6.Bölüm~Gök taşı

38 4 1
                                    

Gözlerim mi zor da olsa açabilimiştim.
Etraf zifiri karanlıktı tek bir ışık bile yoktu.Biran gözlerimi açmadığımı düşündüm.
Ama açmıştım işte kirpiklerimin tenime çarpışını hissediyordum.
Yavaşça olduğum yerden doğruldum hiç halim yoktu yinede kalkmıştım.
Yavaş adımlarla duvara dokunarak ilerledim.Elime bir kapı kolu geldiğinde yavaşça açtım.
Ve büyük bir ışık patlaması benim için ,aslında loş bir ışıktı zifiri karanlıktan çıkınca insan ufak bir parlamaya bile gözlerini kısarak bakıyordu.
Uzun bir hastane koridoru vardı.
Bomboş bir koridor hiçbir hemşire yok hiçbir doktor yok kısaca hiç bir insan yoktu.
Yanımda kim kalıyordu benim.Tahmin etmesi zor değildi Zehra abla fazla ücret alarak yanımda kalıyordu büyük ihtimal.Annem gilin umrundada değildim zaten.

Sonra biri çarptı gözüme koridorun sonunda pencerelerin önünde durak uzun boylu siyah saçlı bir taş.Ciddiyim kimse o bir taştı.

Koridorda yürüme mağnasıyla yakından bakacaktım taşa.

Duvarlardan destek alarak yaklaştım.

Bu o çocuktu Emir Yakışıklı Ay çok pardon Aksoy.Düşünceme hafifçe sırıttım.
Dediği kadar vardı çok yakışıklıydı.Emir yakışıklı olduğunu söylemese bile herkez fark edebildi yakışıklı olduğunu.

Yanına yaklaştım.

Konuşacaktım o benim odama izinsiz girip benimle konuştuysa bende konuşabilirdim.

"AA siz şu meşur Emir Yakışıklı değil misiniz?"dedim gülerek.
Sesimi duymasıyla şaşkınlıkla arkasını döndü sonra beni görünce sırıtmaya başladı.
"Ta kendisi olurum."dedi gülerek.
"Sizde...?"
"Nazlı Güzel bende."dedim gülerek.
"Demek şu meşur Nazlı Güzelde sizsiniz."dedi gülerek.
"Ta kendisi olurum."dedim bende, ikimizde gülüyorduk.

"Demek uyumuyordun?"
"Malesef."

"Sen beni uyuyorum diye kandırdın mı şimdi?"dedi gülerek.Bende mahcup gibi durarak.
"Eh biraz öyle oldu."

"Sen de benim gibi hasta mısın yani?"dedim.Yok Nazlı değil onun hobisi o arada gelip durduk yere kemoterapi alır çatlak gibi.
"Evet bende senin gibi hastayım güzel."
"Güzel mi?"Kaşlarımı çatıp ona baktım.
"Şey soy ismin güzel olunca ondan şey ettim."dedi macup bir yüzle.
Bende sırıtarak.
"Tabi canım ondan şey etmissindir.Yakışıklı."

Sırıtarak.
"Yakışıklımı?"
"Şey soy ismin yakışıklı olunca ondan şey ettim ben."dedim gülerek.
"Tabi canım ondan şey etmişsindir."

Ikimizde derin bir nefes alıp pencereye döndük.Dışarıyı izliyorduk Sadece ne düşünüyordu acaba.Oda benim ne düşündüğümü düşünüyor muydu ki?Eyer düşünüyorsan yakışıklı bende seni düşünüyorum.Kendi düşünceme sırıttım.Oda sırıtıyordu.
Merakla sordum.
"Neye gülüyorsun acaba?"dedim gülerek.
"Tek gülen ben değilim sende gülüyorsun."dedi gülerek.Ben tiner çekmiş gibi saçmalamaya başladım tabikide.
"Yoo ben gülmüyorum."derken gülmekten konuşamıyordum.
"Bende gülmüyorum."dedi gülerekten.Sanki ikimizin serumunada tiner enjekte etmişlerdi.

Şu durumumuzda bile gülebiliyorduk.
Sanırsınız kanserden ölmek üzere olan biz değiliz.

"Şştt.Sessiz olun uyuyoruz şurada!"diye bir ses duyduk sonra bekleme yerinde yatan temizlikciyi gördük.

"Iki saattir susmadınız gitti saçma saçma konuşuyorsunuz deli gibi gülüp duruyorsunuz be susun!"diye bağırdı yaşlı kadın.O kadar çok saçmalamışımtık ki saçmaladığımızın farkına bile varmamıştık.
Sesizce gülerek koridorda ilerledik.

Odamın önüne geldiğimde durdum.Oda benim yanımdaki odanın kapısının önünde durup bana döndü.
"Yarın görüşürüz güzellik."dedi gülerek.
"Görüşürüz yakışıklı."ikizmizde gülerek içeri girdik.odanın kapısının kapatır kapatmaz kapıya yasladım ilk defa kalbim de bir heyecan vardı.Dudaklarım sebepsizce yukarı kıvrılmıştı.
Derin bir nefes alarak yatağıma geçtim tam da tahmin ettiğim gibiydi Zehra abla koltukta uyuyordu.Bende sessizce yatağıma yattım.
Yakışıklı beyfendiyi görecektim yarın, sebepsiz yere yine heyecanlanmıştım.
Gözlerimi kapatıp bir an önce yarın olmasını dileyerek uykuya daldım...

~Umutsuz GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin