Daha 12 yaşındaydı Ayşe bilseydi başına gelecekleri hep 12 yaşında kalırdı ama yazılan kader bu yazılan kaderi değiştiremeyiz hiçbirimiz ömrünün daha baharında başına geldi bunca olay ve üst üste bütün felaketler onu buldu sanki başka hiç bir İnsan yokmuş gibi ama o hiç pes etmedi hep güçlü olmaya çalıştı. 12 yaşındaydı Ayşe buğday tenli mavi gözlü siyah saçlı çekici bir kız ortaokul birinci sınıfa gidiyordu daha yeni ergenliğe girmiş hayatının değişkenliğine ayak uydurmaya çalışıyordu. Her genç gibi ergenlik psikolojisini atlatmaya çalışıyor bir yandanda okulunu okumaya derslerinde başarılı olmaya çalışıyordu. Ayşe okuyup doktor olacaktı hastaları iyileştirecek yaralıları tedavi edecek merhem olacaktı insanlara öyle hayalleri vardı öyle söz vermişti kendine, okulun en başarılı en gözde öğrencisiydi bütün dersleri hep pekiyi gelir hep taktir ile giderdi evine. Ağrının bir köyünde yaşıyordu Ayşe sabahın erken saatlerinde kalkıp okula gitmek için hazırlanır çantasını hazırlar kahvaltısını yapıp ailesiyle vedalışırdı. Hergün kapının önünden Ayşe'den iki yaş büyük amcasının oğlu Halil gelir alırdı onu evinden. Halil 14 yaşında esmer tenli siyah saçlı siyah gözlü bir gençti. Beraber giderlerdi okula, o sabah çok farklıydı Halil ayşeyi kapının önünde gördü Ayşe bugün çok güzel çok tatlısın kız ergenlik sana yaramış genç kız olmaya başlamışsın dedi Ayşe kibarca teşekkür etti ama halil'in gerçek niyetini hiç anlamamıştı.Beraber okula geldiler. Ayşe görüşürüz dedi ve ayrıldı halil'in yanından, en yakın arkadaşı olan beyza'nın yanına geldi günaydın nasılsın dedikten sonra biraz konuştular. Beyza ayşe den farksız beyaz tenli yeşil gözlü kızıl saçlı etrafındaki herkesi büyüleyici bir güzelliği vardı. Mehmet'i gördün mü Beyza diye sordu ikisi de görmemişti. Sevdiği adamdı o çocukluk aşkı daha o yaşta aşıktılar birbirlerine çok seviyordu onu okulda hep yanyana gezerlerdi ama hiç el ele bile tutuşmamışlardı öyle utangaç bir aşk yaşıyorlardı iki genç.mehmet ayşeden 1 yaş büyüktü ailesinin zor zamanlar geçirdiği için geç başlamıştı okula Mehmet hafif esmer tenli siyah saçlı mavi gözlü bir genç idi Ayşe onu her gördüğünde gözlerinin içinde kaybolur boğulurdu. İki kız beraber ayaklayıp sınıfa doğru yürümeye başladılar ilk ders zili çalmak üzereydi sınıfa girip herzaman ki yerlerine oturdular ders başlamak üzereydi ama ayşenin gözü hala Mehmet'i arıyordu okula gelmemişti bugün acaba birşey mi oldu diye meraklanıyor merakını Beyza ile paylaşmak arkadaşını sıkıntıya sokmak istemiyordu bu konuyu aklından uzaklaştırıp kafasını derse verdi ne çabukta akşam olu vermişti okul zili çalmış eve gitmek için servise doğru yürüyorlardı yolda biraz Halil ile lafladıktan sonra köye geldiler beraber. Evden içeri girdi annesi en sevdiği yemeği yapmıştı yemek hazır kızım ellerini yıkayıp gel sofraya dedi ellerini yıkadıktan sonra sofraya geçti annesiyle biraz sohbet ettikten sonra odasına geçmek istedi ders çalışmak için annesi biraz sohbet edelim kızım ders çalışırsın kaçmıyor desede ikna edemedi kızını.İyi geceler anneciğim dedi sınavlarım yakın ders çalışmam gerekiyor diyip odasına geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir genç kızın yaşadıkları
ChickLitGenç yaşta tecavüze uğramış ve ondan sonra hayatının en kötü günlerini yaşayan bir genç kızın yaşadıkları olayları siz okuyucularımıza paylaşmak istedik