Mehmet

22 1 0
                                    

Daha 13 yaşındaydı. Ayşe den 1 yaş büyüktü ailesinin sıkıntılı günler geçirdiği için geç yazılmıştı okula, genç yaşta birçok zorluklarla boğuşmaya başladı. Annesi daha Mehmet'i doğururken ölmüştü.Daha doğduğu zaman hayata yenik başlamıştı. Hiç annesi olmamıştı onun bu zamana kadar, hep babası büyütmüştü onu her zaman yanında babası vardı en zor zamanları da beraber atlattılar babasıyla ta ki geçen yıla kadar, ölümcül, tedavisi olmayan bir hastalığa kapılmıştı babası memlekette ki bütün hastaneleri gezdiler. Yetmedi, tedavi görecek büyük şehirlerdeki hastaneleri de gezdiler ama hep kapı yüzlerine kapandı tedavisi yoktu bu hastalığın, babası gözlerinin önünde günden güne yavaş yavaş eriyor ama mehmetin elinden birşey gelmiyordu, kendini parçalamak tan başka.Doğarken annesini kaybetmenin bir üzüntüsü, hüzünü vardı hep sol yanında, şimdide babasını kaybedeceğini duyduğunda yıkılmıştı.Hiç pes etmedi ama Yüce rabbine hep dualar etti. Bir gün devran dönecek kader gülecekti mehmetin yüzüne ama sabırlı olması ve zamana bırakması gerekiyordu. Ayşe ile tanışalı pek fazla zamanı da olmamıştı, ilk görüşte aşık olmuşlardı birbirlerine iki genç, çok seviyorlardı ileriye dönük hayal kurmayı, çok güzel  hayalleri vardı genç çiftimizin ikiside okuyup hayallerine kavuşmak istiyorlardı, ama kader ikisininde yolunu farklı kılacaktı.Mehmet evine babasına bakabilmek için hem çalışıyor hem elinden geldiğince okumaya gayret ediyordu. Hiç pes etmemişti o çoçuk yaşına rağmen hep güçlü olmuştu acılar ile savaşmayı başa çıkmayı çok erken yaşta öğrenmişti.Bir gün işten eve gelirken aklına düştü, ilim sahibi görüşlerine önem verdiği dayısı, koşarak yanına gitti. Biraz hoş sohbet ettikten sonra dayısı ile dertleşmeye içini açmaya başladı. Dayısı her zamanki gibi öğütler veriyor. Kuran'ı Kerim den ayetler okuyor ayetleri iyi anlaması için tekrar tekrar anlatıyordu genç adama. Dayısı "Müminler olarak güç toplamak, kuvvetli olmak gibi bir mesuliyetimiz vardır. Bu emre uyanlar ile uymayanlar, Hak katında da eşit olmayacaklardır. Efendimiz'in (s.a.v.) şu sözleri, güçlü mümin olmanın ehemmiyetini anlatması bakımından bir hayat kılavuzu gibidir: "Kuvvetli mümin, (Allah katında) zayıf müminden hem daha hayırlı ve hem de Allah tarafından daha çok sevilen bir kimsedir. (Bununla beraber) her ikisinde de hayır vardır. Sen, sana faydası dokunacak olan şeyi elde etmeye var gücünle çalış, bu uğurda hırslı ol. Allah’tan yardım dile ve asla acizlik gösterme..."(Enfâl Sûresi, 60) bu ayeti okuyup anlattı delikanlıya,teşekkür edip kalktı dayısının yanından düşüne düşüne eve doğru yürümeye başladı dayısı hep güçlü olmasını söylüyordu.Hiç vazgeçmemişti genç adam güçlü olmaktan. Hep söz vermişti kendine ne olursa olsun güçlü olacaktı bu hayatta, yıkılmayacak, arkasından güldürmeyecekti kimseyi kendine. Bir kere daha söz verdi kendine yüce rabbine dua ederek.

Bir genç kızın yaşadıkları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin