4. BÖLÜM:ŞEYTAN'A TAPAN DÜŞÜNCELER

310 35 69
                                    

Hayata şeytanın gözüyle bakmak zorunda kalan meleklere...

🎶The Weekend -                          Call Out My Name 🎶

4.BÖLÜM: ŞEYTAN'A TAPAN DÜŞÜNCELER

Çaresizlik bir leke gibi yakama yapışmıştı . Ben temizlemeye çalıştıkça leke daha da yayılıyordu. Üzerimde bir parçammış gibi taşıyor, bana tattırdığı duyguları iliklerime kadar hissediyordum. Yaşadığım her acı ruhumda tarif edilmez hasarlar bırakıyordu.

Ruhum can çekişiyor.

Kalbim acıyordu.

Ben bin parçalı bir yapbozun yavaş yavaş kaybolan parçalarından biriyim. Kaybolmazsam bile bir daha tamamlanmayacak bir bütünün parçası olacak, o yapbozun içinde yarım kalacaktım.

Tamamlanmayacaktım.

Hayat beni bir kukla gibi yönetiyor ve ben kendime ayit bir yol çizmeye çalışırken zihnimdeki ipler buna engel oluyordu. Bu oyununun kazanı hayat... Ben ise zihnimdeki iplerle intihar eden bir kukla.

Hâlâ olduğum yerde durmuş önümdeki karanlık ve oldukça ürkütücü ormanı izliyordum. Buradan nasıl çıkabileceğim bilmiyor, içimde filizlenmeye başlayan korku tohumlarının ruhumu sarmaya başlamasıyla, kan dolaşımımın hızlandırdığını hissediyordum. İçimdeki geri dönmemi söyleyen tarafımı dinleyip tektar arkamdaki dağ evine girmeden buradan hemen gitmem gerekiyordu. Korkumu bir tarafa bırakıp yürümeye başladım.

Yaklaşık bir saattir yürüyordum. Ama sanki ormanın içinde daireler çiziyordum. Bütün ağaçlar biribirine benziyordu. Çok yorgun ve uykusuzdum ve şuan istediğim tek şey şu ormandan kurtulup biraz uyumak ve yaşadığım bu boktan günü unutmaktı. Ayaklarım beni taşıyamıyordu.
Bir ağacın gövdesine tutundum ve sırtımı ağacaya yaslayarak yere çöktüm. Kollarımı dizlerime sardım . Üşüyordum ve gözlerim kapanmak için göz kapaklarıma baskı yapıyordu. Kafamı dizlerime koydum.

Dakikalarca toparlanabilmek , birkaç adım daha atabilmek için zihnimi toparlamaya çalışıyordum. Allah kahretsin olmuyordu. Beynimde dönüp dolaşan düşünceleri biribirine bağlamak ve anlam karmaşasını ortadan kaldırmak benim gibi zihni çürümeye yüz tutmuş bir ceset için imkansızı başarmak, yoktan var olmak kadar zordu.

Ben sorunluydum.

Beynim sorunluydu.

Hayat çok sorumsuzdu.

Ve yaşıyormuş gibi davranmak... Siktir et davranmanın yanından geçememek bile yaşamaktan daha zordu.

Uyumak istiyordum. Rüyamda babamı görmek istiyordum. Bir kere sesini duymak , dokunmak, sarılmak istiyordum. Bu çok acı verici... Daha önce sesini hiç duymadığım , kokusunun nasıl olduğunu bilmediğim babamın karşımda görmek, koşup sarılmak , koklamak, hiç dokunmadığım ellerinin saçlarımı okşamasını istiyordum. Sonra annem gelsin , o gülümserken oluşan kocaman gamzeleriyle bizi huzur içinde izlesin istiyordum. Ben sadece bir kere ailenin ne demek olduğunu, sıcaklığını , huzurunu iyisiyle kötüsüyle, doğrusuyla yanlışıyla  tatmak istiyordum.

Çok şey istemiyorum ki!

Babamın hangi renkleri sevdigini, ne tarz kıyafetler giydiğini annemden sayısız kez anlatmasını ister , fotoğraflrina bakar kendimece onun neleri sevebilecegini tahmin ederdim.

Küçükken babalar gününde alışveriş merkezine gider, erkek reyonunda gömleklere, tişörtlere bakardım. Ve
her babalar gününde ona bir gömlek alırdım. Bir koku vardı , bana hep babamı anlatan. O kokudan da hep alırdım. Aldığım gömleğe boca eder , o gömleği giyerdim. Babamla zihnimde oluşturduğu kokusuyla uydurdum. Ve rüyama o gömleği yiyip gelirdi. İkimizin üzerinde de aynı gömlek... Baba kız... Benim üzerimde çuval gibi duran gömlek babamın üstüne tam oturmuş oldukça yakışıklı ve kusursuz görünmesini sağlamıştı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 29, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ESARET ALTINDAKİ RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin