*iyi okumalar :)
Ortaokuldan beri Yaren her zaman yanımda olmuştu. Şimdiye kadar sadece bir kere ayrı kalmıştık. Onda da Baran'a bulaşmıştım. Benim için yeri doldurulamayacak biriydi. Herkes onun kötü arkadaş olduğunu düşünse de gerçek öyle değildi. Kötü arkadaş olan bendim. İlk sigara, ilk alkol, ilk kavga, ilk bar, ilk evden kaçış, ilk absürt insanlarla takılmaya başlamamız hepsi benim yüzümden olmuştu. Yaren'i kötü yapan tek şey her seferinde kendini öne atmasıydı.
Her seferinde oturup onun kahramanlıklarını izlemiyordum tabi. Ama çoğu zaman geride kalmak zorunda kalmıştım. Onun ki gibi daşşaklı bir ailem yoktu. Onun kolayca sıyrılabileceği durumlar benim hayatımı yakardı. Bu yüzden karar vermiştim. Ben de ne olursa olsun onun yanında olacaktım. Onun da benim yanımda olduğu gibi.
Sevgilim ve kardeşim arasında kalmak istemiyordum. Aksay'ın her şeyi öğrenmesini geç, öğrenmek için yapacağı şeyler de ilgilendiriyordu beni. Fotoğraf olayını uzatsalar, ya da başka bir şey yapıp Yaren'in başını yaksalar ne yapardım bilmiyordum.
Bunun yanında beni terk etmesi de vardı. Yanımda kalmayacağına emindim. Ortada ceset vardı amk. Onun için kaldırılabilecek şeyler değildi bunlar. Ben bile yeni yeni kabulleniyordum.
"Hay sikeyim vereceğin kaderi."
Okuldan çıkmak yerine arka tarafa gelmiştim. Sigara içmem lazımdı. Hatta kafayı bulmam lazımdı. Her zaman yanımda kötü gün ihtiyacı olarak sakladığım dalı çıkardım. Yanında kötü gün kipritim de vardı. Cüzdanının köşesinde aylardır kalmaktan buruş buruş olmuş dalı dudaklarıma götürdüm. Kipritle yaktıktan sonra içime derin bir duman çektim.
Sonunda, bunu özlemiştim.
Ortaokuldan kalan yakalanma korkusuyla hızlı içme alışkanlığım vardı. Ama kendimi yavaş içmeye zorladım. Keyfini çıkarmak istiyordum çünkü artık keyfim kalmamıştı.
Her şey üst üste geliyordu. Yaren'in olayı, Aksay'ın tribi, Baran ve eski kırıklar. Sadece 18 yaşındaydım. Her şeyi kalıramıyordum. Özelikle Aksay'ı. Baran mevzusunu bile halledebileceğime inanıyordum ama Aksay'la olan mevzumun gidişatı hakkında fikrim yoktu. O kadar ayrıydık ki... Bunu şimdiye kadar görememiştim bile. Kızı kaybedeceğim diye ödüm kopuyordu. Bana çok yabancı hislerle baş ediyordum.
İlk kez biri için böyle derin hisler besliyordum. Aksay'dan önceki kızların ismini bile hatırlamıyordum, Tutku hariç. O da çocukluktu zaten, aşk değil ilk kalp yarası diyordum.
Aksay'ın ikinci kalp yaram olmasını istemiyordum. Onun gibi yanında kendim olabileceğim çok az insan vardı. Çok çabuk alışmış, hayatıma almıştım. Çıkartmak istemiyordum, çıkmasını da istemiyordum. Çıkmak isterse ne yaparım onu da bilmiyordum.
Kafayı yiyecektim.
Düşüncelere dalmışken yine sigarayı hızlıca içmiştim. Alışkanlıklardan kurtulamıyorduk. Telefonu çıkarıp Yaren'in adının üstüne bastım. En azından bir şeyi halletmek istiyordum. Canımı sıkan şeylerin azalmasına ihtiyacım vardı. Telefonu açmasını beklerken kafamı duvara yasladım. Arama meşgule düşünce tekrar aradım. Sonunda açmıştı.
"Niye açmıyorsun amk?"
"Babamın yanındayım."
İstemsizce tek kaşımı kaldırdım. Ceyhun ne demişti? Artık görüşmediklerini düşünüyordum. Beni mi kekliyodu acaba?
"Hangi babanın?"
Hay ya bunu sormayacaktım ben. Kafam allak bullak olmuştu.
"Okulda değil misin sen? İçmeye mi gittin?"
Tabiki de sarhoş olduğumu düşünürdü o sorudan sonra. Derin bir nefes aldım. Telefonda konuşmak istemiyordum bu konuyu.
"Hayır ama gitsek mi?"
"Burçak babamın yanındayım diyorum. Salmaz beni."
Ya amk niye inanmıyordum ben buna? Hep o Ceyhun ibnesi yüzünden. Arkadaşıma olan güvenim gitmişti.
"Baban cici annenle gezmiyor muydu en son?"
Onun da derin bir nefes aldığını duydum.
"Dün geldi."
Yalan söylerken kullandığı ses tonunu bilmeme rağmen bunca zaman nasıl fark edememiştim anlamıyorum. Şimdiye kadar beni kandırdığını anlamalıydım. Babasıyla falan değildi. Babasının yanında telefonu açmazdı zaten.
"Tamam kanka selam söyle."
Telefonu cevap vermesini beklemeden kapadım. Şimdi bide onun ne yaptığını düşünüp delirecektim. Yaslandığım duvardan ayrıldım. Okuldan çıksam eve gidemezdim. Bara gidesim de yoktu. Sınıfa dönmek istemiyordum.
Ölesim vardı amk.
Telefondan arayacak birini aradım. Beni rahatlatacak birine ihtiyacım vardı. Son zamanlarda tüm arkadaşlarımı ihmal ettiğim için bir Deniz ve Yaren kalmıştı. Deniz puştuyla da buluşmak istemiyordum. Beni rahatlatmak yerine iyice olayı irdeler sikerdi beynimi. Deniz'in altında ki Diren ismine tıklamıştım yanlışlıkla. Numarasını ne zaman kaydettiğimi bilmiyordum. Aklıma bana verdiği resim gelince neyi unuttuğumu da anladım.
Yapacak bir şeyim yoktu. Gidip alt sınıftaki o çocuktan resmi alabilirdim. En azından biraz zaman öldürürdüm. Sonra... Sonrasına bakardım işte.
Aksay yanıma gelene kadar yanına gitmek istemiyordum. Geri adım atmayacaktım. Atarsam bir şeyler itiraf etmek zorunda kalırdım.
Şimdilik avare gibi gezmeyi tercih ediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER 2 (gxg)
RomanceTAMAMLANDI Evrenin sürekli seni sınamak gibi bir huyu vardır. Bir olumlu olaya, binlerce olumsuz olayla karşılık verir. Mutlu bir aşka başladım derken, lanette peşinden gelir. İKKKS'nin devamıdır.