1.1

927 72 8
                                    

Selena Gomez - People you Know
ve
Lauv - Sad forever

∆∆∆∆∆∆∆∆∆

"Yeni gelen kızı gördünüz mü?"
"Hangi kız?"
"Şu yeşil gözlü, uzun boylu ve sarışın olan! Kızda tüm yetenekler toplanmış gibi. Geldiği üniversitede ders ortalaması en yüksek olan o ve buraya geldiği zaman direkt olarak birincinin yerine geçti. Çok hoşsohbet biri, konuştukça devam edesi geliyor insanın. Sesi de güzel çıktı. Ayrıca güzel sanatlar fakültesindekilerden daha yetenekli! Hem çizim hem tuval hem tasarım....her şey var diyorum ya sana."
"Yuh git bi de çıkma teklifi et tam olsun, beni anlat desem böyle anlatmazsın lan? Kimlik numarasını da biliyor musun bari?"

Taehyung'un Jimin'e çıkışması üzerine Jimin şirinlikler yaparak kendini affettirmeye çalıştı.

"Ne kızı kim gelmiş ki ya?"
"Eunhee."

Duyduğu isimle olduğu yere çakılmış gibi hissetti Danbi. Ama aynı Eunhee olamazdı değil mi? Sonuçta bir sürü aynı isimle insan vardı?

Jungkook, ismi duyduğu an Danbi'nin elini tuttu. Danbi şaşırsa da şu an başka şeyler düşündüğünden buna dikkat bile edemedi. Jungkook tahmin ettiğinin olmaması için dua ediyordu. Bu kız, Danbi'ye hep kendini kötü ve yetersiz hissettirmişti. Ne kadar fark etmese de Danbi kendi iyi özelliklerini asla görmüyordu bu kız etrafındayken. En azından Jungkook'un Danbi'den dinledikleri ile yaptığı çıkarım buydu. Her ondan bahsedişinde morali bozuluyor ve kendini ezmeye başlıyordu.

"Soyadı ne?" diye sordu Jungkook.
"Lee. Lee Eunhee. New York'ta okuyormuş ama son senesi için buraya gelmiş."

Danbi'nin ağzından bir hıçkırık çıktı. Bu, ağlamaklı olmaktan çok anlık yaşadığı şoktan kaynaklıydı.

Kafeteryadaki kalabalık artınca ve bir bölgeye toplanınca "Olamaz, şimdi başlıyoruz." diye düşündü Danbi. Evet, Eunhee gelmişti ve kanlı canlı karşısındaydı. 3 senedir görmediği "arkadaşı" şimdi gelmiş, buradaydı. Geldiği an ilgiyi toplamıştı.

Eunhee uzaktan Danbi'yi görüp neşeyle o tarafa doğru yürüdü. "Onu tanıyor musun?" diye sordu Jimin.

"Eh, hayır diyemem." diye cevapladı Danbi.

"DANBİ! Ne zamandır görüşemiyorduk! Offf nasıl özlemişim seni bebeğim ya." diyerek kıza sarıldı. Danbi zaten sarılmayı sevmezdi (Jungkook ile olanları istisna sayıyordu.) ve Eunhee de bunu biliyordu. Bu yüzden hareketsiz bir biçimde durarak sarılmasına karşılık vermedi. Eunhee gülerek geri çekildi ve "Hala aynısın, ha?" dedi. Danbi de zorla gülümsedi ve "Evet." dedi.

"Sana anlatacak o kadarrr çok şeyim var ki! Hep görüşmek isteyip bir türlü zaman tutturamamıştık. Bir ara oturalım konuşalım ya hem Mingyu da gelir."

"Mingyu mu? O Osaka'da değil miydi?"

"Ya o da benim geldiğimi duyunca son seneyi burada okumaya karar verdi." diyip güldü.

"Onunla hala görüşüyor musun?"

"Sen görüşmüyor musun?"

Danbi sessiz kaldı. Eunhee bunu pek umursamış gibi durmuyordu. "Her ama her gün görüntülü konuşmaya devam ettik. Bir ara sinemaya gittik hatta buluşup, lunapark maceramız da çok eğlenceliydi. Ha şey de var-"

"Bence Danbi anladı Eunhee." diye araya girdi Jungkook. Eunhee Danbi'ye bakarak imalı bir bakış attı. Danbi ise "Ne bakıyon?" der gibi kafa salladı. Eunhee göz kırpıp "Sende ne var ne yok diyeceğim ama görünüşe göre iyi şeyler var?" dedi Eunhee. Danbi, "Yani bu Jungkook işte. Bunlar da Jimin ve Taehyu- aa gitmişler."

all those little things || jjk {✓}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin