ah" deyip elini tuttum.
"Ya da şu cimcik olayını bırak."
Dil çıkarınca kahkaha atıp saçını öptüm. Sınıfta olsak bile samimi davranabilmemiz harikaydı. İyiki dedikodular ilişkimizden önce çıkmıştı. Bakışları da çoktan halletmiştik.
"Bir gün en çok beni seveceksin." dediğinde dudaklarımı yaladım..
"En çok seni seviyorum zaten."
Aşk olarak.
Diğer türlü daha annem vardı. Onu da severdim bak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER 2 (gxg)
RomanceTAMAMLANDI Evrenin sürekli seni sınamak gibi bir huyu vardır. Bir olumlu olaya, binlerce olumsuz olayla karşılık verir. Mutlu bir aşka başladım derken, lanette peşinden gelir. İKKKS'nin devamıdır.