Bir ağaç dalından düşen yapraklardan sonra soğuk bir don yaşasa da yeniden dallarıdan yeşerip tertemiz çiçek açmayı ve canlı yapraklarla eskisi gibi güzel görünmeyi başardı...
Bu hikâyede hayata dair öğreneceğimiz birçok tecrübe ile umuda koşan...
Ayvaz eve geldiğinde tek kelime etmeden odaya girip kapıyı kitledi. Annesi Selma hanım defalarca kapıyı açtırmaya çalışıp ne olduğunu anlamaya çalışsada Ayvaz, odasında saatlerce sessiz gözyaşı döktü. Erkekler ağlamaz mı ? Ağlar işte... Kader illaki göz yaşı döktürüyor.
Selma Hanım, "Ayvaz korkutuyorsun beni baban'ın adamları seni tehdit mi etti. Ne oluyor lütfen artık kapıyı aç!" Ayvaz, bir kac dakika sonra kapıyı sessizce açtı ve gözleri şiş perişan haldeydi. Selma Hanım, "Ne olduğunu söylemeyecek misin? Yoksa Aleyna'nin sözlerinden mi bu hale geldin. Ayvaz, "Ne olduğunu çok mu merak ediyorsun anne? Söylüyorum o zaman. Baran! yani babam olacak o adam. Önce çocukluğumu çaldı, onun tehditleri yüzünden yurt dışına gitmek zorunda kaldık. Kimligime kadar değiştim. Sonra birkaç kişinin hayatını çalmış, onun yüzünden çocukluğumdan beri sevgi duyduğum bir kızla bu hallere geldik. Yetmemiş halen birilerinin hayatını almakla tehdit ediyor. Az önce kendime bir söz verdim. O adamın iplerini elime aldıktan sonra onu ömür boyu hapiste tutacağım. Tehditleriyle 3, 5 yıl hapisle sıyrılamaz. Benimleysen eğer bana yardımcı olursun." Selma Hanım, başını öne eğerek çaresiz bir şekilde, "Oğlum o çok tehlikeli biri, ya sana zarar verirse? " Ayvaz, "Asla anne! Yarın hapishaneye kendisinden baska kimseyi düşünmeyen o babamı görmeye gideceksin ve yüzleşeceksin. Geçmişte yaptığı herşeyi yüzüne yüzüne vurucaksın sonrasını ise bana bırakacaksın yüzleşme zamanı çoktan geldi. Kaçmak yok artık." Dedikten sonra evden çıktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Selma Hanım'ın, geçmişte yaşadığı zor anları gözünün önünden bir film şeridi gibi geçti. Ayakta durmakta zorluk çekerek dizlerinin üstüne çöküp öylece iç dünyasına dalıp gitti. Baran gibi insanlar hakettiği yerde olmalı kadına, çocuğa veya bu dünyada hakkı olan bütün canlılara saygı duymayan, zarar veren insanlardan hiçbir anlayış beklenmez.
Değerli okurlarım hikâyemi beğendiğinize dair oylama yaparsanız sevinirim bir sonraki bölümde görüşmek dileğiyle☺️