İYİ KIZLAR KÖTÜ KIZLARI SEVER 2 (gxg)

Bölüm 55 FİNAL

*İyi okumalar. Bölüm +18'dir.

O kadar romantik-dram filmi izlemiştim ama hiç biri şu anki halimden daha üzücü olamazdı. Uzun bir süre ayrı kaldığım sevgilimle, aynı evde, farklı odalarda uyumuştuk. Gece herkes uyuduktan sonra yanına gitmeyi düşünmüştüm. Aysan abla beni 3 kez kapıdan çevirince ise pes ettim. Zebellah gibi bekliyordu resmen. Sabahta bu yüzden keyifsizlikle sofraya indim. Onlara 'evlenmeden önce seviştiğinize eminim, bizi salın' demek istesem bile aramız yeni normale döndüğü için sustum. Sessiz bir kahvaltı yaptık. Bakışlarım arada Aksay'a kayıyordu. Göz göze geldiğimizde sürekli gülümsüyordu. Ben gülümseyemiyordum çünkü libidoma cenaze namazı kıldırmıştım. Akşama kadar da surat asmaya devam ettim. Aksay arada tatlı tatlı cilveler yapsa bile ben hala ahiretteki libidoma el sallıyordum. Akşam yemeğinde de aynı suratsızlığım devam ederken bittiğinde "Ben artık gideyim." deyip yerimden kalktım.

"Size afiyet olsun."

Aksay "Annene haber vermiştin benimle olduğunu. Bugünde kal." diye dudak büzdüğünde zorla gülümsedim.

Resmen göz hapsindeydim.

"Sen gel bizim eve."

Aysan abla "Olmaz" dediğinde gülümsemem düştü.

Aksay da "Neden?" demişti.

"Sima gelecek demiştin."

Doğru öyle bir şeyler olmuştu. Zaten planı vardı. Bana bakıp "Sende kal." dedi.

"Yok ya darlandım."

Bana sertçe bakan iki gözü umursamadım.

"Sima sizin yakınlaştığınızı söylemişti."

"Sonra görürüm onu."

Yakınlaşmak dediği de ciddi anlamda hayatıma parazit olmasıydı. Bununla ciddi bir sorunum yoktu. Sandalyeden kalkıp yanıma geldi.

"Sorun ne?"

Bunu cidden sorduğuna inanmak istemiyordum. Masadan hafif uzaklaşırken, bizi duymayacakları bir yere geçtik.

"Annen sevişmeyelim diye dibimizden ayrılmıyor."

Gözleri irileşti. Bunu fark etmemiş olmalıydı.

"Her zamanki hali"

"Hayır, iki dakika odaya çıkalım diyoruz bize 5 dakika da bir meyve tabağı getiriyor. Bu normal mi sence?"

Tamam 5 dakika deyip abartıyordum ama 10 dakika kesindi. Bazen de sadece içeri girip bir şey arıyor gibi yapmıştı. Bu yüzden salonda 4'lü oturup, pörsümüş şekilde bekliyorduk.

"Sima bizim için bir kutlama yapmak istediğini söylemişti."

"Hayatım bunu annene söyle. Ona da engel olur."

Önce hafifçe gülümsedi. Ardından kahkaha attı.

"Ben ciddiyim"

"Hormonların yükselince gerginleşiyorsun."

Dudaklarım düz bir çizgi alırken bir şey demedim. Aslında yükseldikten sonra indirilmeyip, patlatılınca gerginleşiyordum. Elimi tutup "Sen odaya çık. Ben annemle konuşurum. Sima gelince de birlikte dışarı çıkarız?" dedi.

Tamam, bu makul bir teklifti. Aysan abla olmadığı sürece ben okeydim. Kafamı salladığımda yanağımdan öpüp çekildi. O masaya dönerken ben de merdivenlerden yukarı çıktım. 20 dakika sonra o da gelmişti.

"Annem izin verdi. Sima geldiğinde çıkabiliriz."

Annesi keşke bana da izin verseydi. Dolabına gidip kıyafetler aldıktan sonra bana baktı.